Multimedia da Steffany-baş karakterimiz-var. Keyifli okumalar dilerim.---
Çok uzak bir duygu... Anımsamaya çalışıyorum. Annem ve babam gitmeden önce ki evimizde böyle uyanırdım. Kışın ölümsüzleştiremediği güneşin yüzümü okşamasıyla. Hafızamın anında bunları bana hatırlatmasıyla gözlerimi güne açtım. Yatağıma kış güneşi çarpıyordu. Beş sene sonra ilk kez güneş uyandırıyordu beni. Dün gece yaptığım totemi hatırladım. Mutluluktan ayağa kalktım ve pencereye koştum. Bu yetimhanede kaldığımdan beri ilk kez yatakhaneye güneş sızıyordu. Koruya baktım büyük bir fırtına vardı ve ağaçları şiddetli bir halde sallıyordu.
Bahçeye göz gezdirdiğimde korununsonundaki evinde kalan yetimhanenin yaşlı görevlisi Bridget'i gördüm. Yaşlı kadın fırtınaya tezat rüzgardan etkilenmiyormuşçasına yürüyordu.
Yetimhanedeki tüm kızlar ondan korkardı. Benimde korkmadığım söylenemezdi. Kızlarla kendi aramızda ona 'gizemli cadı' diyorduk.
Yaşlı kadın olduğu yerde bir anda durdu ve kafasını benim bulunduğum cama çevirdi ve el hareketiyle bana gelmemi işaret etti. Çok şaşırmıştım. Arkamı döndüm yatakhanedeki tüm kızlar uyuyordu. Duvardaki saate baktığımda yetimhanenin programına göre uyanmamıza on dakika vardı.Kafamı tekrar cama çevirdiğimde Bridget hâlâ bana bakıyordu. Kafamı ona geleceğimi belirtircesine yukarı aşağı salladım ve camın kenarından ayrıldım. Odanın kapısına yakın kıyafet dolabımdan kalın bir hırka aldım ve üzerime geçirip odadan çıktım.
Yetimhanenin giriş katına indiğimde ortalıkta kimse görünmüyordu. Dış kapıya doğru ilerledim ve kapıyı açtım. Karşımda tüm gizemiyle Bridget'i görmeyi beklemiyordum. Gözlerim yuvalarından çıkacak bir şekilde Bridget'e bakarken bana üşüdüğünü belirtircesine bir şeyler mırıldandı. Mırıldandıklarından anladığım tek şey kapının önünden çekilmem gerektiğiydi.
Korkak bir şekilde geriye doğru çekildim. Ve Bridget'in içeriye girmesine izin verdim. Bridget yüzüme bakmadan yemekhaneye yönelince arkasından yalancıktan öksürerek "Şeyy... Beni niçin çağırmıştınız efendim?? " diye sordum. Bridget olduğu yerde durdu ve bir süre bekledi. Yüzünü tekrar bana çevirdiğinde zorda olsa gülümsemeye çalıştım.
Bir süre yüzümü inceledikten sonra "Ha şu konu az kalsın unutuyordum. " dedi. Kendine büyük gelen kahverengi parkasının cebini karıştırmaya başladığında ona fark ettirmeden bir adım geri gittim. Kafasını kaldırıp bana baktığında fark ettiğini anladım. Cebinden pembe yuvarlağın etrafı altın sarısı bir çizgiyle kaplanmış bir yüzük çıkardı ve bana uzattı.Anlamayarak ona baktığımda "Bu sana ait. " dedi. Elindeki yüzüğü aldıktan sonra incelemeye başladım. Bu anneme annesinden kalan çok önem verdiği yüzüğüydü. Kafamı kaldırdığımda Bridget ortalıkta yoktu. Sırtıma bir elin dokunmasıyla yerimde sıçradım. Arkamı döndüğümde tüm yaşadıklarımı unutturan bu yetimhanedeki en nefret ettiğim kişi Sally'i görmeyi beklemiyordum.
---
Umarım beğeniyorsunuzdur. Ben yazarken çok eğleniyorum. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. :D

ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZEM DİYARI
FantasyHer şeyden masum görünen bir kız farkında olmadan herkesten tehlikeli olabilir mi? "Umutlarınız beklentilerinizden fazla olmalıdır. "