Bölüm 1

158 5 0
                                    

Birkaç hafta daha olaysız bir şekilde geçmişti. Şimdi temel bilgileri ögrenmiş ve basit işleri tek başına yapabilir olmuştu. Yabancı olduğu tek şey ise bu kadar insanın içinde olmasıydı. Gerçekten garip hissettiriyordu. Garip ve bir o kadar güzel bir histi.

Bu haftalarda Linda ile daha çok kaynaşmış daha sık görüşür olmuştu. Sırf onu arayıp sohbet etmek için bile ögrendiği konuyu tekrar anlatmasını istiyordu.

Her şeyi anlatmıştı Linda'ya, sıkıcı hayatını ve babasını. Güvendiği tek kişi oydu çünkü. Onun anlattıkları çok önemliydi Claire için. Linda bu hayatta ondan daha çok şey yaşamış ve öğrenmişti. Aşk mesela, Linda eşi Jack ile tanıştığı anı anlatırken Claire, ne istediğine kısmen karar vermişti.

Aşk? Sen nasıl bir şeysin? Merak ettiği tek şey buydu ve ögrenecekti. Linda ona nasıl aşık olacagını anlatabilirdi. Ancak aşkı ne kadar, nereye kadar anlatabilirdi ki? Claire ne kadarını anlayabilirdi?

Bu konuyu bütün gece düşünmüştü 'hatta düşünebildiği tek şey bu konuydu' Claire. Bazen Linda'yı sıktığını düşünüp üzülüyordu ama elinde olan bir şey yoktu. Ona anlatmaya, onunla konuşmaya muhtaçtı.

Yine şirkete erken gelmişti. On beş dakika erken gelip kahve içmeyi seviyordu. Yalnızlıkla kalabalık olan evden çıkmanın en iyi yolu buydu çünkü. Linda'da onu yalnız bırakmıyordu. Arayıp geldiğini haber verdi. Claire onu beklerken iki kahve almıştı. Bugün ondan yine kendisine akıl vermesini isteyecekti.

Linda, ofisteki masaya doğru ilerlerken, yüzündeki gülümseme giderek artmıştı. Ancak bir şeylerin ters gittiğini hemen anlamıştı.

-Günaydın şekerim! Bugün hava çok güzel, değil mi? "

Claire yalnızca başını salladı. Zorlukla gülümsedi.

-Evet, gerçekten güzel." yutkundu. Birazdan söyleyeceği şey yüzünden zorlanıyordu.

-Bir sorun mu var Claire?" dedi içtenlikle. Claire bu yakınlıktan cesaret almıştı.

- Sana bir şey soracağım Linda ama çok utanıyorum." dedi kanıtlarcasına kızaran yanaklarını saklamak istedi.

-Tabi sorabilirsin. Belki yardım edebilirim." Oldukça meraklı çıkmıştı sesi.

- "B-ben aşık olmak istiyorum Linda. Hayatımda ilk kez dışarı çıkabiliyorum ve ben kalbimin artık hızlı atmasını istiyorum. Hani Jack'e ilk aşık olduğun anda hissettiklerin var ya, aynılarını hissetmek istiyorum."

Jack, Linda'nın eşiydi. Ve evet ona tüm kalbiyle aşık ve aitti. Herkes aşık olabilirdi ancak Claire çok tecrübesizdi. Başına gelecek olan ufacık bir sorun bile onu çok derinden etkilerdi. Linda böyle olsun istemezdi.

- "Canım dediklerinde haklısın ancak her şey istediğin gibi gitmez bazen. Üzülürsün ve ben bunun olmasına izin veremem. Hem aşık olman için beklemen lazım. O kişi elbet gelir ve seni bulur. Sen er ya da geç kalbinin çıkacakmış gibi attığını ve karnında kelebekler uçuştuğunu hissedeceksin" dedi. Sesinin hem sevecen hemde inandırıcı olması için çabalıyordu.

- "Linda, bunları biliyorum ama yine de istiyorum. Aşk acısının nasıl olduğunu bile merak ediyorum. Belki biraz üzülürüm fakat bu yüzden vazgeçmek istemiyorum. İlk aşk, ilk öpücük, ilk itiraf bunların nasıl bir his olduğunu merak ediyorum. Aramakta istemiyorum. Direkt benim olsun istiyorum. Yalnızca benim. Bunu çok düşündüm ve evet, bencillik ama eve süs köpeği yerine bir erkek almak istiyorum!"

Sonuna doğru sesi kısılmıştı çünkü ağzından çıkanları duyamıyor gibiydi. Linda ağzı açık bir şekilde Claire'i dinliyordu. Onun için gerçekten üzülmüştü. Bunları söylemek çok zor bir durumdu ve o çok cesurdu. Ne istediğini biliyordu. Ve Linda'nın ona yardım etmesine olanak sağlayan birkaç arkadaşı vardı. Aslında onları hiç tanımak istemezdi fakat şu an minnettardı. Bunu yaptığı için büyük bir pişmanlık duyacaktı ama şimdi değil daha sonra... Şimdi tek yapması gereken bu planı Claire'a anlatmaktı.

//CLAİRE//

Linda saçlarını bir kez daha karıştırarak konuştu. Sabah özenle yaptığı saçından eser yoktu artık. Lavaboya gidince muhtemelen çığlık atacak diye düşündüm.

- "Bundan emin misin? Bir defa oraya gidersen geri dönüşü olmaz. Aman Tanrım! bunu yaptığıma inanamıyorum. Bana öyle bakmasaydın, bunları söylemezdim." Tek çırpıda aldığı nefesi bıraktı.

Linda'nın anlattıklarından sonra şaşırmıştım ama sanırım bunu yapmazsam elimdeki tek fırsatı da kaçıracağım. Heyecanla oturduğum yerden kalktım. Linda bana hala yağmurda ıslanmış sokak kedisi bakışıyla bakıp zamanı geri alabilmek istediğiyle ilgili bir şeyler mırıldanıyordu. Artık her şey için çok geçti. Plan kesinlikle aklıma yatmıştı. Kesinlikle mantıklıydı.

Bir jigolo satın almaktan daha mantıklı ne olabilirdi ki, değil mi?

Telefonumu elime alarak, bankayı aradım. 500bin kadar bir nakite ihtiyacım vardı. Telefonun diğer ucundan gelen itiraz seslerine aldırış etmedim.

-"Size hesabımdan 500bin nakit istediğimi söyledim. Kim olduğumu bilmiyor musun? Claire Wendy. Bu adı unutma tamam mı? Yarım saat sonra nakit paramı almaya geliyorum."

-" Ama Efendim, istediğiniz miktar çok yüksek ve yarım saatte hazır olması imkansız."

- "Seni duyamıyorum. Eğer işinden olmak istemiyorsan bir yolunu bul!" Sesim istediğimden daha otoriter çıkmıştı. Tabikide kimseyi işsiz bırakmazdım ancak şu an blöf yapmaya ihtiyacım vardı. Telefonu kapattıktan sonra şoförün hazırladığı araca bindim. 2 saat sonra sergi başlayacaktı. Sadece iki saat sonra hayatımın aşkı ile tanışacaktım. Tamam, bu çok saçmaydı -_-

Kendi parasıyla satın alacağı ve jigolo olan bir erkek. İlk aşk için ne mükemmel özellikler!?...

NightlyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin