BAŞLANGICA DÖNÜŞ DEVAM

12 3 1
                                    

Adrian'ın rüyasına girmesinin bir sebebi olmalıydı. Arada sırada onu rüyasında görüyordu. Ama bu şekilde değil. Genellikle rüyaları daha romantik ya da tutkulu oluyordu. İlk kez Adrian'ı bu kadar kötü görmüştü. Cep telefonunu bir köşeye bırakıp yeniden battaniyenin arasına girdi. Hava soğuktu. Dışarı da lapa lapa kar yağıyordu. Birkaç kez odanın kapısı tıklandı. Nisa kapının ucunda dikilmiş onu seyrediyordu.

" Jasper ve diğerleri. Nereye gittiler? Jasper, hala mesajlarıma dönmedi."

" Hiçbir fikrim yok."

" Sende Brain'ı merak ediyorsun. Neden benden saklıyorsun ki?"

" Bir şey sakladığım yok."

Gece yeniden battaniyeyi sıyırıp ayağa kalktı. Midesine kramp girmiş gibi elini karnına götürdü. Kendini hiç iyi hissetmiyordu. Başını kaldırıp aynadaki solgun yüzünü inceledi. Muhtemelen birkaç gün içinde hasta olacaktı. Şimdiden ateşi olması gerekenden daha yüksekti.

" İyi misin?" diye sordu Nisa.

Başını salladıktan sonra koridordaki ortak banyoya doğru yürüdü. Aklında hala Brain vardı ve tabi ki birde Adrian. Şuanda nerede olduklarını öğrenebilmek için her şeyini verebilirdi. Banyoda birkaç kez yüzüne su çarptıktan sonra kahvaltı yapmak için alt kata indi.

Burçin evdeydi.

" Günaydın. Hiç iyi görünmüyorsun."

" Sanırım biraz üşütmüşüm."

" Kahvaltı masada hazır. Çay yerine süt içersen senin için daha iyi olur. Birazda meyve ye. İstersen portakal suyu da sıkabilirim."

" Hayır, teşekkür ederim." dedi Gece gülümseyerek. Burçin elindeki kumandayla birkaç kez kanal değiştirdikten sonra kumandayı masanın üzerine bırakıp üst kata çıktı. Onun da kendi içinde bir derdi vardı. Belki Chris ile kavga etmişti. Merdivenlerden gürültüyle Nisa indi.

" Okula gelmeyecek misin?"

" Bugün evde dinlensem daha iyi olacak."

" Sence de bu aralar çok fazla devamsızlık yapmıyor musun? Brain'ı merak etmeye okulda da devam edebilirsin."

" Konu Brain değil. Kendimi iyi hissetmiyorum."

" Aranız kötü mü? Bu yüzden mi gittiler?"

" Hayır... Sanırım bu bir tür aile ziyareti."

" Jasper'ın da dahil olduğu bir aile ziyareti!"

Gece başını öne eğip önündeki süt dolu bardaktan bir yudum aldı. Sürekli yalan söylemekten artık sıkılmıştı. Ama başka seçeneği yoktu. Onların sırrını saklamak zorundaydı. Hem Nisa'nın hiçbir şey bilememesi onun için daha iyiydi.

" Neden gelince kendisine sormuyorsun?" dedi Gece gülümseyerek. Elbette bu sahte bir sırıtıştı.

Nisa başıyla onaylayarak anahtarlarını alıp evden çıktı. Kar durmuştu ve hava daha da soğumuştu. Montunun fermuarını boğazına kadar çekip rüzgara karşı koyarak arabasına ulaşmaya çalıştı. Acele adımlarla arabasına doğru yürürken bir yandan da düşmemeye çalışıyordu. Bir ara takip edildiğini hisseder gibi oldu. Telaşla arkasına bakıp boş alanı süzdükten sonra içi rahatladı. Ama arabanın camına yansıyan gözlerinde dehşet ifadesi vardı. İstem dışı takip edildiği düşüncesi onu korkutmuştu. Çünkü bilinç altı onun tehlikede olduğunu biliyordu. O gece mezarlıkta olan hiçbir şeyi hatırlamasa da iç güdüsel olarak kendini tehlikede hissediyordu. Arabasının kapısını açıp ön koltuğa yerleştiğinde birden önünde bir adam belirdi.

