Multi : SELİN
Dersin bitmesine daha 20 dakika vardı ve ders ingilizceydi. Sınıfın çoğu uykulu gözlerle tahtaya bakıyordu. Ne yazık ki uyuyamıyoruz çünkü cins hoca göz bile kırptırmıyordu. Önümde ki Melih ' e dönüp "Melih önde yayılda hoca beni görmesin uyukluycam biraz. ""Benim çıkarım ne olacak. Sonuçta ingilizceci SEMA hocadan bahsediyoruz. "
"Ya tamam sana kantinin en pahalı cikolaysondan alcam. "
"Olmaz burada disipline gidebilme ihtimalimiz var ama."
"Oğlum sanki sen uyuyacaksin. Uyuyan benim yakalanan benim."
"Olsun bende sana yardım ediyorum bu da demek oluyoki sana yataklıkla bende ceza alicam. "
"Şu zekanı derslerinde de kullansan keşke. Daha bugün geldim , seninle 2 teneffüs önce tanıştım ama derslerde tek bildiğin Türkçede dersinde
Cümlenin sonuna nokta konulması , ingilizcede de Kiss in ne demek olduğu. ""İyi be uzatma tamam , ama sonra karşılığını isterim. "
"Tamam , teşekkür ediyorum canım arkadaşım. "
" Yağ yapma hemen" Melih önde yapıldığında hocanın beni gormediğine emin olup kafamı sıraya gömdüm.
Kafama tekrar bir kitap darbesi ile uyandiğımda hiç sasirmadim
Selin gibi bir arkadasa sahipseniz alışıyorsunuz. Kafamı kaldırıp Seline saydırdıktan sonra kitaplarımi çantama koydum ve aklıma Can geldi ben ona yetişmem lazımdı. Selin ' e isim olduğunu söyleyip koşar adımlarla okul çıkışına ilerledim.Gözümü kalabalığın oralarda gezdirirken bir grup gördüm ve grubun içinde Can da vardı. Koşarak Can'ın yanına gettip be konuşmak istediğimi söyledim. Beraber okulun arka bahçesinde ki banka oturup konuşmayı baslattim.
"Iıı ...Can ...şey yani ben aslında bu sabah soylediklerim için özür dilemek için konuşmak istedim. " Bana bir süre baktı ama bakışlarında hiç bir duygu yoktu. Ne sevinç ne hüzün ne de kızgınlık hiç biri. Konuşmak için ağzını açtığında gözlerime değil karşısına bakıyordu. " Ne yani buna üzüldüģümü mü sandın ? Ben sadece benim için önemli olan insanların sözlerine kırılır yada sevinirim. Sen benim için hiç kimsenin. Yani daha adını bile bilmediğim birisinin sözünü kafaya tamam. "
Bu sözleri söylerken yüzünden yine onu harika gösteren alaycı gülümsemesi duruyordu. Aslında bu konuda haklıydı. Ben kimdim ki benim söylediğim bir lafa alınacak değildi. Birden ayağa kalktı ve hiçbir şey demeden ilerledi. Arkasından seslendim
"Mira. .... adım Mira senin için önemsiz biri olabilirim ama benim yüzümden ki bu tanımadığım biri olsa bile üzülmesinı istemem. Seninde üzüldüğünü düşünüp Özür diledim. " hiçbir şey demeden tekrar arkasını döndü ve okul çıkışına ilerledi. Oradan da başka spor bir arabaya binip gitti. Öküz işte ne olcak odun ben ondan Özür dileyim o bana hiçbir şey demeden gitsin.
Ben içimden saldırarak yürürken eve geldigimi fark ettim ve anahtarla evin kapıyı açıp içeri girdim. Ev boştu. Kafama takmayip odama çıktım. Üzerime açık mavi sporcu atletimi , altima mavi renk taytımı ve belimede Kareli gömleğimi bağladım. Saçımi ev topuzu yaptıktan sonra bilgisayarımı açıp the vampire diaries izlemeye başladım.
