Yazardan
"Anne, ateşi düşmüyor. Hastaneye mi gitsek?" dedi Giray endişeyle Işılay'a bakarken. Saat çoktan gece yarısını geçmişti. Giray, su içmek için mutfağa giderken Işılay'ın kaldığı odadan sesler gelmesi ile kapıya yaklaşmıştı. Işılay'ın sayıkladığını görünce hemen annesine haber vermişti. Yaklaşık iki saattir Işılay'ın başında bekleyip ateşini düşürmeye çalışmıştı Canan Hanım. Kasedeki sirkeli bezi alıp tekrardan Işılay'ın alnına koydu.
Giray ise endişeyle Işılay'a bakıyordu. Son günlerde haksız olduğunun farkındaydı. Okul ve işi birlikte götürmek Işılay'ı yoruyordu.
Canan Hanım , Işılay'ın saçını okşayıp "Işılay, kızım aç gözlerini." dedi. Ateşi yüksekti. Yarım saattir uykusunda sayıklaması ise onu korkutuyordu. "Işılay, güzelim..." Canan Hanım'ın sesi ile Işılay yavaşça gözlerini açtı. "Can-" Boğazının acısı ile konuşamadı Işılay .
"Zorlama kendini. Ateşin çok yüksek Işılay. Hastaneye gitmemiz lazım." Giray yatakta doğrulmasına yardımcı olurken Canan Hanım, Işılay'ın alnındaki bezi kaldırdı. Işılay ise gözlerini açmakta zorlanıyordu. "Midem bulanıyor." diyebilidi zorlukla Işılay. Kendini ilk defa böyle kötü hissediyordu.
Son zamanlarda her şey üst üste gelmişti. Uyku ve yemek düzeni de bozulmuştu ve vücudu artık tepki göstermeye başlamıştı.
" Durmadan sayıklıyordun ve terledin. Kısa bir duş al. Sonra hastaneye gidiyoruz." Işılay başını Giray 'ın omzuna koyup "Üşüyorum." dedi. Giray, Işılay'ın saçlarını toplayıp yanındaki bez ile alnındaki terleri sildi. "Işılay terliyorsun ve kendinde değilsin kızım. Kalk hadi !" Canan Hanım'ın yardımıyla Işılay'ı banyoya taşıdılar.
Giray banyodan çıkınca Işılay gözlerini açtı. "Ah güzel kızım ! Hastaneye gidelim. İyi olacaksın." Canan Hanım, Işılay'ın üstündeki kazağı çıkarmasına yardım etti. "Ben yap..." Konuşamadı Işılay. Canı yanıyordu ve uyumak istiyordu.
"Gözlerini açamıyorsun kızım. Benden utanma ayrıca. Sende benim kızım sayılırsın." Canan Hanım, Işılay'ın iç çamaşırları dışında kıyafetlerini çıkarıp ılık suyu ayarladı. Bakışları Işılay'ın kolundaki yaralara kayınca yutkunamadı. "Acıyor mu kızım?" dedi titreyen sesiyle. Işılay'ı hep kızı olarak görmüştü. Onu böyle görmek canını yakıyordu.
"Acıyor..." dedi ve sol gözünden bir damla yaş düştü Işılay'ın. Canan Hanım'ın ona ilgili davranması duygulanmasına neden oluyordu. Annesinden görmediği ilgiyi ve şefkati ondan görünce ağlamak istiyordu.
"Koluna su dökmem. Hastaneye gidince pansuman yaptırırız. " Canan Hanım, Işılay'a duş aldırdıktan sonra odaya götürüp temiz kıyafetleri giymesine yardım etti. Giray odaya geri dönünce annesi ona döndü. "Oğlum sen Işılay'ın saçını kurulmasına yardım et. Ben hazırlanıp geliyorum. Ve sen Bulut'un yanında kalıyorsun." Giray'da hastaneye gitmek istese de kardeşini evde tek bırakmazdı.
Giray saç kurutma makinesini fişe takarken göz ucuyla duvardaki saate baktı. 04.34 geçiyordu. "Özür dilerim. Buraya gelmemem lazımdı. Size yük oldum. " dedi Işılay titreyen sesiyle. Giray , önünde diz çöküp "Saçmala Aykız. İyiki geldin. Sen bize asla yük olmazsın. Lütfen bir daha böyle konuşma." dedi ve sağ elini okşadı.
"İyiki varsınız."
Giray çöktüğü yerden kalkıp Işılay'ın saçına minik bir öpücük kondurdu ve makine ile saçını kurutmaya başladı. Aradan geçen birkaç dakikanın ardından Işılay'ın saçları kurumuştu.
"Ilgaz..." Boğazının ağrısı ile yutkunmak zorunda kaldı Işılay. "Merak etme. Hasta olduğunu söylemem. "
Ilgaz'ın endişelenmesini istemiyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/372702042-288-k515488.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bilinmeyen Üçüzler
Teen FictionÜÇÜZ SERİSİ - 3 Işılay, Ilgaz ve Ilgın...17 yıl önce anneleri tarafından üçüzler ayrılmıştı. Işılay ve Ilgaz'ı yetimhaneye bırakan anneleri Ilgın ile Şanlıurfa'dan kaçıp İstanbul'a yerleşmişti. Işılay ve Ilgaz birbirine aile olurken Ilgın tek başına...