Parslıyı aradım,
"teklifini kabul ediyorum"
Karşı taraftan bir süre ses gelmedi, sonra konuşmaya başladı "Bu kadar çabuk nasil karar verdin bilmiyorum ama doğru tarafı seçtin"
Telefonu kapatıp caddede taksi aramaya başladım, geçenlerin hepsi doluydu. Bir süre sonra Ahmet'in koşarak yanıma geldiğini gördüm, daha hızlı ilerlemeye başladım ama beni kolumdan çekip kendine döndürdü.
"Nereye gittiğini sanıyorsun sen, hem de bu kıyafetle?" Kolumu çektim, "o seni hiç ilgilendirmez"
Sakince, "tamam, bak ben bırakayım seni, gitme böyle"dedi. Bir anda bu kadar sakin olmasına şaşırdım.
Dinlemeden ilerlemeye devam ettim, taksi geçmiyordu, bu yüzden mecburen otostop çekicektim. baş parmağımı uzattım.
Kolumdan tutup geri çekti, "ne yapıyorsun kızım sen , katil mi edeceksin beni?" Bunu söylerken bir araba önümüzde durdu arabada ki adam, "buyurun hanımefendi, gideceğiniz yere bırakayım" dedikten sonra tam arabaya binecekken yanımdaki insana benzeyen mahlukat, "yürü kardeşim, hasta etme beni" diyerek beni arkasına aldi
Adam camdan kafasını cikarıp"hastaysan tedavi edelim bilader"deyince ahmete baktim boynundaki damarlar patlayacak gibi atiyordu.dünyanın en şanssız adamı; Ahmet'le karşılaşmış bir de üstüne kafa tutmuştu.
Hızla adamı arabadan çıkarıp yumruk atmaya başladı"seni önce hasta edip sonra tedavi ettireceğim" diyerek vurmaya devam etti.
Hemen gidip ayırmaya çalıştım ama yerinden kıpırdamıyordu. Artık adam da yarı baygınlık geçiriyordu. Yardim isteyebilecegim biri var mi diye baktim ama geçen arabalarda biraz bakip tekrar ilerlerliyorlardı. Biraz daha birşey yapmazsam göz göre göre öldürecekti adamı.
"Bırak artık adamı, öldüreceksin"deyince bıraktı, adama yaklaşıp yarasına dokunacakken 'sakın!' Deyince adama daha fazla birşey yapmasın diye elimi çektim
Telefonunda birini aradi " alo hasan,burada yarali var hastaneye gitmesi gerek " oldugumuz konumu söyleyip kapattı.hem adami yaraliyor hemde hastaneye götürüyor ne çeşit bir manyağa denk geldim ben.
Yanimizda ahmetin arabası durdu.plakasina baktım isminin harfleri vardi "AHM" arabadan iri yari 10 kisinin arasina girip hepsini deviricek dev gibi bir adam çıktı.hic zorlanmadan adamı çuval gibi sırtlayıp götürürken Ahmette bana dönüp " hadi atla gidiyoruz " dedi hic üzerime alinmadan karşı istikamette yürümeye başladım.
Adama "sen git " dediğini duydum
Arkamdan geldigini hissettim.ben önde o arkada yuruyorduk.Bu böyle olmayacak telefondan şöförü aradim. "Alo Necmi abi, beni almaya gelir misin? Şimdi konum atıyorum." Arkadan sesini duydum.
" necmi kim?"
Başimı çevirmeden "Şöför!" Dedim
O bir köşede, ben bir köşede durağın orada bekliyorduk. Yarim saat sessiz bekleyişten sonra, önümüzde araba durdu arkamdaki şahsa hiç bakmadan bindim.
&&&&
"Çok yorgunum, yemeğimi yiyip hemen yatacağım,"
Annem itiraz dolu bakışlarını attı, "Misafirimiz var, ne yatması şimdi?"
"Of, kim gelecek bu saatte? yanıma oturdu, "Kızım, daha saat erken, ayrıca Tülay teyzenler gelecek," deyerek yanıma daha çok sokuldu. "Hem Can da gelecek."
Burun kıvırdım, "Sümüklü Can mı?" koluma vurdu, "Aaa, sümüklü falan, ne biçim laf o? Hem artık büyüdü, sümüğü falan yoktur," Annemin bu söylediklerine kahkahalarla güldüm. Sinirlerim bozuldu galiba.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOYKAN +18
RomanceGözlerim yavaşça dolarken, sesimdeki titremeyle "Ne istiyorsun?" dedim. Acımasızca "Benimle evleneceksin," diye yanıtladı.