Beşinci Bölüm

55 4 4
                                    

Merhabalarrrr
Yeni bölüme hoşgeldinizzz
Oylarınızı ve yorumlarınızı benden esirgemeyin lütfen
Umarım beğenirsiniz
Ben yazarken çok eğlendim
İyi okumalar
Medyadaki şarkı isteğe bağlı açılabilir
(Ariana Grande-Last Christmas)

-Bölümü yazdıktan sonra okumadım eğer bir hata veya göze çok çarpan uyumsuzluk varsa bana bildirin lütfen-

<>

3 OCAK ARİS EVA ERDEN(BAYSAL)'DEN

"Kaya Baysal ile Aris Eva Erden ve Aras Ata Erden arasında %98,96 biyolojik bağ tespit edilmişken Kaya Baysal, Aris Eva Erden ve Aras Ata Erden'in %98,96 oranla biyolojik babasıdır"dedi doktor ve devam etti.

"Faruk Erden ile Arat Baysal ve Araf Baysal arasında %98,96 biyolojik bağ tespit edilmişken Faruk Erden, Arat Baysal ve Araf Baysal'ın %98,96 oranla biyolojik babasıdır"dedi.

Elim Aras'ın elini daha çok sıktı. Önce karşımdaki insanlara baktım kısaca. O ailenin annesi aynı benim annem gibi ağlıyordu, aslında hangisine anne demem gerektiğini bilmiyordum. Babam ve o ailenin babasıda birbirlerine sert bakışlar atarken onlardanda hangisine baba demem gerektiğini bilmiyordum.

Herkesi boş verip Aras'a baktım, tepkisizdik ve o da bana bakıyordu. Derin bir nefes aldım gözlerinin içine bakarken. Tutarken sıktığım eline gitti kısaca gözleri, o da sıkıyordu elimi.

Doktorun "Her aile öz çocuklarını alsa en doğrusu, hastanemiz adına özür dileriz"demesiyle ayağa fırladı annem. Sanki iki-üç saat içinde her şey değişmemiş gibi uyanmak istiyordum. Yeni yılda bir dileğim yoktu, ne de bir isteğim. Her şeye sahibim sanıyordum ve doğruymuş çünkü artık parçalanma eşiğinde bir aileye de sahiptim.

"ONLAR BENİM ÇOCUKLARIM"dedi annem hiddetle. Odadaki herkes ona dönmüştü. "ONLARI BEN BÜYÜTTÜM ALAMAZSINIZ ONLARI BEDEN"dedi sinirle. Babam onu kolları arasına almasa karşıda oturan o ailenin annesini ya da doktoru boğacaktı sanırım. Çok sinirliydi.

Daha sıkı sıktım Aras'ın ellerini ve gözümü kapattım. Aras bana sıkıca sarılırken soyutlaşmak istiyordum bu durumdan.

Babam öz çocuklarını büyütmeyi kabul etmiş ve annemi zorla öz çocuklarıyla birlikte odadan çıkartmıştı. Ve biz ikizimle karşıdaki insanlara bakıyorduk, her şeyi anlayabilirdim ama bir erkekle bir kız bebeği nasıl karıştırdıklarını anlamak istemiyordum.

"Çocuklar evimize gidelim mi?"dedi kadın içine kaçmış sesi ile. Verecek bir cevap bulamıyordum. Aras'ın konuşmayacağını bildiğim için konuşmak durumunda kaldım. "Eğer bizi istemiyorsanız öz çocuklarınızla eve gidebilirsin, sırf öz çocuğunuz biziz diye lütfen onları bırakmayın"dedim sakince.

Ağlamamak için ifadesizce bakıyordum yüzlerine. Sert yüz hatlarına sahip adam konuştu, aslında hepimizden daha sevgi dolu bakıyordu.
Odada sadece dördümüz vardık. Gerçek olmayan ailemiz, karıştığımız çocuklar ve doktor çıkmıştı odadan.

"Arat ve Araf'ın öz çocuklarımız olmadıklarını yaklaşık iki haftadır biliyoruz, sizin aksinize düşünecek epey süremiz oldu çocuklar. Onlar gerçek aileleri ile kalmak istediler bizse hasret kaldığımız öz çocuklarımızla yaşayı istedik"dedi

"Bize fikrimizi sormayacak mısınız?"dediğimde gülümsemişti, içimi ısınmamıştı gülümsemesi aksine korkutmuştu. Çünkü şu durumda bana gülümsemesi garipti.

"Olması gereken bu. Mahkeme ile uğraşmayalım"dedi ve yürümemizi işaret etti. Karısının belini tutup onu yürütmüştü. Önden biz yürüyorduk, ne yapacağımızı bilmiyordum. Aras'a baktım, çözümü yok gibiydi. Hep olurdu bir çözümü, şimdi neden yoktu? O kadar mı karşılıksızdı olduğumuz durum.

YENİ YIL AĞACIWhere stories live. Discover now