Zorbalık karşısında sessiz kalan herkesin içindeki insan ölmeye mahkumdır.
~Amie Kaufman25.Bölüm
..📖..
Dükkan dışarıdan göründüğünden daha farklıydı. Sanırım dışarıdan bakıp yıkık dökük görüntüsüne gerçekten aldanmamak gerekiyordu.
İçerisinin havası çok hoştu. Dışarıdaki festivalin gürültüsüne rağmen içeride zaman yavaşlamış gibiydi.İnsanlar festivalin varlığından tamamen kopmuş gibiydiler. Gözlerim bize hemen ilerimizde rehberlik yapan kadına kaydı. Sakin bir şekilde bizi büyük renk renk kitaplarla dolu rafların arasında yürüttü.
Gerçekten eski bit çağ olmasına rağmen romanlar çeşitliydi.
Rafların arasında boy boy kitaplar vardı. Akademinin kütüphanesinden tamamen farklı bir yerdi burası. Sanki bir çeşit fantezi kütüphanesi gibiydi.Aşk hikayeleri ve artı on sekiz hikayeler doluydu. İlgiyle rafları inceledim, dikkatim dağıldığı için kadın yavaşlayarak benim baktığım rafa doğru dönerek, "Son zamanda gençler bu tarz kitaplardan hoşlanıyor gibi.?"
Anlamaz gözlerle kadına baktım, "Erkeklerim birbirileriyle yaşadığı yasak ilişkilerden bahsediyor." Nilvera'yla aynı anda açılan gözlerimizle şaşkınca kadına baktık. Duyduğum şeyin şaşkınlığından tükürüğünde boğulan Nilvera'nın sırtına vurdum. Burada bl romanlarının olduğunu inanamıyorum.
"Tabi burada gördükleriniz lütfen burada kalsın biliyorsunuz ki iki erkeğin aşkı temalı kitapların yazılması yasak olduğu gibi satılması da yasak bir nevi buradaki tüm kitaplar yasaklı ama sizin gibi gençler seviyor bu yüzden ayrı bir bölümümüz mevcut." Dediğinde hala şaşkınlığı üzerimizden atamamıştık. Kitabın içinde hiç gay çifte denk gelmemiştik öyle olsaydı asla unutmazdık.
Nilvera elini kitaba doğru uzatınca almasın diye hemen onu çekerek uzaklaştırdım. Kitaba ağlayan gözlerle bakarak elini uzattı. Ne kadar onun gibi bende kitabı okumak istesem bile eğerki bu kitaplardan biriyle yakalanırsak bunun çok ağır bedelleri oldurdu. Bu zaman diliminde erkelerin erkelerle ya da kadınların kadınlarla olan ilişikisine o kadar karşı geliniyordu ki insanları gözlerini kırpmadan idam bile edebiliyorlardı.
Çok kinci ve kurallarına körü körüne bağlı bir topluluktu burası. Bu yüzüden eğerki romanın içinde eşcinsel bir karakter varsa bile kendisini belli etmemek için her şeyi yapardı büyük ihtimalle.
Burada böyle bir yerin olması cidden romanda yazılmayan arka planın beklediğimizden daha farklı olduğunun ispatıydı.
Etrafa daha büyük bit ilgiyle baktım, masalarda oturup kitap okuyan kızlar rafların arasında bizim gibi dolananlar ve daha bir çok kızla dolu bir yerdi. Nilvera'da benim gibi etrafta hiç erkek olmadığını fark edince bana kısa bir bakış attı.
Bizdeki şans öyle bir şeydi ki buradan köle tacirlerinin eline bile düşebilirdik üstelik arkamızda bıraktığımız biricik muhafızlarımızdan bahsetmiyordum bile.
Göte gelmeyelim der gibi bir bakış attığımda aklı hala bl romanlarında kalmış gibi hüzünle raflara bakıyordu. Onu hiç umursamıyormuş gibi etrafa baktım.
Yahu zaten bir romanın içindeyiz bu da yetmiyormuş gibi birinci kitabın sonunda İlia ölüyor ve Lenora da kaçırılıyordu hayatta kalmak için götümü yırtıyordum o ise bana yavru kedi gibi bakarak nolur bl romanı alalım der gibi paçama yapışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGESİZ DÜŞLER KRALLIĞI•( Kırılma Serisi-1 )-"Mücadele"
Fantasy《-Çocukluğundan beri beraber olan iki arkadaşın, bir kaza sonucu en sevdikleri fantastik romanın içinde hayatta kalma mücadeleleri...》 Bu düşlerinde gölgesi olmayanların kendi krallığını kurma hikayesi. *** ( Reenkarnasyon Serisi ) ~Kurgu ve kitap t...