2 hafta sonra
"Çiçek akşam için büyük bir masa kurulacak" dedi Ayşe abla evet Ateş Akbulut'un evinde çalışan olarak içeri girmiştim. Bana Çiçek demesinin sebebi ise kendimi onlara Çiçek Akın olarak tanıttığım içindi. Kendi kimliğimi kullanamazdım.
Çeşit çeşit yemekler hazırlanmıştım ve çok yorulmuştum "Çiçek kızım korumalara yemeklerini götürelim sonra dinlenirsin" 'tamam' dercesine kafamı aşağı yukarı salladım.
Son 2 kişi kaldığında Ayşe ablaya oturmasını söyledim beyaz teni sararmıştı oda benim gibi hiç oturmamıştı. Yemekler ile korumalara ilerlerken tanıdık iki kişi gördüm.
Hakan abi ve Devrim.
Yemekler ile yanlarına gittiğimde Devrim yanağımdan makas aldı "Seni yanlız bırakacağımızımı sandın Su prensesi?" Ne kadar gülümsesemde ofisten benimle birlikte çıkmamalarına kırılmıştım.
"Neden geldiniz?" Dedim etrafa bakarken "Ne o mutlu değilsin" Hakan abi ise ilk defa konuşmuştu "Ben ofisten yanlız çıktım ve herşeyi 2 haftada hallettim bana asıl ihtiyacım olan zaman yardım etmediniz ve şimdi mi geldiniz?" Samimiyetsizce güldüm,yemekleri uzatıp eve doğru döndüm "Zehir zıggım olsun"
❤💙
Ayşe abla beni bahçede gördüğünde mutafakta sorguya çekmişti. Liseden sevmediğim arkadaşlarımdı diye geçiştirmiştim o kadar güzel rol yaptım ki inanmıştı. Boşuna ajan olmadık.
Hizmetlilere ayrılan odada gözlerimi kapatıp uyumaya çalışıyordum fakat gözlerim kapandığı an geri açılıyordu. İçimde ki his uyumamam gerektiğini savunuyordu,uyursam Ateş Akbulut'un abim gibi beni öldüreceğini düşünüyordum.
Gözlerimi zorlukla kapatmıştım. Tam uyuyacağım esnada kapı açıldı içeri hizmetlilerden birisi girmişti.
"Çiçek,Ateş bey özel olarak senin servis yapmanı istiyor"
"Neden?"
"Bilmiyorum ve garip olan birşey de şu Ateş bey hiçbir hizmetlinin ismini aklında tutamazken senin ismini bir kere duyması ile unutmamış tanışıyor musunuz?"
"Hayır tanışmıyoruz" derken yataktan ayaklandım aynaya baktığımda saçlarımı hemen parmaklarım ile taradım üzerimi düzeltip hizmetlinin peşinden ilerledim. İlerlerkende düşünmeye devam ediyordum.
Neden ben?
Beni bir operasyonda yüzümü tam anlamı ile göremezdi sadece gözlerim gözüküyordu ve Takin'de de bir sürü mavi gözlü kız vardı. Ve neden benim ismimi hafızasında tutmuştu?
Düşünürken mutfağa gelmiştim. Birkaç tabak ile yemek odasına ilerlemeye başladım.
Masa tamamen hazırdı odadan çıkıp tekrardan mutfağa adımladım.
Biris beni aniden odaya çekince kalbim hızlandı,odanın kapısını kapatmış sırtımı ise duvara yaslamıştı. Bileklerimide duvara yaslamıştı,dizine sert bir tekme attığımda 2 adım geriledi kapıyı açıp gideceğim esnada kapıyı kapatıp bedenimi duvara yasladı ardından vücudunu bedenime bastırdı. Hiç beklemediği anda çığlık attığımda kapıyı açıp çıkacakken konuştu "Seni ölsüreceğim Çiçek" sesi robot sesine benziyordu,onu yüzünü görmeden tanımam imkansızdı.
Dışarı çıktığında birkaç saniye bekleyip topuklularımı çıkardım ve onu takip etmeye başladım. Odaya gireceği esnada sırtına atladım ve yüzünde ki kar maskesini yere fırlattım.
Yüzünü göremeden karnıma bir acı saplandı. Sırtından yere düştüğümde tekrardan ayaklandım ve peşinden gitmeye başladım. Geçtiğim yolda beyaz zemin kanın kırmızı rengini alıyordu. Ona yetiştiğim esnada bir bıçak daha saplandı bedenime ve bir tane daha,ve bir tane daha.
Ayakta daha fazla duramadım kalkacağım sırada onların çoktan uzaklaştıklarını gördüm. Pes etmeden duvardan destek alıp kalkmam ile başımı zemine sertçe çarpmam bir oldu. Zemine baktığımda kafamdan kanlar akıyordu ve olduğum yer neredeyse tamamen kanla kaplanmıştı. Gözlerim kararırken çığlık attım,şuan ölemezdim ilk önce Ateş Akbulut'u hapse tıkacak sonrasında bana bunları yapanları yakalayacaktım.
Selamlarr efeniiimmm
Nasılsıızz?? Umarım mükemmelsinizdirr
Bölüm nasıldıı??
Öptümm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ VE SU
Novela JuvenilKötüleri öldürmeye yemin etmiş Ateş Akbulut Kötüleri yakalamaya yemin etmiş Su Oktay