Hemen motoru çalıştırdı ama adamın tek yaptığı ona bakarak önünden geçip gitmek oldu. Boş yere paniklediğini düşündü. Eliyle yüzünü kapatıp üzerindeki gerginliği atmaya çalıştı. Derin nefesler alıp verdikten sonra biraz daha iyi olduğunu düşündü. Adamı ilk kez gördüğünü biliyor olsa da yüzünün tanıdık geldiğinden emindi. Özellikle adamın mor halkalarla çevrilmiş gözlerini bir yerlerden hatırlıyordu. Araba sessiz sokakta yavaşça ilerlerken Nisa yeniden kendini Jasper'ı düşünürken buldu.

" Adrian!"

Adrian gözlerini yavaşça araladı. Ama etrafta kimse yoktu. Gözleri istem dışı yeniden kapandı.

" Adrian beni duyduğunu biliyorum. Biraz daha dayanman gerekiyor dostum. Dayan. Kurtulmanın bir yolunu bulacağız. Gücünü kaybetme."

" Acele edin." dedi Adrian dudakları arasından sessizce. Kendini oldukça güçsüz hissediyordu.

Gözlerini her kapattığında kızı düşünüyordu. Gecenin gözlerini, ellerini ve dudaklarını. Boynunu, boynundan hemen altında süzülen şah damarını. Farkında olmayarak dişlerini araladığını fark etti. Sonra kendini sarstı. Kıza zarar vermenin düşüncesi bile onu ürkütüyordu.

" Avlanmak mı istiyorsun?" dedi hemen yanı başında dikilen adam.

" Ne?"

" Az önce sanki avlanacakmış gibi dişlerini araladın. Yoksa sadece bir hayal mi görüyordun. Evet, sanırım öyle."

" Sana bir şey anlatmayacağım. Biliyorsun dimi? İstersen beni şimdi öldürebilirsin. Ben sadece vakit kaybıyım."

" Şey, bunu biliyorum. Ama yinede hala sana verilen sürenin sonuna gelmiş değilsin. Bu geceye kadar konuşmama konusundaki ısrarını sürdürmeye devam edersen... Seni yakmak zorunda kalacağım. Tabi kalbini yerinden söktükten sonra."

" Elbette." diye başını salladı Adrian. Teslim olmuş görünüyordu. Laciverti andıran koyu mavi gözleri kanla kararmıştı.Gözlerini açtığında gördüğü tek şey bulanık bir yüzdü.

" Merak etme Adrian, geceye kalmadan seni kurtaracağız." dedi Brain.

" Merak etme Adrian, geceye kalmadan seni kurtaracağız." dedi Brain.

Adrian bundan umutsuzdu. Ama dostlarına güvenmekten başka şansıda yoktu. Brain'a güvenmek zorundaydı. Aslında buradan sağ çıkmak istemiyordu. Buraya gelmeden önce gördüğü rüyada Ashley açıkça kızdan uzak durmasını istemişti. Bundan sonra Gece'nin yakındalarında olmak onun için çok tehlikeliydi. Kızı düşünürken bile kan arzusu saniyeler içinde onu ele geçiriyordu. Ayrıca en son hatırladığı kadarıyla artık kimseden beslenemiyordu. Yani buradan kurtulmak onun için sadece sorunların başlangıcıydı. Her şey yeniden başa sarmıştı. Sanki geçmişte yaşadığı anlarını tekrarlıyor gibiydi. Sadece bu daha farklıydı.

Brain başında dikilen adamın koridoru terk etmesinin ardından hemen ayağa kalktı. Jasper burada güçlerini kullanamıyordu. Dışarı çıkmaları gerekiyordu. Ama demirlere dokunduğunda canı yanıyordu. Eğer şimdi dışarı çıkabilirlerse bu onlar için en temiz kaçış olurdu. Çünkü diğer vampirler gün ışığında yürüyemiyorlardı. Aslında acele etmesinin bir nedeni de Adrian'ın daha fazla dayanamayacak olmasıydı. Dün geceden bu yana çok fazla kan kaybetmişti.

" Adrian'ı oradan çıkarmalıyız."

" Tabi, önce biz çıkabilirsek." diye araya girdi Jasper. " Bu duvarlar arasında gücümü kullanamıyorum."


Gecenin En Yaşlı Varlıkları Vampirler:                              LANETLİ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin