Nalu Sakura Kafa

Unutmadın Değil Mi Rin?

------Suoh------

Sabah tuhaf bir biçimde uyandım.Tuhaf derken dağınık bir biçimde ama biçim şekli yastığı iki bacak arama sıkıştırıp sarılmışım o kadar çok sıktım ki yastığın içindeki şeylerin birazı çıkmış.yan yastığı yırtmış.

(lütfen sapık bişey anlamayın :D)

Neyse bunla oturup düşüneceğime kıyafet giymeyi tercih ediyorum çünkü karşı apartmanımda sapık bir kadın var ve her gün  beni gözetliyor bu durum beni ürkütmüyor değil.Kadın bir gün evimi basacak diye korkuyorum.Neyse perdeyi çekip üstümü değiştirmeye koyuldum o sırada Haru beni aradı.Telefonu alıp açtım.

-Neredesin Suoh,Kagami çoktan çıktı.

-Neeeee!?

-Çabuk olmazsan kaçıracağız!ş

-Hemen  geliyorum neredesin?

-........  sokağındayım.

-Tamam!

Telefonu kapadıktan sonra hemen üstümü giydim.Ve eşyalarımı alıp dışarı çıktım.Öyle bi hızla gidiyordum ki beni gören bu  ne diye bakıyordu.(Tamam bu olmadı vurayın!)Koşarken o sırada Haru'yu gördüm yanına gittim.Kagami arkasına baktı bende onu alıp arabanın arkasına saklandım.O sırada Haru korkmuş şekilde bana bakıyordu.

-Dikkat etsene salak yakalanıyorduk!

Bunu sessiz bir şekilde söylemiştim amam keskin bir sesle.

-Suoh ödümü kopardın be!

-Amma ses yaptın be!

-Gomen.

-Şöyle akıllı ol!

Hiç kuşkusuz gözü ağzı felan şöyle oldu -_-.Çok komik görünüyordu bir dakika şuan gülme vakti değil!Kagami nerede?!

-Kagami nerede!?

-Şu taraftan gitti!

-Ne duruyoruz o zaman koşsana baka!

-Hayyy!

Koşup bir şekilde Kagami'yi bulduk.Okula geldiğinde o iki ikiz kardeşi ve sarışın bir kızı gördüm konuşa konuşa gidiyordular.

-Kızlar eve döndüğümde Natsu bana acayip şekilde bağırdı anlamıyorum hep yanımda dolaşma diyor hem de eve gelince de beni sorguluyor!

-Ben sana diiyorum öldürelim şu Natsu'yu!

Bunu diyen Rina'ydı.Bunun Rin olduğundan şüpheliyim Rİn birisi hakkında asla böyle şeyler deezdi hep iyilik severdi bir kere bir kedi için ağlamıştı.

---------Geçmiş---------

Rin neden ağlıyorsun?

-Ç-çünkü o-o kedi yoldan geçmeye çalışırken araba ezdi.Annesi bile vardı o daha çok küçüktü.

-Boş ver Rin dünya böyle bir yer.

-Hey Shirou.

-Büyüyünce bu dünyayı benimle değiştirir misin?

Gözlerinde bir umut vardı.O gözlere hayrandım.Bu gözlerin olmasını hiç istemiyordum.

-Tabi neden olmasın.

O ağlayan gözleri sevinçle dolmuştu.

------------------Geçmiş-Sonu------------------

Şimdi ise o gözler solmuştu.Güçsüzleşmişti saflığı gitmişti.O gözleri geri getirmek istiyorum Rina.Rina tuvalete gidicem diye gitti yanlarından o sırada Haru'nun Kagami'ye hasretli gözlerle baktığını gördüm.Şu dünyada bir şey daha öğrendim.Sevip de kavuşamamak koyuyor be!(Fazla arabest mi ne oldu? :D)O sırada bir şeyin beni yer serdiğini hissettim bakınca Rina olduğunu anladım şapkamla felan yüzümü kapattığım için beni fark etmediği belli.

-Sen de kimsin lan  bizi izliyorsun!

-Hey sakin ol dostum!

Yerden kalmaya çalıştım ama belim çok acımıştı.

-Te-te-te-te.(Hani derler ya animede kalmaya çalıştıklarında.)

-Suoh?

-Efendim?

-Senin burada ne işin var.

-Yoldan geçiyordum uğradım oldu mu?

-Dalga geçme!

-Geçersem ne olur!

Sinirden bağırdı.Gücü zayıflamış  artık hemen sinirleniyor.

-Son gördüğüm günden beri zayıflamışsın.

Bunu yüzümde buruk bir gülümseme ile söylemiştim canımı acıtıyordu onu böyle görmek.

-Sen benim hakkımda ne biliyorsun ki!?

-Evet hiç birnşey bilmiyorum çünkü ben eski sen hakkında her şeyi biliyorum.Her şeyinle mükemmel olan o halini.

Biraz olsun şaşırmış ve acı hissetmişti.Ama ben vazgeçmicem vazgeçemem onu o halini seviyorum  ve geri dönmesini istiyordum her şeyden çok.

-Neden benim yerime hapse girdin.

Seni sevdiğim için bir insan sevdiği kişiyi korumak ister bunu unutmadı değil mi Rin?

Bir dahaki bölüme görüşürüz umarım beğenirsiniz.