"Çikom sende hemen alınıyorsun ya aşk olsun." diyen Kerem'e bakıp göz devirerek lafa gitmiştim.
"Bu işin tadı kaçtı artık. Sürekli sürekli aynı laf dönüyor. Hadi beni geçtim kız da rahatsız oluyor, arkadaşları diye bir şey de diyemiyor."
"Ooo Seren'i de düşünürmüş. Bak sen bizim hayvanata."
"Berkan, üçe kadar sayıyorum. Eğer yok olmazsan, orasını da sen düşün artık."
"Tamam teslim oluyorum." diye ellerini kaldıran Berkan burada bulunduğu her saniye beni biraz daha sinirlendiriyordu.
"Bak 1"
"2"" Hadi Allah'a emanet Kerom. Bunun bana yapacaklarının sınırı yok." diyip ayaklarını götüne vura vura kaçtı odadan.
"Ayıp yapıyorsun ama Bekuşuma."
"Ulan siktirin gidin görmesin gözüm ikinizi de!"
Ben büyük bir sesle bağırırken Kerem kahkaha atarak odadan çıkmıştı.
Sınanıyordum Allah'ım
------------------------------------------------------------
Boş boş telefonda gezinirken bugün Seren'in ilk iş günü olduğunu hatırladım. Gündüz antrenmanı bitince akşam antrenmanı icin nöbeti devralacaktı diğer sağlık ekibinden.
Seren'i aramak aramamak arasında gidip gelirken "Ne olacak canım arasam" diye içimden geçirip arama tuşuna bastım.
------------------------------------------------------------
Seren'den
O büyük gün bugündü. Ilk iş günümdü. Üstüne üstlük zorunlu hizmetimi yaptığım ve neredeyse ülke sınırında olan o devlet hastanesi veya herhangi bir özel hastane değildi. 18 yaşından sonra neredeyse her maçına gittiğim, kombinemin olduğu ve arkadaşlarımın da olduğu o spor kulübünde.
Galatasaray'da...
Zaten ilk kabul edildiğim hatta başvuru için Barış'la konuştuğum gün günden beri hazır olan kombinimi giyip hazırlanmaya başladım. Barış. Neden hala aramamıştı? Aramak zorunda mı, hayır. Hem neden arasın? Neyiz ki biz...
Kendi kendime söylenirken telefonum çaldı. Gördüğüm kişi beni fazlasıyla memnun etmiş görünüyor ki sırıtışım boy aynamdan kabak gibi tekrar bana yansıyordu.
Telefonu açıp konuşmaya başladım.
"Hazır mısın ilk gününe doktor hanım."
"Son birkaç eksik dışında evet. 10 dakikaya çıkarım."
"Senin 10 dakikan olur 1 saat. Bak fazla oyalanma ilk gününden geç kalma. Gözümü kara çıkarma, sonra derler Barış'ın bulduğu doktorda hiç dedikleri kadar yokmuş diye."
Soğuk bir kahkaha atarak,
"Şakamatik misin sen? Bir de gelmiş tembihliyor. Korkma canım tesisin kızlarının gözündeki karizman sarsılmaz."
Dediğim şey sinirlendirmiş olacaktı ki boğazını temizleyip konuştu,
"Neyse hızlı ol işte. Fazla muhabbete gerek yok. Acele et sende hadi görüşürüz."
"Görüşürüz Barış."
Keyfim iyice yerine gelmişti. Artık hazırdım. Ayakkabılarımı da giyip evden çıktım.
-----------------------------------------------------------
YOU ARE READING
Ateşle Barut - Barış Alper Yılmaz
Hayran Kurgu"Eriyorum bak mum gibi damlaya damlaya sel oldum al beni sar" "Al darmadağın al dolu dizgin ruhum bedenime dar" '~21.10.2024~'