GİZEM DİYARI

9. BÖLÜM

Multimediada bölümü okudukça anlayacağınız Steffany'nin bir fotoğrafı var. Oy ve yorumlar benim için çok önemli. Keyifli okumalar dilerim.
---

Bridget odayı temizlemiş ve gitmişti. Fakat hâlâ Amanda, Sally ve Mary gelmemişlerdi. Oda da Sally'nin bugün kırdığı aynanın altında krem rengi bir kanepe vardı. Ve önünde de bir sehpa boyunda bir masa. Etüt odasına inmek istemediğim için kitaplarımı önümde duran masaya yığmıştım. Yarın ki geometri sınavına çalışmam gerekiyordu. Fakat aklımı bir türlü derse veremiyordum.

Dün kütüphanede Mary ve Bridget'in yaptığı konuşmaya tanık olduğumu hatırladım. Mary'nin koruması gereken biri vardı.  Üstüne üstlük bugün Mary suçumu üstlenmişti. Yoksa... Yoksa o kişi ben miydim? Peki ama neden? Beni neden koruması gerekebilirdi ki?

Belkide bu hafta içinde yaşadığım  onca şeyi son beş yıl içerisinde yaşamamıştım.

"Gülümse!! " Amanda'nın sesiyle başımı yukarı kaldırdım. Ve eş zamanlı olarak flaş patladı. Elindeki kameraya bakarak "İnanmıyorum!!!  Tebrik ederim. Kazanmışsın. " dedim.

Amanda bir ay önce bir kompozisyon yarışmasına katılmıştı. Birinciye kamera hediye edilecekti. Ve Amanda şu anda elinde bir kamera tuttuğuna göre kazanmış demekti.

Başını olumlu anlamda salladı.  "Eeee... Tabi ne bekliyordunuz. Karşınızda geleceğin yazarı duruyor."  dedi ve kahkaha atarak bir kez daha fotoğrafımı çekti. 

Nasıl çıktığımı merak ediyordum. Bacağımın üzerindeki dosyayı bıraktıktan sonra yanına -Amanda'nın yatağına -  oturdum. Çektiği fotoğrafı açınca ne kadar komik çıktığımı görerek kahkaha attım. Bir anda aklıma Sally'nin olayı gelince oturduğum yerde iyice doğruldum.

"Bayan Emma kızdı mı?  Onlar neden hâlâ gelmedi? " diye sorduğumda Amanda da benim yaptığım gibi yaparak oturduğu yerde iyice dikleşti.

"Aslında Bayan Emma bana sadece bildiklerimi anlatmamı söyledi. Ben de bizim gece erken uyud uğumuzu bir şey görmediğimizi ama sabah gördüklerimizi anlattım. Bu arada suçu neden Mary üzerine aldı? Hiç anlam veremedim. Bayan Emma bana ödülümü verdikten sonra gönderdi. Nasıl ama güzel değil mi? " dedi elindeki 'Canon' marka kamerayı sallayarak.

"Evet çok güzel. Kazandığına çok sevindim. Ama ben de anlayamadım neden Mary'nin böyle yaptığını. Derse kafamıda veremiyorum. " dedim iç çekerek.

"Kafana taktığın şeye bak. Geometride sınıfın en iyisi sensin. Bu ne güvensizlik? " dedi esprisiyle hâlâ elindeki kamerayı inceliyordu.

Sonra aklına önemli bir şey gelmiş gibi bir anda kafasını bana çevirdi. "Gizemli cadı sana bir şey yapmadı değil mi? " dedi kaşlarını çatarak.

"Hayır! Tahmin ettiğimiz gibi cadı olduğunu zannetmiyorum. Ama onu çağırmaya gittiğimde evinde iki kişi vardı. Ben Bridget'i dışarıda beklerken perdenin arkasında gördüm onları. Biri kadın diğeri adamdı. " dediğimde yüzünde pis bir sırıtışla "Yoksa gizemli cadının gizemli çocukları mı var? " dediğinde ikimizde kahkaha atmaya başladık.

Biz kahkahalarla gülerken odaya Mary girdi. Ve yatağına oturdu.

"Sally nerede? " diye sordu Amanda. "Bayan Emma onu morali düzelsin diye kuaföre gönderdi." diyerek yanıtladı Mary.

Bu sözler üzerine Amanda ayağa kalktı ve odanın kapısını kapattı. Tekrar yanıma otururken "Peki ama bizim suçumuzu neden üzerine aldın? " diye sordu.

"Emin olun hiçbir şeyi karşılıksız yapmadım. " dedi ve yatağına uzanıp her zaman yaptığı gibi yorganı kafasının üzerine çekti.

Amanda ile birbirimize baktık. Ve o sırada kapıyı birisi açtı. Yetimhanenin en küçük kızı Sandra "Bahçe saati herkes kar topu oynamaya inebilir. " dedi neşeyle ve odadan çıkıp kapıyı tekrar kapattı.

Amanda ile ayağa kalktık ve karda üşütmemek için  hazırlanmaya başladık. Ben kalın siyah montumu giydikten sonra başıma gri bir bere taktım.

Amanda dışarıya çıkarken mutlaka makyaj yapardı. Elindeki siyah göz kalemini ve rimeli benim elime tutusturduktan sonra "Hemen sur onları. İtiraz etmeye kalkma. " dedi ve montumu giymeye başladı.

Aynada kendime baktığımda simsiyah kimliklerinin arasında parlayan masmavi gözlerim bana babamı hatırlattı. Gözlerim babama çekmişti.

"Tam bir kötü kız oldun. " dedi Amanda arkama geçerek. Aynada Amanda'nın yansımasına baktım ve gülümsedim. O da bana karşılık verdi.

"Hazır olduğumuza göre çıkabiliriz. " dedi ve kapıya yöneldi. Kapıdan çıkmadan önce yatağında yatan Mary'e baktım. 'Uyandırsak mı' dercesine Amanda'ya baktım. Amanda boşver dercesine elini salladı. Kamerasını kılıfına koyduktan sonra boynuna astıve odadan çıktık.

---

Yeni yetimhanemizin geniş bahçesine çıktığımızda bir grup kız kartopu savaşı yaparken bir grubu ise kardan adam yapmaya çalışıyorlardı.

Amanda kamerasının kılıfını çıkardı ve "Hadi güzel bir poz ver bakalım. " dedi. "Neden önce ben seni çekmiyorum?  " dedim ve yanına gidip elinden kamerayı aldım. 

Amanda elini beline koydu ve gülümseyerek bir poz verdi. "Çok güzel çıktın." dedim. Yanıma gelip kamerayı alırken "Şu gelene bak. " dedi,  yetimhanenin bahçe kapısına bakarken. Başımı o tarafa çevirdim. Gördüğüm kişi yüzümde var ile yok arası bir sırıtış oluştururken kameranın sesiyle Amanda' ya döndüm.