Ben geldim yeni bölümm votale ve yorumlarınızı bekliyorum arkadaşlar bölümlerin hızlı gelmesi için desteğinize ihtiyacım var❤️😍 seviliyorsunuz
Gözlerimi kapalı tutarak derin ve stabil nefesler almaya çalıştım gözlüklünün babası Serdar amca eliyle yüzümü kuruladıktan sonra biraz sakinleşmemi bekledi. Daha sonra konuşmaya devam etti.
"Durumunun stabil olduğunu cihazı ilk defa aktive ettiğimiz için beyninin bir tür alışma sürecinde olduğunu söyleyeceğim. Ahh benim küçük Maria'm baban bizi görüyorsa beni asla affetmeyecek. " Sözünü kestim "babam seni anlardı Serdar amca muhtemelen aynı durumda olsaydı o da aynı kararları alırdı." Gözümü açarak yüzüne baktım samimi olduğumu görmesini istiyordum. Gözlerinden sicim gibi yaşlar akıyordu başını sallayarak gözlerini kuruladıktan sonra konuşmaya devam etti. Bir kaç gün kendini toparla kızım bu odadan çıkar çıkmaz Anthony seni ilk görevine gönderecek." O sırada ayak sesleri yankılandı. Gözlerimi kapatıp nefeslerimi düzene soktum. Serdar amca arka arkaya üç kere hapşırınca odada bir başkasının sesi duyuldu. "Çok yaşa Serdar daha bana lazımsın. Benim küçük celladım ne durumda, neden hala mışıl mışıl uyuyor bakalım."
"Cihazı ilk defa kullandık Anthony, cihaz neredeyse on üç yıldır içinde ayrıca biyonik damarlara gönderilen komut damarların kendini yeniden işlevlendirmeye zorladı."
"Sadede gel Serdar "
"Kısaca cihaz kendini yeniden kuruyor ve cihazı beyin köküne yerleştirdiğimiz için uyanması cihazın kendini yenilemesine bağlı."
Anthony'nin bakışlarını üzerimde hissedebiliyorum. Gölge'nin yokluğunda Anthony'le işlediğimiz dersler aklıma geldi. Her zaman "güçlü stratejiler her zaman dingin bir zihinden çıkar" derdi. Araf'ın bana tecavüz girişiminden sonra vahşi bir saldırgana dönüşmüştüm. Gölge beni bir kıl gibi kıvama getirirken Anthony ise bana şekil vermişti. Eline göre ayarladığı oyuncaklardan biri olmuştum. Bu defa oyuncağının ona baş kaldıramayacağından emin olmuştu.
"Peki bakalım, uyanınca bana haber ver." Dedikten sonra ayak sesleri duyuldu hemen ardından Serdar amcanın sesli bir nefes verdiğini duydum. Anthony'nin gittiğini anlamıştım. Yavaşca gözlerimi açtım ve sağ gözüme yayılan acı bütün vücudumun kasılmasına ve sessiz bir tıslamayla dilimi ısırmama sebep olmuştu. Serdar amca hemen durumumu farketmiş elinde küçük bir ışıkla yanıma gelmişti. Gözlerimi kontrol ettikten sonra "üzgünüm kızım şimdi bir ağrıkesici iğne yapacağım merak etme bir süre sonra ağrıların azalacak."
"Bu nedemek oluyor. Yani tamamen geçmeyecekm mi?"
Serdar amca bakışlarını kaçırıp şırıngaya ağrı kesiciyi çekip yanıma geldi. Sinirlenmiştim, zaten herşey boka sarmıştı cevap vermezse ona patlayacaktım. "Serdar amca "diyerek dikkatini tekrar kendime çektim. Gözlüğünü çıkarıp alnında ki ve yüzünde ki yerleri sildi. "Açıkçası bilmiyorum, sen ilk deneksin ve damarlarının tamamı biyonik zamanla vücudunun alışmasını ve acılarını hafifletmesini ummaktan başka çaremiz yok Maria." Sözleri beni çok korkutmuştu ölmek benim için sorun değildi ama bu acı tarif edilemezdi.
" Merak etme Maria, acılarını hafifletmesi için geliştirdiğimiz yeni ilaçlardan birini sana vereceğim, günlük dozlarını saatinde alırsan sorun yaşamayacaksın." Ona göre demesi kolaydı. Biyonik bir uzuv ve belki de bir ömür kullanmam gerekecek bir ilacım vardı. Üstelik henüz on sekiz yaşındaydım. Gerçi ne kadar yaşayacağım muamma iken bunları düşünmem çok saçmaydı. "Peki" diyerek sustum. Söylenecek herhangi bir söz durumu değiştirmeyecek veya düzeltmeyecekti. Bana her zaman ki gibi kabullenmek kalmıştı. Belki bir gün Anthony benim ona yaptıklarımı kabullenmek zorunda kalırdı. Hayır, o gün mutlaka gelecekti. Serdar amca ağrı kesiciyi yaptıktan dakikalar sonra karanlık beni esir almıştı, gözlerimi açtığımda hava tamamen kararmış odada cihazların bip sesinden başka birşey kalmamıştı. Tuvaletin heldigini hissettim. Uabaşcaa doğruldum. Sağ kolumda ufakta olsa ağrı ve hissizlik vardı. Koridordan gelen ışığa odaklanarak oda da ki lavaboya doğru yürüdüm. Başım dönüyor ense köküm sızlıyordu. Yine de ufak adımlarla yatağa tutunarak yürümeye devam ettim. İçeri girip işimi hallettikyen sonra elimi yıkamak için suyu açtım ve başımı kaldırdım. Ayna da gördüklerimden sonra sol elimi ağzıma kapatıp hıçkırığımı yuttum. Gözlerimden yaşlar akarken elimi ağzımda titarak sessiz hıçkırıklarıma ket vurmaya devam ettim. Bir süre sonra elim çığlıklarımı saklayamaz oldu. Yavaşca yere çöktüm ama başımı eğemedim, ağrı geri gelmeye başlamıştı. Aynada ki görüntü bundan sonra benim kimliğim olacaktı. Anthony'nin gülen suratını şimdiden görebiliyordum.
Sağ gözümün damarları siyah ve yeşil bir ağ gibi gözümü sarmalamış gözümün içinde sarı bir nokta belirmeye başlamıştı. Damarların bir kısmı alnimon yan tarafına kadar uzanmıştı. İnsanlığımdan alınan parçalar sadece kalbimle sınırlı kalmamıştı. Her sabah bir kanıt gibi gözümle görmem sağlanmıştı.
Yavaşça yerden doğrulup kapıyı açtım ve içeride septik kokusundan farklı bir koku aldım.
"Şeker mi şaka mı küçüğüm"
Arkadaşlar yeni bölüm bira kısa oldu şimdilik idare edin bir sonraki bölümde telafi edicem seviliyorsunuz
satır arası Anthony e küfür serbest arkadaslar bn yazarken ediyorum çünkü bol bol🙆😸
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ NESİL CELLAT ( +18 )
Teen Fiction" elimde ki çakıyı koluna geçirdim. Aksayan ayağımı savurup diz kapağına yandan bir tekme attım, yere çökerken benim ayağımı da kendisiyle beraber çekince beraber yere düştük. Onun üstündeydim alnımdan ve burnumdan akan kan onun yüzüne damlamaya baş...