SinZey Özel Bölüm 2

285 30 261
                                    

Selamlar, bölüm öncesi uyarımı yapayım bölümde +18 içerik bulunmaktadır. O kısma geldiğinde bilgilendirme yapacağım okumak istemeyenler olursa diye. Bilgilendirme yaptığım kısımdan bölüm sonuna kadar sürüyor. Herkese keyifli okumalar dilerim.

- 1 Hafta Sonra-

Kuyucaklı Yusuf'ta şöyle yazar 'İki insanın karşılaşması kadere bağlıdır ama yan yana kalmaları onların gayretine bağlıdır.'

Aşk üzerine yapılan yüzlerce film, yazılan binlerce kitap hep iki sevgilinin kavuşmak için harcadığı çaba, önlerindeki engelleri aşmak için gösterdikleri gayret üzerine kurulmuştur. Öyle ki bazen bu çaba kaderlerine yön vermiş, olmazı oldurmuştur.

En büyük aşkları çabasızlık bitirir bazen, olmaz denileni de bu uğurda harcanan emek oldurur. Sinan'ın bugün nikah hazırlığı yaparken Cüneyd'in tekkede oluşunun sebebi de buydu belki. Sinan ilmek ilmek işlemişti aşklarını yıllar boyunca, Cüneyd ise hazır olanı çabasızlığıyla sökmüştü.

Kader konusunda keskindi Cüneyd, bir kez müdahil olmuş, sonuçlarını görünce bir daha müdahale etmemeyi seçmişti. Daldaki elmaya uzanmayı reddetmiş, nasibinde varsa o elma önüne gelir diye düşünmüştü ama onun bu tutumu daldaki elmanın düşüp kurtlanmasına, çürümesine yol açmıştı.

Cüneyd, Zeynep'e olan vedasından sonra tedavi sürecine başlamış, hastanede kalmıştı bir süre. Bu süreç zor geçse de sonunda toparlanmış, babasını alt ederek yeniden hakkı olan posta daha güçlü bir şekilde kavuşmuştu. Bu süreçte Zeynep direkt Cüneyd'i arayamasa da Levent'ten öğrenmişti Cüneyd'in durumunu, iyi olduğundan emin olmuştu genç adamın. Cüneyd'in iyileşip tekkeye dönüşünden sonra içinde bir yerde beklemişti Zeynep onun aramasını, bir kez olsun nasıl olduğunu sormasını lakin Cüneyd aramamıştı, sonunda tükenmişti Zeynep'in umudu, emin olmuştu bir şeylerin bittiğinden ve veda etmişti kendi içinde Cüneyd'e. Artık tek temennisi onun da kendi hayatında mutlu olmasıydı.

Zeynep, Sinan'ı seçmişti, ve bir gün bile pişman olmamıştı bu seçiminden.

Son bir hafta oldukça yoğun geçmişti Sinan ve Zeynep için. Nikah günü belirlemişler, yüzüklerini yaptırmışlar, gelinlik ve damatlık işini halletmişler ve kendilerine yeni bir yatak odası takımı almışlardı. Evdeki birkaç eksiği de halletmişler ama büyük bir değişiklik yapmamışlardı, zaten bunlarla uğraşacak çok zamanları olacaktı, bir haftaya sıkıştırmanın anlamı yoktu. Yoğun geçen bir haftanın ardından sonunda nikah günleri gelip çatmıştı. Zeynep nikah salonunun yeterli olduğunu söylese de Sinan kabul etmemiş, en azından evin bahçesinde ufak bir şey yapmayı teklif etmiş ve bu fikri kabul ettirmişti kıza.

Şimdi ise Sinan, Osman'la birlikte evinin bahçesini nikah için hazırlamakla meşguldü, etrafı süslemek için çiçekler, tüller ve süsler almışlar, gelecek birkaç insan için sandalye ve bistro masalar ayarlamışlardı. Osman salıncağa süsler yerleştirirken Sinan da ona yardımcı oluyordu ki çalan kapıyı duymasıyla elindekileri bırakıp hızla kapıya fırlamış, içeri girerken Osman'ın kendine küfür ettiğini duysa da umursamamıştı. 

Kapıyı açtığında Zeynep ve Elif'i görmüş, "Hoş geldiniz." demişti heyecanlı gülümsemesiyle. Zeynep de "Hoş bulduk." diye cevaplayarak içeri adım atmıştı arkadaşıyla birlikte.

"Zeynep"

Osman'ın sesiyle kapısını bahçenin giriş tarafına çevirmiş ve sevinçle yanına gelen çocuğa bakmıştı kız, yıllar hiç değiştirmemişti Osman'ı, telefonla konuşmuşlardı ara sıra ama ilk kez yüz yüze geliyorlardı yıllar sonra.

"Hoş geldin. Vay be, yıllar sonra yeniden görüşmek de varmış demek. Hiç değişmemişsin biliyor musun?"

Osman gülerek konuştuğunda Zeynep de gülümsemiş, "Sen de değişmemişsin." demişti çocuğa. Ardından Elif'e dönerek "Tanıştırayım. Fransa'dan arkadaşım Elif, bu da liseden arkadaşımız Osman." diyerek tanıştırmıştı ikisini. İki genç tanışarak "Memnun oldum." demişti gülümseyerek.

Başka Bir MeselHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin