MULTİ : MİRA KUYU
Sabah alarm sesi ile kalktım.
Banyoya gidip rutin işlerimi hallettikten sonra okul formalarimi giyip mutfağa indim. Annem masayı hazırlamış babamla beni bekliyordu.Babam da geldiğinde kahvaltı yapmaya başladık. Babam bana dönüp. "Kızım biz 4 günlüğüne Ankara'ya halanların yanına gideceğiz. İstersen okul için rapor alıp sende bizimle gelebilirsin. "
"Size iyi yolculuklar baba. Benim bu aralar yapmam gereken ödevim var baya zor o yüzden siz gidin beni merak etmeyin. " Annem babama çay doldururken konuşmaya katıldı " Tamam kızım ben bu aksam gitmeden yemek yaparım ve sana yetecek kadar parayi da akşam sana veririm. "
"Anne siz akşam kaç gibi gideceksiniz? "
" 8-9 gibi çıkarız ne oldu ?
" Ben akşam belki size yetişmeye bilirim. Ödev için okul çıkışı arkadaşımla bulusucam. Eğer benden önce girerseniz parayi çalışma masamin üzerine bırakabilirsiniz. "
"Tamam kızım ama fazla geç kalma eve girince bizi ara olurmu."
"Tamam annem. Hadi ben kaçtım." Annemi ve babamı optukten sonra evden çıktım. Ve Selin'e mesaj attım.
"Kanka nerde kaldın ben bizim kapının önünde seni bekliyorum. "
Mesaj gelmesini beklerken aklıma dün gece ki mesaj gelmişti. Beni nasıl bulmuştu. Aradan tam 2 yıl geçmişti ve ben tam rahatladım derken tekrar bana ulaşmayı başarmıştı. Ahh pardon size anlatmadım. 3 yıl önce yani lise 1 e giderken karşıma bir çocuk çıktı. Adı Emrah.Gerçekten çok kibar romantik birisiydi. O bana okulu gezdirdi. O sıralar o da lise 2 ye gidiyormuş. İlk başlarda arkadasca takıldık. 3 ay boyunca arkadasligimiz sürdü. Daha sonra Emrah bana çıkma teklifi etmişti. Bende kabul ettim tabi o zman tam hayalimdeki erkekti. İlişkimiz devam ederken son zamanlarda çok degismisti. Her akşam bara gidiyordu buda yetmezmiş gibi orada sızıp kaldığı için ben gidip onu alıyordum.
Bir kaç kere böyle devam ederken benim içimde ona dair bir duygu kalmadı. Çok degismisti. Ona bu durumu açıkladım ama o anlamak istemedi. Sakin konusmalarimiz bir anda kavgaya dönüştü. Ama beni asıl üzen ve ondan uzaklaşmamı sağlayan tokatıydı. Ben babamdan annemden bile tokat yememistim. Ona , onu bir daha görmek istemediğimi , benden uzak durmasını istemiştim. O bunu anlamayıp her zaman beni rahatsız etti. En son başka bir yere tasinmistik tabi bu beni sevindirdi çünkü onun olduğu mahalleden uzağa gidiyordum. Annemgil olayı bilmiyordu bu taşınma olayı biraz şans olmuştu. Sonra telefon hattımı değiştirdim ve bana ulaşmasını engelledim. Yeni şehire yani İstanbul'a tasininca iyice rahatlamistim ama beni tekrar bulmuştu. Nasıl bulduğu hakkında en ufak bir fikrim yoktu.
Bu dusuncelerimden sıyrılıp Selin'in gelmesini bekledim. O da Emrah konusunu biliyordu. Ona anlatma ihtiyacı duyduğum için biran önce gelmesi için dua ediyorum yoksa düşüncelerim arasında boglacağım. Selin yanıma gelince parka doğru ilerlemeye başladık. Sessizliği bozan ben oldum.
"Selin, Emrah......bana mesaj attı."
Selin şaşırmış gözlerle bana baktı.
"Nasıl sana mesaj attı. Seni nerden bulmuş ? Mesaj da ne diyor? Kızım delirtme insanı anlatsana. ""Izin verirsen anlatcam. Dün sen gittikten 1 saat sonra falan attı. "
Mesajı Selin'e gösterince korkmus gözlerle bana baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADECE BİR ŞAKA
ChickLitCAN AYDIN: aydın Koleji'nin sahibi umursamaz , rahat , sinirli , yakışıklı , sportif ve inatçı. KIZLARIN HAYALİNDEKİ ÇOCUK. . MİRA KUYU : normal gelirli bir ailenin tek çocuğu. Babasının işi dolayısıyla istanbula gelen inatçı , güzel , yardımsever...