Bölüm şarkısı: Brianna- all I needBen yatağımda salak saçma şeyler düşünürken camıma atılan taşla hızla yataktan kalktım. Pencereme doğru ilerledim. Penceremi açıp aşağı baktığımda umut' un maviş gözleriyle karşılaştım.
" Kızım insene aşağı ! Yarım saatir sana bağırıyorum. Neredesin ? "
"Nerede olacağım buradayım işte! "
"Hadi seni kaçırmaya geldim"
"Nereye ?"
"Mekana ! hadi çabuk üstüne giy bir şeyler seni aşağıda bekliyorum " dedikten sonra çıktığı yerden aşağı profesyonel bir şekilde atladı. Ben olsam kesin ve net kıçımı kırardım. Düşündüğüm şeye yüzümü buruştururken dolabıma doğru ilerledim. İçinde hiç giymediğim bir elbise vardı. Siyah , dantel ve sırt dekolteli ve dizlerimin üstüne gelen elbiseyi giydikten sonra ayağıma siyah topuklularımı giydim. Sıra saçlara ve makyaja geldiğinde yüzüm benden izinsiz buruştu.
Aynada kendime bakmak bile moralimi bozuyordu. Bu kadar çirkin olmak zorundamıydım. Her neyse kalçalarıma uzanan saçlarıma kısa bir fön çektikten sonra makyaja geçtim . Aslında yapmak istemiyordum . Doğal olmayı seven bir kızım. Yüzüme hafifçe kokusuna bir türlü alışamadığım fondeteni sürdükten sonra gözlerimin çevresindeki morluklar için gözlerime kapalı bir makyaj yaptım. Hazırdım.
Evden nasıl çıkacağımı düşünürken pencereye bir taş daha atıldı. Camı açtığımda umut sabrının taşdığını belli eden bir şekilde nefesini dışarı verdi.
"Hazırım"
"Hadi gidelim mi artık?
" Tamam"
"Gidebilmemiz için camdan atlaman lazım. Atlayabilecek misin ? "
"Ben buradan her gün kaçıyorum oğlum!"
Umuta piç smile attıktan sonra ayağımdaki topukluları çıkardım. Pencereden atlamadan önce bir işim daha vardı.
"Umut beklesene bir dakika bir işim var onu yapayım"
"Tamam yap bakalım ama acele et prenses"
Hemen yatağıma koştum. Yastığımı yatağın içine yerleştirdim. Yorganı yastığın kafasına çektikten sonra hızla pencereye doğru sessiz adımlarla koştum. Umuta tutması için çantamı fırlatırken umut çantamı görmediği için çanta kafasına geldi ve yere düştü.
Umut bana babasını öldürmüşüm gibi baktıktan sonra yere düşen çantamı aldı. Ben pencerden iki bacağımı aşağıya sallarken umut saatini bana gösterip ,geç kaldığımızı belli etti.
Umuta beni tutmasını söyledikten sonra geri sayıma başladım.
"3,2-"
"Saymayı kes ve atla yağmur! "
"Tamam.." dedikten sonra kendimi umutun kollarına attım. Umut beni tam yakalayamadığı için umutun üzerine düştüm. Saçlarım umutun yüzüne gelirken umut öylece haraketsiz duruyordu. Hiç konuşmadan neredeyse bir dk bakışmıştık. Ciddileşmenin vakti gelmişti. Kankamla böyle bir durumda kalamazdım. Hemen umutun üzerinden kalktım. Ellerimle elbisemin tozunu silerken umutta kendi kıyafetlerine aynı şeyi uyguluyordu.
Pencerden kazasız belasız indikten sonra umutla birlikte gecenin karanlığına karıştık . Kısa süre sonra umutun spor arabası karşımıza çıktı. Hava biraz soğuk olduğu için arabaya ilk ben girmiştim. Umut arabaya bindiği gibi arabayı çalıştırdı. Neredeyse 5 dakika sonra barın önüne gelmiştik.Barın önüne geldiğimizde bir çok insanın dışarda takıldıklarını gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAHIM OLUR MUSUN?
Chick-LitYaptığım çaydanlık şakasına çok bozulan savaş ellerini göğüsünde birleştirmiş, kendimi affettirme çabalarımı dinliyordu. Hadi ama yarım saatir şurada benimle barışması için uğraşıyorum. En sonunda savaşa doğru eğildim. Soran gözlerle bana bakıyordu...