Bir önceki bölümde herkes katranı seviyor , sizin bu katran sevginiz şaka mı???
38
" bana bak momo kılıklı salak seni döverim düzgün koy onları !" Dedim eşyalarımı yerleştirmeye başlarken , annem ellerini belline koymuş söylenmelerine bir yenisini eklerken salak kardeşim duvarındaki soyulan boya kalıntısına bile kulp bulup gömmeye çalışıyordu.
Evet işe girmiştim ve evet ailemi uzun zaman sonunda ikna edip taşınıyordum , annem içi rahat etmeyeceği için kardeşimi de alıp gelmişti yanıma eşyalarımla. Babam gelmeyip beni telefonda bir çok kez uyarıp dikkatli olmam konusunda beni uyarmıştı açıkçası telefonu bir yerden sonra koltuğa koyup o konuşurken işleri bitirmeye çalışıyordum.
Emanet gibi duran eşyalarım odaya tam yerleştirmemiştim çünkü zaten bir üst kata taşınacaktım , yüzbaşı bana gitmeden önce evin anahtarını vermiş odama kadar göstermiş en büyük odayı bana vermişti. En büyük odayı bana vermek zorunda değildi ama yine de rahat etmem için her şeyi bana göre ayarlamıştı ve eve alışveriş yapamama izin vermiş bürün tartışmalarımız sonunda kendi kartını bana bırakmıştı.
Bir öpücükle beni kandırmasa asla almazdım ama zaafımdan vurup öpücükle beni alt etmişti uyuz adam.
Yüreğime koca bir özlem çökerken iç çektim , neredeyse bir ay olmuştu ama hala yoktu o kadar çok özlemiştim ki onu bazı geceler gözlerimin dolmasına bir kaç yaşın bana veda edip akmasına engel olamıyordum. Şimdi düşünüyordum da onu daha iyi anlıyordum o kadar yıl uzaktan uzaktan beni sevmiş tek kelime dahi edememişti , bundan değil miydi kendini dağlara vurması.
Ayağına taş değmesin yüzbaşım , gittiğin gibi dön bana...
" keşke bir gün daha kalsanız be sultanım." Dedi Ecrin çay tepsisiyle içeri girdiğinde bakışlarım ona döndü , burnumu çekerken dolan gözlerimi gizleyip başımı eğdim.
" kızım iki haftadır buradayız zaten , bunun eşyaları bitmedi bir türlü Fırat amcan da dön artık diyor zaten. " dedi annem bu derken eliyle beni işaret etmesi ile homurdanmadan edemedim.
Kim ona adım olduğunu hatta bir zamanlar onun o adımı koyduğunu hatırlatmak ister?
" Fırat amca fazla bile sensiz kaldı vallaha ." Dedi Ecrin gülerek , babamın anneme olan sevgisine aynı benim gibi hep hayranlık duymuştu. Duyulmayacak gibi değildi annem kaç ay onun yollarımı gözler özlemle beklerdi babamı biz şahit olmuştuk.
" e kolay mı bensiz kalmak muhteşem benliğimi özlesin biraz iyidir özlemek iyi." Dedi annem bacak bacak üstüne atıp çayına şeker atarken Ecrin kıkırdadı.
Annem yaşıtlarına göre fazla genç duran bir kadındı kendine bakmayı çok severdi , öyle ki kafayı kendiyle bozmuş bir deliydi.
Yalan olmasın biraz da kafadan kırıktı.
" danyan gibi babamı bir şeker verip kandırdın zaten zalım karı !" Dedim burun kıvırarak, kimse babama laf söyleyemezdi.
" babası kılıklı , şu hale bak git iki ruj alık sür Nuh gemisine dönmüşsün yine!" Dedi annem hiç çekinmeden beni zorbalarken Ecrin kahkaha attı.
Evet en büyük zorbam annemdi!
" anne ya !"
" abla de bana aynı ablan gibi duruyorum vallaha kaç kız böyle fit taş gibi annesi olsun istiyor bir fikrin var mı senin ?!" Dedi annem beni azarlayarak , göz devirirken homurdanmadan edemedim.
Başladık gene kendini övme seanslarına.
" anne sizin otobüsünüz kalkmayacak mı birazdan hadi sizi bırakayım ben ." Dedim göz devirirp konuyu uzatmadan kapatırken.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüzbaşı'nın komşu kızı =texting=
Ficção AdolescenteBen : anneni ara. Oğuz:ne ? Ben: sen sinem teyzenin oğlu değil misin? Annen onu aramanı söylüyor. Oğuz : peki bunu o niye söylemiyor ? Ben : şarjı bitmiş? Oğuz : şarjı bitmişse ben onu nasıl arayacağım peki ? Ben yazıyor... Ben çevrimiçi... Ben :...