0.9

396 44 0
                                        

16 Temmuz

Genç kız yataktan yavaşça kalktı ve pencereye doğru ilerledi. Bir kaç gündür konserleri takip ediyordu. Onları sahnede gördükçe neşesi yerine geliyordu ve kendisini dinç hissediyordu -her ne kadar öyle olmasa da-.

"Kardeşim," dedi odaya giren ablası. Onun sesini duymamıştı. Solgun bir şekilde gülümsedi ve ablasının yanına doğru ilerledi. Ablası ona sıcacık bir kucaklama verirken, "Doktor Choi az sonra burada olacak." Dedi ve alnına bir öpücük kondurdu.

"Tamam." Ardından ablası, kardeşinin oturmasına yardımcı oldu ve odadan çıktı.

Genç kız o'nunla konuştuğundan beri içi rahatlamış hissetmesine rağmen bir kaç gündür 'Küçük Prens'ten haber alamaması onu biraz kırmıştı ama kız o çocuğun kendisine iyi geldiğini biliyordu.

Yanındaki masada titreyen telefonu eline aldı ve o'ndan gelen mesajları gördü. Gerçekten meşgul olmalıydı; normalde onu dinlemek istemeyen bir insan bu şekilde özür mesajları gördermezdi.

Kapısı tıklatılınca doktorun geldiğini anladı ve o'na kısa bir cevap yazıp telefonu yerine bıraktı.

Doktor geldiği için biraz tuhaf hissetsede ne olacağını biliyordu. Yine aynı rutin, her hafta olduğu gibi. Onun ilaçlarını kontrol edecekti, kan testi ve ona bir kaç ilaç verip tepkisini gözlemleyecekti. Genç kız kendisini denek gibi hissediyordu. Kim olsa böyle hissederdi elbette. Sürekli beyaz önlüklü, gözlüklü ve ciddi bir adam size ilaçlar verip tüm iki gününüzü alsaydı sizde böyle hissederdiniz. Adam odaya girdiğinde ikiside birbirini selamladı.
-
Tam olarak iki saat olmuştu ve belirli aralıklarla kızın telefonu titreşiyordu. Başkalarının yanında nezaket olsun diye telefonunu almak istemediği için kendisine hakim oldu. Orta yaşlarının sonundaki Doktor Choi elindeki iki saat boyunca yazdığı notlara tekrar göz gezdirdi ve kızın annesine bakıp, "Bir dakika yalnız görüşebilir miyiz?" Diye sordu.

Ve ona saatler gibi gelen dört dakikanın ardından hemşireler eşyaları toparladı ve doktorla birlikte annesi odaya girdi genç kızın.

Doktor tekrar sıcak bir gülümseme verip kıza veda etti ve odadan çıktı.

"Haftaya kadar dinlenmiş olursun, bebeğim." Dedi annesi ve ona sarıldı.

"Yarın da vardı?" Diye sordu ve annesinden ayrıldı. Kadının gözleri dolmuştu, gülümsemeye çalıştı. "Artık bir gün olacak." Diye fısıldadı ve güzel kızının saçlarına bir öpücük kondurup odadan çıktı.

Bu ne demekti? Günden güne daha kötüye mi gidiyordu yoksa tam tersi miydi?

Telefonunu eline aldı ve olduğu yere uzandı.

@littleprince: alınmadığını umuyorum

@littleprince: bir sorun yok değil mi?

@littleprince: gerçekten iyi misin?

@littleprince: lütfen çabuk dön ve bana yaz..

@littleprince: sana ne diye sesleneceğimi bile bilmiyorum ama

@littleprince: umarım iyisindir.

Belirli aralıklarla gelmiş mesajları okudu ve sıcacık bir şekilde gülümsedi.

Ardından parmakları klavyeye uzandı.

@urnotzy: tuhaf şeyler oluyor..

@urnotzy: korkuyorum küçük prens

@urnotzy: daha ruhuna aşık olduğum adamı göremeden buralardan gideceğim diye çok korkuyorum

@urnotzy: onu bir fangirl gibi değil de, bir kadın gibi seviyorum.

@urnotzy: kalbimi alıp götürse umurumda değil, zaten ona gidebilmek için atıyor şu anda

@urnotzy: durmasına az kaldığını hissediyorum küçük prens

@urnotzy: yıllarca onun için dayandı ama sanki artık yorulmuş gibi geliyor bana,

@urnotzy: ölüyorum küçük prens

lunatic // lay // ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin