Hastane duvarına yaşlanmış bir halde yarım saatten fazladır doktorların lanet olası yoğun bakımdan çıkıp bir şey söylemelerini bekliyordum.Bayan Emma hastane koridorunda bulunan mavi koltuklara oturmuş tıpkı benim kadar çaresizce bekliyordu.
Bridget ve Bayan Emma gelmemem konusunda ne kadar ısrarcı olsalar da onları dinlemedim. Amanda'ya bir şey olacak diye çok korkuyordum. Ayakta durmaktan bitap düşmüş bacaklarım beni daha fazla taşıyamadı ve yavaşça duvardan destek alarak tozlu hastane koridoruna oturdum.
Sırtımı sanki daha fazla geriye yaslayabilirmişim gibi daha da geriye itmeye çalıştım. DiZlerini kendime çektim ve başımı iki dizimin arasına aldım. Gözlerimi kapattım ve Amanda ile bu hastaneden sakalaşarak çıkacağımızı düşündüm.
Ben iyi hayaller kurmaya çabalarken yoğun bakımın otomotik kapısı garip bir sesle açıldı. Içeriden çıkan doktor bana garip bir bakış attıktan sonra mavi koltuklarda oturan Bayan Emma'nın yanına ilerlemeye başladı. Doktorun arkasından bakmayı kesip ayağa kalktım ve peşinden yürümeye başladım.
Bayan Emma doktoru görünce ayağa kalktı. Doktor bana huysuz bir bakış attıktan sonra koyu renk gözlerini tekrar Bayan Emma'ya çevirdi.
"Hasta hakkında sizinle konuşmam gerekli. " dediğinde beni istemediğini anlamıştım. Bayan Emma'nın da beni göndereceğini anladığım için ona konuşma fırsatı tanımadım.
"Bizimle konuşabilirsiniz ben ailesi sayılırım ve Bayan Emma da sadece yasal görevini yapıyor. Ayrıca hasta değil onun adı Amanda. " dedim bir solukta.
Doktor kaslarını kaldırarak tekrar Bayan Emma'ya dönünce Bayan onu başını sallayarak onayladı.
"Kafasını mermere sert bir şekilde çarpmış. Ve beyinde büyük bir hasar meydana gelmiş. Uzun süreli bir hafıza kaybı yaşayacağı kesin fakat... Fakat bu uzun süreli hafıza kaybını yaşayabilmesi için önce uyanması gerek. Ve biz ne zaman uymayacağını bilemiyoruz. Şu anda cihazlar sayesinde yaşayabileceği olumsuzlukları anladık. Ama bundan sonraki süreçte neler olacak gerçekten bilemiyoruz. " dediğinde sinirden doktorun yakasına yapışmıştım.
"Ne yani hafıza kaybı yaşayacağını söylüyorsun fakat bunun ne zaman gerçekleşeceğini mi bilmiyorsun? " diye öfkeyle bağırdım. Doktor yakasını benden kurtarmaya çalışırken arkadan iki kolun beni tutmasıyla doktor elimden kurtulmuştu.
Güvenlik görevlilerinin elinden kurtulmaya çalışırken onlar beni çoktan asansöre bildirmişlerdi. "Ben tutanak tutulması için polise haber vereceğim. Sen onu güvenlik odasına götür. " diyerek bir güvenlik görevlisi beni tutana emir verdi ve asansörden
indi.Çıkış katına indiğimizde güvenlik görevlisi beni sürüklemeye başladı. Çıkışa göz attıktan sonra güvenlik görevlisinin beni tek elle sürüklediği için kendimi şanslı hissettim. Eline tükürdüm ve daha sonra öğürdüm.
Görevli bir anda daha sonra eline baktıktan sonra "Lanet olası seni pislik! " dedi ve kolumu bıraktı. Bunu fırsat bilerek çıkışa doğru koşmaya başladım.
---
Uzun bir süre sonra peşinden kimsenin gelmediğini anladım ve koşmayı bırakıp paraşütcülerin atlama yaptığı meşhur ucurumlara dogru yürümeye karar verdim.
On dakika sonra yeri bile goremedigim bir uçurumun kenarındaydım. Belkide atlayıp her şeye ama her şeye son vermeliydim. Annem ve babamın dönmeyeceğini, Amanda'nın uyanmayacağını kabullenmeliydim.
Evet. Belkide buraya kadar gelmişken her şey bitmeliydi. Kollarımı açtım ve kendimi sonu gözükmeyen bu uçurumdan atmaya karar verdim.
"Heyet! Sürer! Ne yapıyorsun? " diye arkamdan gelen sese döndüm.
Daha önce hiç görmediğim benim yaşlarımda bir çocuk bana sesleniyordu. Kaşlarımı çatarak ona baktım. Bir açıklama gereği yaparak konuşmaya başladı.
"Buradan atlayarak intihar edemezsin. "
"Neden? "
"Çünkü burayı uzun zamandır kontrol ediyorum ve kendimi hazır hissettiğimde ben intihar edeceğim. Yani burası benim. Kendine yeni bir yer buldan iyi olur. "
"Sen tam bir aptalsın. " dedim ve tekrar arkamı döndüm. Tam kendimi bıraktığım sırada biri bileğime yapıştı ve birlikte sonu olan sonsuzluğa doğru düşmeye başladık.
--
Oy ve yorumları bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZEM DİYARI
FantasiHer şeyden masum görünen bir kız farkında olmadan herkesten tehlikeli olabilir mi? "Umutlarınız beklentilerinizden fazla olmalıdır. "