Bölüm 2|Bez Macerası

545 46 48
                                    

#Kimberly Parker

"Sana söz veriyorum April, eğer beni oraya götürmezsen seninle bir ay boyunca fotoğraf kursunu gelirim. Lütfen oraya gitmeyelim."

"Fotoğraf kursuna beni zorla götüren sensin. Ayrıca çok istiyorsan evde kalıp annene yardım edebilirdin."

Sinirle oflayıp takside arkama yaslandım. April yanımda kıkırdamaya devam ederken Onu duymamaya çalışıyordum. En yakın arkadaşım, Calum Hood'un kuzeni olunca 5 Seconds of Summer'la istemedende olsa iç içe oluyordum. Asılnda Onları seviyordum, birkaç parçaları telefonumda kayıtlıydı. Benim için sorun olan tek şey Ashton'dı, sürekli etrafta kıkırdayarak dolaşması sinirimi bozuyordu. Bir insan hiç mi mutsuz olmazdı?

"İşte geldik!"

April sevinçle yerinde kıpırdanırken göz devirdim, Ashton dolu kabuslarım başlıyordu..

Arabadan inip tembel bir şekilde kapıya ilerlemeye başladım. April benim aksime zıplayarak gitmişti ve şuan beni bekliyordu. Luke'u görmek için sabırsızlanıyordu tabi, Onun olmadığı iki ay boyunca kafamın etini yemişti. April, Niall Horan sayesinde ilk görüşte aşka inanmaya başlamış ve Luke'u ilk gördüğünde aşık olmuştu. Onun için tek sorun Calum'dı, kuzeninin en yakın arkadaşlarından birine aşık olmayı seçmişti..

"Acele et Kim!" Yerinde tepinip bana bakıyordu.

"Acele işe şeytan karışır, geliyorum işte."

Göz devirmesini izledikten sonra yanına gelip zili çalmasını bekledim. Zile basmasından birkaç saniye sonra patırtılar ve küfürler eşliğinde kapı Calum tarafından açıldı. Bize bakmadan önce Michael'a küfür etmeye devam ediyor, Luke tarafındanda uyarılıyordu. Arada duyduğum kıkırtılar göz devirme isteğime neden oluyordu.

Sonunda Calum bizi fark ettiğinde küfür etmek için açtığı ağzı açık kaldı.

"April?"

"Calum!"

April Calum'a sarıldığında hemen karşılık almıştı. Bende o sırada içerideki sesleri dinliyordum, maalesef çoğu Ashton'ın kıkırdamalarından ibaretti. Her zaman gülecek bir şey bulması sinirimi bozuyordu.

"Bakın burada kim varmış?" Calum'ın bana seslendiğini anladığımda gülümsedim ve Ona sarıldım.

"Naber Asyalı?" Onunla bu konuda dalga geçmek hoşuma gidiyordu, sonu her zaman benim aleyhime olsa bile.

"Bana en son Asyalı dediğinde yüzüne dondurma yapıştırmıştım, buna rağmen demeye devam mı edeceksin?" Gözlerini kısmıştı ama yinede gülümsüyordu. Şirince sırıttım.
"Calum! Ne kadar da büyümüşsün öyle."

"Bende öyle düşünmüştüm. Hadi, geçin içeri bakalım."

Bizi iki yanına alıp salona sürüklemeye başladı. Gördüğümüz manzara beni şaşırtmamıştı, yine her yer her yerdeydi. Eve dün sabah dönmüşlerdi, April'ın dediğine göre ilk ziyarete aileler gelmiş, birkaç saat kalıp gitmişlerdi. Ve bugünde yine April yüzünden biz ziyarete gelmiştik.

"Herkese merhaba!"

April hızla en uzağında olan Michael'a sarılmaya gitti, ardından saçını karıştıran Ashton'a sarıldı.  Luke'u bilerek sona bırakıyordu çünkü Ona daha çok sarılmak istiyordu.

Bense Onun aksine ilk önce Luke'a, ardından Michael'a sarılmıştım. Ashton'a sarılmak gibi bir isteğim yoktu, yine de kabalık olmasın diye yanına gittim.

"Merhaba Kimmy."

"Merhaba Ashton."

Kıkırdadı. "Merhaba Kimmy."

5SOS and Unknown GirlsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin