Kafe

13 0 0
                                    

Odaya girince burayı çok sevdiğim ve vazgeçemeyeceğimi bi kere daha anladım. Hemen bi duş aldım üzerime kot şort ve salaş tişört geçirdim. Bukreyi çok özlemiştim hemen mesaj attım arasam bi saat susmazdı şimdi. "Kuzum ben döndüm Yusufa söyle yarım saate her zamanki yerde olsun." yazıp gönderdim merdivenleri hızla inip annemlerin yanına gittim ne kadar küste olsak ona söylemeden bir yere gitmezdim "anne ben Yusufla Bukrenin yanına gidiyorum geçikmem" deyip yanağına öpücük kondurdum. Sonra Arsa gittim "bi hafta misafirimsin ama ev sahibi bu günlük ekiyor seni gitmem lazım" diyip öptüm "araba lazımsa anahtarı veriyim" dedi arabayı çok güzel sürerdim kaan amcam sağolsun öğretmişti ama ehliyetim olmadığı için annem arbasını vermiyordu zaten her yere Yusufla gidiyordum. Anneme bakıp onayı alınca "işte en sevdiğim dayım benim" diye anahtarı aldım arabaya binince mutluluktan ölecektim BMWin üzerinide açıktan sonra bastım gaza bizim kafaye gelince arabayı kitleyip içeri girdim.

Yusuf ve İlkseli görünce yanlarına yürüdüm anlamadığım İlkselin ne işi vardı. Gidip Yusufa sarılıca içimi mutluluk kapladı Yusuf benim olmayan erkek kardeşimdi "kayıplardasın fıstık özlettin kendini" dedi o ara ilkselle tokalaşacaktım ki sarılmışız. İlk defa yabancı bi erkekle bu kadar yakın olmuştum ama rahatsız olmadım kokusunu ciğerlerimde hissederken rahatlamıştım. Ne saçmalıyordum ben ya ne rahatlaması o sadece Yusufun bi arkadaşı "Merhaba ilkesel" dedim "selam Ekin" dedi yerime otururken İlksel garsonu çağırdı "ne alırsın?" diye sorduğunda garsona dönüp "her zamankinden Mehmet abi" dedim "sürekli geliyosun sanırım" diye sordu ilksel "Ekin kimden kaçmak isterse buraya gelir yanlız kalmak için" dedi

Yusuf ona öldürücü bakışlarımdan yolladım benim özel yerimi İlkselin bilmesi gerekmiyordu. O sırada Bukre geldi hemen sarıldık çok özlemişim "sıpamm çok özledim lan seni" dedi "bende çok özledim canım seni biriyle tanıştıracam" dedim "boş ver birini dışarda BMW var kimin acaba gördünmü sahibi yakışıklıysa sana ayarlayalım" dedi ilksel Bukreye ters ters bakıyordu. Anahtarı çıkarıp masaya koyduğumda Yusuf içtiği kahveyi zor yuttu "ohaa lan senin mi bu" dedi "yok canım nerde Arasın bu" dedim Bukre "Aras??" dedi "uzun hikaye anlatacam ama önce çayy" dedim "sakın bana sevgili yaptığını söyleme" dedi. "Bekle anlatacam" dedim. "Eğer özelse ben gidiyim siz aranızda konuşun" dedi İlksel "yok ya özel değil" dedim "sakın sözümü bölmeye kalkmayın kafeden çıktığımız andan itibaren anlatacam" dedim üçüde aynı anda "tamam" dedi.

Herşeyi en ince ayrıntısıyla anlattım hastane olayında Bukre biraz tedirgin oldu. Sonra havadan sudan konuşmaya başladık Bukre Yusufla işi olduğunu söyledi İlksel ile biz kaldık masada. Kendinden bahset dedi ilksel "nasıl yani?" "kimsin nasıl birisin ailen gibi" dedi. "En büyük hobim voleybol oynamak araba sürmeyide çok severim ama ehliyet olmadığı için annem fazla izin vermez annemle yaşarım annem Soykan holdingin de amcamlarla çalışıyor iki tane amcam var ha bide yeni öğrendiğim teyzem ve dayım var amcamlar evli değiller tek torunum ama teyzemin bir oğlu bir de kızı ikizler benle aynı yaştalar çok iyi biriler benden bu kadar sen anlat birazda kendini ben hiç tanımıyorum seni" dedim İlksel kahvesinden bir yudum aldı arkasına yaslandı kasları ben burdayım diye bağırıyor resmen :)

