"Efsaneye göre cadı tanrıça Hekate ve savaş tanrısı Ares'in kızı olarak dünyaya gelen Kirke, insan ırkına olan benzerliği ve tanrısal güçten yoksun oluşu nedeniyle hor görüldü ve Aiaie adasına sürgün edildi. Ancak hırslı kadın bugün bir çoğumuzun kullandığı iksir ve büyülü nesneleri icat ederek hem kendisiyle alay eden tanrı ve tanrıçaları hem de adasına yolu düşen denizcileri kendisine bağlamayı başardı. Peki kim Kirke'nin aşık olup uğrunda ölümsüzlüğünü feda ettiği muggle'ın ismini verebilir?
Sınıfın inekleri Hermione Granger ve Ravenclaw'dan Charles Montgomery hevesle ellerini kaldırdığında Harry göz devirerek başını sıraya yasladı. Kafası öylesine doluydu ki, herkesin uyukladığı -hatta Ron alenen horluyordu- Sihir Tarihi dersinde bile sakinleşemiyordu.
Aklından sürekli aynı isimler geçiyordu. James, Lilly, Sirius, Snape, Malfoy, Daphne ve Isolda Gaunt...
Cevabı Montgomery denen kumral çocuk verdiği için hayal kırıklığı içinde yerine çöken meraklı arkadaşına baktı. Hermione'den Gaunt soyadını araştırmasını rica etmişti. Emin olmalıydı, Isolda'nın ona ihanet etmeyeceğinden...
Dersler biter bitmez kendini şatonun dışına attı. Ron ve Hermione'nin ona sürekli haklı çıktıklarını ima eden bakışlar atması işleri daha da zorlaştırıyordu.
"Harry...
Daha düne kadar duyduğu anda midesinde kelebekler uçuşturan bu ses ensesindeki saçlara kadar onu ürpertirken yavaşça ardına döndü. Daphne Greengrass oldukça durgun bir ifadeyle ona bakıyordu.
"Malfoy bana dün gece olanları anlattı. Bak, kalkıpta sana çok pişman olduğumu falan söylemeyeceğim çünkü pişman değilim."
Gencin kaşları hayretle havalanırken Daphne hiç umursamadan devam etti,"Eğer Malfoy'un teklifini kabul etmeseydim seninle tanışmak için asla bir adım atmazdım ve diğer herkes gibi sana olan ön yargılarımla devam ederdim. Seninleyken asla rol yapmadım ve seninle yaşadığım hiçbir şeyden pişman değilim."
Harry, o kadar kırgın hissediyordu ki, ağzını açıp ona cevap verecek gücü kendinde bulamadı. Bakışları güzel Slytherinin buğday başaklarını andıran saçlarında, hüzünle parıldayan su yeşili gözlerinde gezdi. Kalbi ona dokunmak ve herşeyi geride bırakmak için can atıyor, aklı ise sakın kendini küçük düşürme diye onu uyarıyordu.
Daphne yaklaştı, dudaklarının kenarına küçük, masum bir öpücük kondurdu, "Seni kırdığım için üzgünüm.
Hoşçakal Harry...Genç kız çekip giderken, Harry göğsüne troll oturmuş hissiyle yumruklarını sıkmaktan başka bir şey yapamadı...
☆
Gryffindor ortak salonunda arkadaşlarıyla oturmuş birikmiş ödevlerini yapmaya çalışıyordu. Ancak kafasındaki sesler okuduklarını anlamasını engelliyordu.
"Bana bırak." Dedi Hermione arkadaşına şefkatli bir hüzünle baktı, "Ben hallederim."
"Gerçekten odaklanamıyorum Hermione."
"Halinden belli zaten, yemekte yemedin."
"Hazır elin değmişken benimkini de- Ron genç kızın tehlikeli derecede uyarı dolu bakışlarına maruz kalınca sesi içine kaçarak geri çekildi -tamam canım ben yapıyorum zaten. Ne ki."
"Hermione senden bir şey araştırmanı istemiştim?
"Ah, evet. Tamamiyle unutmuşum." Kabarık saçlı kız defterini karıştırıp bir not kağıdı çıkardı, "Kütüphaneye gitmişken biraz araştırma fırsatı buldum. Gaunt'lar eskiden çok zengin ve saygın büyücü ailelerinden sayılırmış ancak atalarından gelen büyücü mirasını kaybetmemek için sürekli kuzenleriyle evlenmişler ve zamanla kalıtımsal bazı rahatsızlıklar yüzünden vücut ve akıl sağlıklarını kaybetmişler."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASİ《Harry Potter AU》
FanfictieVoldemort'un bile masum kaldığı bir hikaye düşünün... Harry, Voldemort'un en büyük sırrını öğrendiğinde, büyük bir hırsla Dumbledore ile birlikte hortkuluk avına çıkacağını sanıyordu ancak sürpriz bir şekilde ortaya çıkan bir akraba tüm hayatını de...