Bugün çok heyecanlı olduğum için alarmdan önce kalktım. Çünkü babamın işi dolayısıyla istanbul 'a gidiyoruz. Çoğu kişi buna üzülür ama ben bu duruma fazla üzülmüyorum. Arkadaşım Selin babası öldükten sonra annesi ile İstanbul 'a dayısının yanına gitti. Ama aramız hiç açılmadı her zaman konuştuk mesajlastik. Bana efe adında çok iyi ve tatli bir arkadas edildiğini söyledi. Çok merak etmiştim ve meraklı biri olduğum için fotoğrafını istemiştim. fotoğrafa baktığımda gerçekten çok tatlı bir yüze sahipti. Kahverengi dağınık saçlar ve kahverengi göz. Banyoya gidip rutin işlerimi yaptıktan sonra üstümu değiştirdim. Üzerime açık mavi bir gömlek altima lacivert kot pantolon ayakkabi olarak da açık mavi konverslerimi giyindim. Makyaj yapmayı sevmedigimden sadece rimel ve göz kalemi sürdüm. İşim bittikten sonra annemin sesini duyunca mutfağa gittim.
Kahvaltımı bitirdikten sonra arkadaşlarıma veda etmek için okula gittim. Evet bugün okul vardı ama ben gideceğim için gitmedim. Zaten fazla arkadaşım yoktu. Elif rumeysa , Ali ve kaya evet arkadaşlarımı özleyecektim bunun için biraz uzulsemde dert etmedim. Sınıftaki arkadaşlarımla da vedalastiktan sonra eve gittim. Annelerin hazırlandığını görünce bavulumu alıp yerlestirmesi için babama verdim.
Birkaç saat sonra süren yolculuktan sonra sonunda istanbula gelmiştik. İstanbul çok güzel ve bir o kadarda kalabalikti. Bunları düşünürken bir evin önünde durduk. Bu ev önceki elimizden baya büyüktü. İçeri girip merdivenlerden yukarı çıkıp kendime bir oda seçip bavulumu koydum. Evin içi eşyali olduğu için sadece elbiselerimi dolabima yerlestirmem gerekti. Elbiselerimi yerlestirdikten sonra aklıma merak konusu olan bir soru gelmişti. Babam bu evi nereden bulmuştu , önceden devlet okuluna gidiyordum ama şimdi bir koleje yazdirildim. Bunları düşünürken annem odama girdi. Annem çok tatlı ve güler yüzlü bir kadındı. Annem asagida beklediklerini ve benimle bir konu konusacaklarini söylemişti. Hemen üstüme beyaz benekli kırmızı gömleğimi altima kot şort ve siyah konverslerimi giyip aşağı indim.
Annem ile babam iki kişilik koltuğa oturuyolardi bende hemen karsilarinda ki tekli koltuğa oturum. Ilk söze başlayan annem olmuştu. "Mira kızım biliyorsun ki babanın işi dolayısıyla istanbula gelmek zorunda kaldık bu seni için zor olsada senin için ve bizim için en iyisi bu. " annem susunca babam annemin lafını devam ettirdi. " kızım ben yeni bir iş buldum imkanları çok iyi bu evi ve okul masraflarını is yeri sağlayacak evet bu zor bir durum buraya alisman zor olabilir. " babamla annem böyle konuşurken onlara kocaman sarılarak " öncelikle teşekkür ederim , beni merakimdan kurtardiniz. Sonra ise evet buraya alismam kolay olmayacaktır. Ama buraya alışmak zorundayım. Hem zaten Selin de burda benim için endiselenmeyin." Deyip ikisinide optukten sonra kapı çaldı. Gidip kapıyı açınca koca bir çığlık attım. Biraz fazla çığlık atmış olacağım ki annemle babam endişeli bir şekilde yanıma geldiler.
Selin'e baya uzun süre sarildiktan sonra siyah renkli çantami alıp çıktım. Selin bugün beni istanbulu gezdirecekti. ( Selin Evimi nerden buldu diye sorarsanız ona evin adresini öğrenip mesaj attım ) Sohbet ederek yürürken aklıma müthiş bir fikir gelmişti. " Selin , 2 yıldır uzak olduğumuz için bizim meşhur şakaları yapamadık , yapmaya ne dersin. Selin olumlu anlamda kafasını sallayıp " müthiş fikir derim. Hadi sudan balonları alalım " dedi. Baya fazla balon alıp onları boya ile doldurduktan sonra fazla kalabalık olmayan ama arabaların geçtiği bir sokağa geldik. Balonları arabaların üstüne atmiyorduk. Sadece önlerine atıyorduk. . Selin in telefonu çaldıginda benden biraz uzaklaşıp telefonla konuştu.
Uzaktan bir araba görünce tekrar atmak için hazirlandim bütün hesaplamaları yaptıktan sonra attım. Fakat hesaplamalrim doğru tutmadı ve sarı boya siyah spor arabanın üstünde patladı ve güzel Porsche mahvoldu . E tabi porshe bu boru değil. Ağzım açık şekilde arabaya bakarken bir erkek sesi duydum. Baya sinirli bir şekilde ve bağırarak bana doğru geldi. " NE YAPTIĞINI SANIYORSUN SEN ! ARABAMI MAHVETTIN !" karşımda duran çocuğa kaslarım catik bir şekilde baktım ve bende bagrark konuştum onun bu tepkisi beni gercekten sinirlendirmisti. " NİYE BU KADAR KIZDIN KI ALT TARAFI BOYA , BOMBA ATMADIK YA! " bana biraz daha yaklastiginda korkmadim değil. " BİDE BOMBA ATSAYDIN , ARABAM MAHVOLDU. gerçek anlamda sinirlenmisrim artık kendime hakim olamayarak tekrar bağırarak karşılık verdim." SADECE BIR SAKAYDI !!! ...
Merhaba arkadaşlar bu benim ilk kitabım yani tecrubesizim bu konularda. Hatalarım varsa lutfen yoruma yazın. Şimdiden teşekkür ederim
Öpüldūnüzzz :* :* :*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADECE BİR ŞAKA
ChickLitCAN AYDIN: aydın Koleji'nin sahibi umursamaz , rahat , sinirli , yakışıklı , sportif ve inatçı. KIZLARIN HAYALİNDEKİ ÇOCUK. . MİRA KUYU : normal gelirli bir ailenin tek çocuğu. Babasının işi dolayısıyla istanbula gelen inatçı , güzel , yardımsever...