BÖLÜM 6 : CADI

22 3 0
                                    

                           6. CADI

Gece alt kata indi ve kanepenin köşesine bıraktığı montunu eline aldı. Dün geceden bu yana çok şey değişmişti. Kaldırıp kaldıramayacağından emin olmadığı doğrular onu bir tercih yapmaya zorluyordu. Dış kapıya doğru yöneldi ve zaten açık olan kapıdan dışarı çıktı. Kapıyı dün gece açık bırakmış olduğunu düşündü. Sonra büyük meşe ağaçlarıyla donanmış bahçeye yöneldi. Brain arabayı çoktan garajdan çıkarmıştı. Yavaş adımlarla arabaya doğru yürürken Brain'a ne diyeceğini düşündü. Bir karar vermesi gerektiğini biliyordu. Ya onunla devam edecekti ya da tamamen hayatından çıkacaktı.

Gece açılan ön kapıyı es geçerek arka kapıyı yöneldi. Arka koltuğa yerleştikten sonra aynadan tereddütle ona bakan Brain'a aldırmadan başını camdan dışarı çıkardı. Hava soğuktu ve rüzgâr sertti. Şimdi hiç konuşmadan sadece dışarıyı seyrediyordu. Olanlar ve bundan sonra olabilecekler hakkında kafa yoruyordu. Brain ile devam etmesi mümkün değildi. Çünkü Brain'ın cadıyla yaptığı anlaşma oldukça tehlikeliydi. Buna cesaret edebilecek gücü kendinde bulamıyordu. Brain arabayı sokağın başına park etti ve sonra arka koltukta oturan Gece'ye doğru sakince baktı. " Geldik." dedi oldukça kısık bir ses tonuyla. Sesi boğuktu ve titriyordu.

Gece bu sefer nasıl kısa sürede geldiklerini sormayacaktı. Çünkü zaten artık cevabı biliyordu. Hiçbir şey söylemeden hızla arabadan indi. Bir ara belli etmeden Brain'a doğru bakmaya çalıştı. Brain oldukça üzgün görünüyordu. Bakışlarında yorgunluk vardı ve söylemeye çalıştığı şey her neyse çenesini titretiyordu. Brain şimdi ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Gece yeniden önüne döndü ve ağlayarak eve doğru koşmaya başladı.

Kapının önüne geldiğinde soğuk havayı içine çekti ve ağlamaktan kızarmış gözlerini silmek için arkasına doğru döndüğünde etkileyici mavi gözlerle karşılaştı. Adrian sokağın ortasında dikilmiş ona bakıyordu. Gece önce kıpırdamadı. Dikkatle Adrian'a baktı. Adrian şimdi Gece'nin bulunduğu ön verandaya doğru yürümeye başlamıştı.

" Her şeyi öğrendim." dedi Gece titreyen dudakları arasından. Sonra buğulu kahverengi bakışlarını dibinde duran mavi gözlere devirdi.

" Biliyorum." dedi Adrian fısıltıya yakın bir ses tonuyla. Sonra kıza doğru bir adım daha attı. Şimdi kızın sıcak tatlı nefesini boynunda hissediyordu. Ona bu kadar yakın olmak bile onun için oldukça zordu. Elini koyu kahverengi saçlara doğru uzattı ve sonra parmaklarıyla kızın yüzünü okşadı.

" Üzgünüm." dedi Gece sessizce. Adrian'ın ona bu kadar yaklaşmasını umursamadan. Nedense şuan kendini onun yanında güvende hissediyordu. Adrian şimdi ona biraz daha yaklaşmıştı. Korkmalıydı. Ama korkmuyordu. Birden aklına Brain'ın lanet hakkında söylediği şeyler geldi. Adrian'a karşı ilgi duymaya başlamıştı. Bu istediği veya gerçekten hissettiği bir şey değildi. Bu sadece gerçekleşmek üzere olan bir lanetin belirtisiydi.

Gece geriye doğru bir adım attı ve kısa bir süre boş sokağı süzdü. Sonra Adrian'ın soğuk ama yumuşak dudaklarını sol yanağında hissetti. Şimdi tanımlayamayacağı bir his onları yakınlaştırıyordu. Adrian yavaşça geriye çekildi ve birbirlerinin gözlerine çekinerek baktılar.

" Hissettiklerin gerçek değil." dedi Gece nazik bir ses tonuyla. Sonra isteksizce elini Adrian'ın elinden geri çekti. Adrian'ın elini ne zamandan beri tuttuğundan bile emin değildi. Onunla yakınlaştığında içini garip bir his kaplıyordu. Artık hiçbir şeyden emin olamıyordu.

" Biliyorum." dedi Adrian ciddi ve tok bir ses tonuyla. Belli etmese de o da üzgündü. Hem de çok üzgün. Bunun bir daha başına gelmeyeceğini düşünmüştü. Verandadan aşağı sessizce indi ve sonra tekrar dönüp Gece'ye doğru baktı. Buna karşı koymaya çalışsa da artık kıza ilgi duyuyordu.

Gecenin En Yaşlı Varlıkları Vampirler:                              LANETLİ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin