1.6

367 34 0
                                        

"Sehun-ah" diye fısıldadı Yixing titreyen sesiyle. "Korkuyorum."

"Az kaldı hyung. Geldik sayılır." Dedi ve elini tutmaya devam etti. Ardından gözü yan taraftaki kıza kaydı. "Onu nereden tanıyorsun?" Diye sordu Jin Woo'ya.

"Çok uzun süredir tanışıyoruz biz," dedi ve derin nefes aldı. "Ama hep internetten mesajlaşıyorduk ve o,''

Sustu ve elini alnına koydu.
Orada ne aradığını bilmiyordu. Onu görünce ne yapacağını şaşırmıştı. Kafasını kaldırmak için tutarken eline bulaşan kanı gördüğünde...

Korkudan ölmek üzereydi. Yixing'e ve en yakın arkadaşına olanları hazmedemiyordu.

Ambulanstan iner inmez hemen onları özel bakım odalarına ayırdılar.

-

Hye Su'nun bilinci yavaş yavaş yerine gelmeye başlamıştı. Önce belirli bir aralıkla öten 'dıt' sesini duydu. Ardından gece olmadığını belirtir şekilde gözüne gelen ışığı.

Başının arkasında ve ağzında bir acı vardı. Tüm vücudunun uyuştuğunu hissediyordu. Gözlerini yavaşça kırpıştırarak açtı ve etrafına bakındı. Odada kimse yoktu ve paneller açık olduğu için akşam güneşi yüzüne vuruyordu. Terlemişti. Odada su aradı ama yoktu, istemek için dışarıya bakındı ama birilerini göremedi. Yatakta yavaşça doğruldu o sırada kapı açılırken, dışarıdan gelen yüksek sesi duydu.

-

Yixing, gözlerini yavaşça açtı ve etrafına bakındı. Yüzündeki acıyı hissedebiliyordu. Dudağı, elmacık kemiği ve gözlerinin kenarına yumruk yemiş gibi hissediyordu, ah tabi ya, güzelce yemişti. O anı düşününce yüzünü buruşturdu ve kendisinin aptal olduğuyla ilgili bir şeyler mırıldandı.

Odadaki koltukta birbirine yaslanmış uyuyan üç kişiyi görünce kaşlarını çattı. Ne vardı burada kalıp kendilerine eziyet edecek?

"Hyung," dedi sesinin el verdiği şekilde.

Suho hyungu gözlerini aralayıp sese doğru baktı ve ona yaslanan iki kişiyi nazik olmayan şekilde itip gence doğru ilerledi, "Oh, Lay. İyi hissediyor musun?"

Genç olan, herzamanki baygın bakışlarıyla, büyüğünü onayladı.

"Gerçekten iyi misin?" Dedi Suho tekrar.

"Eveet. Sadece biraz-" kendi sözümü yarıda bıraktı ve çok az duyulur bir şekilde, "Hyung," dedi. Sesi titriyordu.

"Ayağıma ne oldu?" Anında gözleri dolarken, koltukta uyuklayan iki kişide gelmişti. "Ne oluyor?  Hyung?"

Üzerindeki örtüyü çekti ve bileğindeki alçıya baktı. Kırık veya ona benzer bir şey olsa böyle hissetmezdi değil mi?

lunatic // lay // ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin