Bölüm 15: Duyguların Derinliği
Nehir, sabah güne gözlerini açarken içindeki huzuru hissedebiliyordu. Ailesiyle geçirilen o akşamdan sonra, duygusal bir dinginlik içinde uyanmıştı. Her şeyin bir anlamı vardı artık. Gerçek ailesiyle, yani Arslan ailesiyle tanıştıktan sonra, kendisini daha güçlü ve yerinde hissediyordu. Onlar onu tam anlamıyla kabul etmiş ve kalpten bağlanmışlardı. Ama bu, Nehir'in içinde bir boşluk da bırakmamıştı. Emir'in bakışları ve ona verdiği güven, Nehir'in kalbinin derinliklerinde bir şeylerin hareketlenmesine neden olmuştu. Onunla geçirdiği zamanlar, sadece fiziksel bir yakınlık değil, aynı zamanda ruhsal bir bağ oluşturuyordu.
Bugün Nehir, Toprak şirketinin CEO'su Emir Toprak ile bir iş görüşmesine gitmeye hazırlanıyordu. Emir, şirketle ilgili bazı yeni projeler hakkında Nehir'in de fikrini almak istemişti. Bu görüşme, Nehir için sadece iş anlamına gelmiyordu. Emir ile geçireceği her an, ona daha fazla yakınlaşmak, aralarındaki bağları daha da güçlendirmek için bir fırsat gibiydi. Ancak bir yandan da, kendi duygularını anlamakta zorlanıyordu. Emir, onun hayatına girdiğinden beri, Nehir'in kalbinde bir boşluk hissetmeye başlamıştı. O boşluğu, Emir'in varlığı dolduruyordu ama aynı zamanda onunla olan bağları daha da derinleşiyordu. Bu, hem güzel hem de karmaşık bir durumdu.
Saat tam on ikiye çeyrek kala, Nehir, ofis binasının önüne park etti. Yavaşça arabasından inip içeri girdi. Bina, modern ve zarif bir tasarıma sahipti; lüks ama aynı zamanda davetkar bir hava veriyordu. Emir'in ofisi, şık ve minimal bir düzenle döşenmişti. Kapıdan girdiğinde, Emir onu zarif bir şekilde selamladı ve gülümseyerek, "Hoş geldin Nehir. Bugün işlerin biraz daha farklı, daha özel," dedi.
Nehir, Emir'in içten tavırlarıyla rahatladı. Onunla bu kadar yakın olmak, zaman zaman kafa karıştırıcı olsa da, Emir'in samimiyeti Nehir'in kendisini güvende hissetmesini sağlıyordu.
Emir, masasına yönelerek, "Bugün seni birkaç önemli konu hakkında bilgilendireceğim. Ama öncelikle, bir kahve içelim, rahatlayalım," dedi. Nehir gülümseyerek başını salladı. Emir, Nehir'in yanına doğru adım atarak, kahve makinesini hazırladı. Nehir, ofisin her köşesindeki detayları inceledi. Emir'in iş dünyasında ne kadar ciddi ve başarılı olduğunu hissetmek, ona başka bir hayranlık katıyordu.
Bir süre sonra, kahvelerini alıp büyük bir toplantı masasının etrafına oturdular. Emir, üzerinde çalıştığı projeyi anlatmaya başladı. Nehir, dikkatle dinledi ve zaman zaman düşüncelerini paylaştı. Onun fikirlerine değer verilmesi, Nehir'i mutlu ediyordu. Konuştukça, içindeki güven ve bağlılık duygusu da artıyordu.
Emir, Nehir'in içindeki karışıklığı fark etmişti. Ona, "Bugün yalnızca iş konuşuyoruz, Nehir. Ama dilediğin zaman başka şeyler de konuşabiliriz. Her şey zamanla gelişiyor, biliyorum. Ama bu kadar zeki ve güçlü bir kadının içindeki karışıklığı, bir nebze anlıyorum," dedi.
Nehir, Emir'in söylediklerinden sonra derin bir nefes aldı. O an, iki kişilik bir oda gibi dar gelen bu ofis, sanki çok daha geniş bir yer halini almıştı. "Benim için her şey çok hızlı gelişti," dedi Nehir. "Bazen ne düşündüğümü bile bilmiyorum."
Emir, masadaki dosyaları düzenlerken, "Sadece duygularını dinle, Nehir. Ne olursa olsun, seni anlamak için burada olacağım," dedi.
Bu sözler, Nehir'in içindeki karmaşayı bir nebze çözüyordu. Emir'in ona karşı gösterdiği sabır ve anlayış, aralarındaki bağın daha da güçlenmesine neden oluyordu. Nehir, ona karşı hissettiği güveni bir kez daha fark etti. Gerçekten de Emir, sadece iş arkadaşı değil, duygusal olarak da ona yakın bir insan olmaya başlamıştı.
Saatler geçtikçe, konuşmalar daha derinleşti. Emir, Nehir'in düşüncelerini dinledikçe, ona olan ilgisi sadece iş değil, duygusal bir bağa dönüştü. Bu kadar zekice ve kararlı bir kadının hayatındaki yerinin ne olacağı, henüz cevapsız bir soruydu ama Emir, Nehir'e her geçen gün daha yakın hissetti.
Görüşme sona erdiğinde, Emir, "Bugün seninle çalışmak çok keyifliydi. Yarın akşam iş sonrası bir şeyler içmek ister misin?" diye sordu.
Nehir, biraz düşündü ve gülümsedi. "Tabii, neden olmasın? Ama yalnızca iş değil, biraz da arkadaşça sohbet edebiliriz," dedi.
Emir, Nehir'in cevabından memnun olmuştu. "O zaman, akşam görüşmek üzere," dedi. Nehir, ofisten çıkarken, içindeki karışıklığın biraz daha azaldığını hissediyordu. Emir ile olan bağları daha da derinleşiyordu, ama bu duyguların doğru bir zamanlaması vardı. Nehir, her şeyin olması gerektiği gibi gelişeceğini biliyordu.
Gün, bir kez daha Nehir için karmaşık duygularla doluydu. Ama bugün, belki de Emir'in de yardımıyla, o duygularını kabullenmeye biraz daha yakındı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CEO KADIN
AcciónBen Nehir. Nehir Arslan 24 yaşındıyım .Her yerde tanınmış manken-oyuncu ve LUNA (AY) şirketinin ceo'su NEHİR ARSLAN yoksa ÖZSOY demeliyim Bence şans verib okuyun