Ben diziye dalmisken zil sesi duydum. Koşarak aşağı inip kapıyı açtım. Annemgil ellerinde posetlerle içeri girdiler. Onlara yardım edip posetleri mutfağa taşıdım.
Annem evi temizleyecegim diye tutturdu. Babam "Hayatım ev zaten temiz sen niye kendini yoruyorsun ki. Tek başına koca evi nasıl temizleyeceksin hem."
"Canim tek başıma olduğumu kim söyledi benim biricik kızım bana yardım edecek demi güzel kızım. " " Benim neden haberim yok. " Annemin sevecen bakışları Bir anda yok olup bana sinirli gözlerle bakmaya başladı. " bana yardım etme için sana önceden ha er vermek mi lazım. Bir kerede gelip anne , bugün ev çok dağınık hadi temizlik yapalım dediğini duymadım küçük hanim."
Annem o cümleyi , ince sesi ve anlamsız hareketleri ile söylemişti.
"Anne o cümlede özne yüklem uyuşmazlığı var. Ben , Mira KUYU ev temizliği yapacağım. Annem yanımda duran televizyon kumandasini almaya üşenirken sen bana ev temizlemekten bahsediyorsun. " Annem tekrar o ölümcül bakışlarını atarken bir adım geriledi. "Hayır efendim bugün bu temizlik bitecek, git kilerden temizlik eşyalarını getir. " annemin i bakisindan korktuğum için temizlik malzemelerini getirdim.
Annem yerleri süpürdü , toz aldı ve viledaladi. Bende tuvaleti, banyonu yıkadım. Daha sonra annemle beraber camları sildik. Cam sileme işi bittikten sonra ben perdeleri taktım. Annem de buzdolabini silip yerleştirdi. En sonunda temizlik bitmişti. Temizliğe baslamadan önce saate baktığım da 17:20 idi ama şimdi saat 21:10 du. Tam 4 saat boyunca temizlik yapmıştım. Bu benim rekorumdu. Anneme önceki evimizde zoraki yardım ederken sadece toz alıp süpürürdüm.
Koltuğa kendimi attiğımda her yerimin agridigini hissettim. Koltukta tam gözlerimi kapaticaktim ki telefonuma gelen bildirim sesi ile bu mümkün olmadı. Mesaj Selinden du.
"Kanka , yarın ben okula büyük ihtimalle gelemiyorum. Sabah beni bekleme direk dün gittiğimiz parka git Efe seni orda bekliyor. "
Tabi ben merak etmiştim. Acaba kötü birsey mi olmuştu. Hemen Seline mesaj attım.
" Hayırdır kanka kötü birsey yoktur umarım neden gelemiyorsun. "
Mesajı gonderdikten 2-3 dk sonra cevap geldi.
" Önemli bir şey değil. Birazcık üşütmüşüm o kadar. Ben aslında gelecektim de annem dinlenmem gerektiğini söyledi."
" Kanka bu sıcak havada ne hastalanması ya. Mal diye boşuna demiyorum sana. :) :) "
" Dün siz gelmeden önce spora gitmiştim. Terli yerli soğuk su içtigim için büyük ihtimalle. Neyse sonra konuşalım by:* ."
Odama çıkıp kedili pijamalarımi giyip yorucu bir güne Elveda dedim ve kendimi uykunun rahat kollarına bıraktım.
Evet tekrar Merhaba :) aslında bolum erken gelecekti ama maalesef yazdığım bölümü kaydetmemısim. O yüzden baştan yazmak zorunda kaldım.
Oy ve yorumlarınızı lütfen eksik etmeyin :* :* :*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADECE BİR ŞAKA
ChickLitCAN AYDIN: aydın Koleji'nin sahibi umursamaz , rahat , sinirli , yakışıklı , sportif ve inatçı. KIZLARIN HAYALİNDEKİ ÇOCUK. . MİRA KUYU : normal gelirli bir ailenin tek çocuğu. Babasının işi dolayısıyla istanbula gelen inatçı , güzel , yardımsever...