Arkadaşlar bölüm sonundaki yazıyı okuyun ve emegime saygı gösterin lütfen
...........................
En son birinin kulağıma fısıldarsın duydum sonrası ise karanlık
Gözlerimi zorla araladigimda eski bi evde olduğumu fark ettim Yatağın ustundeydim ayrıca ayaklarım ve kollarım Yatağın demirlerine bağlıydı
" imdat çıkarın beni burdan kimsiniz siz " diye dışarıya doğru bağırdım bi süre sonra kapı iğrenç bi gicirdamayla açıldı ve içeriye en son isteyeceğim kişi girdi
" guzelim uyanmissin hadi ama doğum gününün bitmesine az kaldı bi an önce hediyeni vermek istiyorum " dedim karşım da sadece sortuyla duran ege.....
" hayır hayır hayır git lütfen bak abilerim var benim babam var annem var ikizim var öldürürler seni bırak beni nolur bırak " hem ağlıyordum hem de üzerime gelmesini durdurmaya çalışıyordum sözlerimle ama bi ise yaramıyordu üzerime geldi ve yanıma doğru yanaştı
" aa ama hediyeni merak etmiyor musun olmaz ama böyle üzülürüm" dedi ve başını boynuma doğru eğdi ben hickiriklar içinde ağlıyordum cirpiniyordum ama bi ise yaramiyodu durmuyordu
" bırak n-nolur bırak git " diyordum sadece ama o bana kulaklarını tikamisti üzerimden çekildiği sırada bi an umutlandım bırakacak diye ama o saate bakarak konuştu
" güzelim saat geciyo bi an önce hediyeni söylemeliyim baksana saat 22.53 olmuş " dedi ve ardından köşedeki çekmeceden bi makas çıkardı ben hızla kafamı sağa sola sallayarak aynı zaman da da yapma diye bağırıyordum ama nafile ise yaramadı hızla üzerime gelip elbisemin etek kısımlarından başlayıp kesti üzerimde sadece iç çamaşırlarımla kalmıştım onları da hızla kestikten sonra kendi şortunu da çıkarıp attı bu gece benim ruhumun ölüm günüydü doğduğum ve öldüğüm gün aynı tarihti
22.53.........
Ayla kacirildiktan sonra ev
Asafin azından.............
Ayla üzerini değiştirmeye yukarıya çıkmıştı yarim saat oldu ama hala gelmedi Efe abimin yanına gidip
" Ayla hala gelmedi ben bakıp geliyorum " dedim ve odasına doğru çıktım kapıyı tıklayıp kapının önünden konuşmaya başladım
" Ayla bi sorun mu var gelebilir miyim " dedim ama içeriden hiç ses gelmedi kapıyı açıp içeriye girdiğimde Ayla yoktu banyoya gidip baktığımda orda da değildi giyinme odasında da yoktu nerde diye etrafa bakarken balkonun kapısının açık olduğunu gördüm o an içimde bi panik oluştu ve koşarak aşağı abilerimin yanına indim
" abi Ayla yok baktım her yere bulamıyorum" dedim hızla abilerim bunu duyunca direk odasına koştular kuzey abim etrafa bakarken yerde bi bez parçası gördü ve burnuna götürdü
" bayiltici lan bu aylayi kaçırmışlar " diye bağırdı (meslegi geregi biliyo)
O cümleden sonrasını duymadım benim için abilerim hızla aşağı indi ama ben olduğum yerde kalmıştım ana bi şey olması düşüncesi bile beni mahvediyorken bunun gerçekleşmesi ihtimali beni yok ediyordu o an hıçkırarak ağlamaya başladım olmazdı bi daha aynı kalmaya dayanamadım o an Güney abim yanıma geldi ve bana sarıldı
" abi ya ona bi şey olursa ne yaparız nolur ona bi şey olmasın bi seyler yapın getirin aylami ikizimi bulun lütfen " dedim Güney abim
" Tabi ki bulacağız olum Ayla gelip agladigin için kızacak sana babamlar karakola gitti cenk abim de askeriye ye haber verecek belki bi ise yarar diye Kaan abim kamera kayıtlarını kontrol ediyo amcalar da yardım ediyo en kısa sürede bulacağız onu merak etme hadi biz de annemin yanına gidelim kadın perişan halde " dedi ve beni kolumdan kaldırıp aşağı indirdi kuzenlerim ve yengelerim de aynı durumdaydı annem beni görünce yanıma gelip hızla sarıldı omuzunda ağlamaya başladı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçek Ailem Ayla Mila
Ficțiune adolescențiAile kurgusudur bakmanızı öneriyorum Ağlamak için gözden yaş mı akmalı? Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı? Sevmek için güzele mi bakmalı? Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?