"ben ilksel Gül 19 yaşındayım basket takımının kaptanıyım ve sizin sınıfın karşısında sınıfım egoist felan deme ama beni tüm okul tanır sen tanımayınca şaşırmıştım ama seni tanıdıkça normal diye düşündüm" dedi "ben öyle kolay arkadaşlıklar kuramıyorum bir kere kazık yeyince insan kimseye güveni kalmıyormuş" dedim "öyle neyse bende tek çocuğum ama birsürü kuzim var babam Gül holdingin sahibi annemin asıl mesleği tasarımcılık ama evde çalışmıyor... bizim tayfayı biliyormusun?" diye sordu "basket takımı değilmi?" isim olarak hiç birini bilmiyorum ama çalışmalarda ara sıra izlemeye giderdik Bukre ile "evet basket takımındakiler 4 kişiyiz yakın olrak diyerleriyle o kadar iyi değil aramız" dedi "yani isim olarak tanımıyorum ama antremanlarda bi kaç kere izlemiştim" dedim "bi ara tanışırsın" dedi çayımdan bir yudum daha aldım baya zaman geçti sohbet felan ettik telefonu çaldı meşgule attı 3 kere öyle olunca "bence önemli sevgilin merak etmiştir" dedim belli belirsiz güldü "bizim tayfa sevgilim yok benim" dedi "hm.. merak etmişlerdir açsaydın keşke" dedim "önemli değildir" dedi "neyse kalkalım mı Aras evde arabayla işi felan olur götürüyüm artık" dedim pek memnun olmadı "tamam ben hesabı ödeyip geliyorum" tam hayır diyecekken bukrenin sözlerini hatırladım 'sen gitmezsin gitmeyede bir erkekle bişeyler yesen içsen hesabı ödetmeyip salaklık yapıp rezil olma' "tamam" demekle yetindim. İlksel hesabı ödeyip geldikten sonra dışarı çıktık "görüşürüz Ekin" deyip arkasını döndü ne olmuştu acaba birden bire davranışları değişti.

*****İLKSELden*****

Yağmuru unutamamıştım ama yaptıklarınıda yok sayamıyordum Ekin farklı bi kızdı zor ama kalbi altın gibi bir insan Ekin Yağmurdan daha iyi duyduğuma göre daha hiç sevgilisi yokmuş ama duyduğuma göre bir kere aşık olmuş çocukta Ekini seviyormuş fakat Ekin hayır demiş. Bu gün Yusuf aradı Ekin dönmüş bulaşalım dedi gelmek istersen eğer diye bu fırsatı kaçıramam tabi adresi mesaj atarsın dedim kafeye gittiğimde daha kimse gelmemişti 10 dakikaya Yusuf geldi "kardeşim hoşgeldin" dedim "hoşbulduk kardeşim hayırdır erkencisin" dedi Yusufa anlatmalımıydım acaba "kardeşim sana anlatmam gereken birşeyler var" dedim hiç yoktan ne yapmam gerekeni söyler.
"tabi kardeşim dinliyorum seni" dedi "kardeşim Ekin bilmiyorum yani farklı biri Yağmurdan sonra ilk defa bir kız ilgimi çekti merak ediyorum bana Ekini anlatsana ya" dedim

Yusuf bi an ciddileşti "bak kardeşim Bukre bana şüphelendigini söyledi hatta aranızı yapmayı bile istedi ama Ekin öyle biri değil daha kimseyle sevgili olmayı bırak o konu hakkında konusmadı bile çok zor biri... Ekinin yaşadıkları hiç kolay şeyler değildi Ekin harbi kızdır zor kazanırsın ama bi kalemde silebilir. Hayatta kaybettiği çok sey oldu artık kimse umrunda değil Arda ve Bukre hariç."

Haklıydı Ekin çok zor biri peki ben onu kazanabilirmiyim acaba herşeyinin ilki ben olabilirmiyim ama ilkler değildir özel olan sonlardır ama o nasıl düşünüyor bana karşı ona göre nasıl biriyim.

Düşüncelerden Yusufun sesi kurtardı beni "bak kardeşim ben seni 5-6 yıldır tanıyorum ama Ekini oldum olası tanırım kız kardeşimden farksızdır. Ekinin doğum günü babasının öldüğü gün Ekin aslında çok hassas biridir ama belli etmez hep bi soğukluk var kimseye ısınamaz." dedi.

Ekin farklı biri ne biliyim yüz vermeyen umursamayan. "Peki kardeşim nasıl aramı yaparım?" diye sordum. Yusuf bi an sinirlendi "eğer diğer sürtüklerde yaptığın gibi yapacaksan başka kapıya Ekini üzdüğünde karşında beni bulursun bunu unutma" dedi sandığından daha kuvvetli bağ vardı aralarında "yok kardeşim onlar Yağmurdan sonraki hatalardı artık olmayacak inan bana." sözüm bittiği sıra Ekin geldi.

İlk AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin