Bölüm 4-Çığlıklar

493 22 1
                                    

Kapıdan içeri beni itikleyen Demir'e dönüp, '' Çok kibarsın! '' dedim ve salonda girdik. İri yapılı adam yanıma gelip kolumdan tuttu ve beni merdivenlerden çıkarmaya başladı. Tek kaşımı kaldırıp ona baktım, '' Bırak kolumu kendim yürüyebilirim, '' dedim. Beni umursamayıp bir odanın kapısını açtı ve beni içeri itip kendisi dışarı çıktı ve kapıyı üç kez kilitledi. Direk odanın penceresine koşar adımlarla ilerledim. Aşağıya baktığımda fazla yüksek olduğunu gördüm ve iç çekip etrafa baktım. Odada bulunan kapıya ilerleyip içeri girdim. Burası lavabodaydı ve pencere falan yoktu. Derin bir nefes alıp kapıya ilerledim ve yumruklar atmaya başladı, '' Çıkarın beni buradan! '' diye defalarca çığlık attım. Hiçbir ses gelmeyince son olarak ayağımla kapıya tekme atıp sinirle çığlık attım. Yatağın köşesinde bavulum görmemle şaşkınca oraya baktım. Hızla yanına gidip bavulu açtım ve kıyafetlerime baktım. Her şeyim buradaydı. En azından bu etekten kurtulabilirdim. Bir eşofman ve siyah badi alıp üzerime geçirdim. Kıyafetleri buruşturup bavula koydum ve kendimi yatağa attım. Şimdi yatıyorum ve uyandığımda bunların sadece bir kabus olduğunu göreceğim.



Uyandığımda odanın karanlık olduğunu görünce derin bir nefes alıp gözlerimi ovuşturdum. Pikeyi üzerimden atıp kalkacakken yanı başımda uyuyan Demir'i görünce çığlık attım. Demir bir anda doğrulup ayağa kalktı, '' Sikeyim! '' diye mırıldandığında şaşkınca ona baktım. '' Çık buradan! '' diye bağırdım. Demir uykulu gözlerle bana baktığında başını tekrar yastığa gömerek uyumaya devam etti. Kendi yastığımı elime alıp onun başına vurmaya başladım. '' Git buradan, yada beni çıkar '' diye söyleniyordum. Demir sinirle bileğimi yakalayıp yastığı bir köşeye attı ve bana döndü. '' Artık buradasın! zırlamayı kes ve susmayı dene, '' dedi. Bileğimi serbest bırakıp sırt üstü yattı. Önceden tanıdığım o kibar adama ne olmuştu. Adeta canavara dönüşmüştü. Gözlerimi devirip yataktan kalktım ve kapıya ilerledim. Kapıyı açmaya çalıştım fakat kilitliydi. Sinirle kapıya yumruk atıp ellerimi başımı arasına aldım. Buradan çıkmam lazımdı. Pekala, aklıma çoktan bir fikir gelmişti. Demir'in yanına gidip uyuduğundan emin olduktan sonra anahtarı aramaya başladım. Elimi cebine sokacakken bana dönünce hızla elimi oradan çektim ve sırıtıp kucağına oturdum. Gözleri parlayınca ellerini belime yerleştirip beni kendine bastırdı. Demir beni altına alıp boynuma öpücükler kondurunca daha da azması için kalçamı erkekliğine sürttüm. Kendinden geçmesine karşı elimi yavaş ve anlamaması için yüksek sesle inledim ve elimi cebine atıp anahtara ulaştım. Anahtarı çıkarıp onu üzerimden ittim. Bana şaşkınca bakarken anahtarı havada sallayıp sırıttım. '' Ver onu bana! '' diye üzerime gelmeye başlayınca ayağa kalktım ve yanıma gelmesini bekledim. Yanıma geldiğin de dizlerimi büküp erkekliğine dizimi geçirdim ve dudağımı koluna getirerek dişledim. O acı içinde kıvranırken kapıya koşup titreyen ellerimle açmaya çalıştım sonunda açıldığında zaman kaybetmeden merdivenlerden indim ve etrafıma bakındım. Dış kapıya ilerleyip kapıyı açmaya çalıştım fakat buda kilitliydi. Arkama döndüğümde iri yapılı adam merdivenlerden iniyordu. Yanı başımda duran odaya girdim ve kapıyı kapatıp etrafıma bakındım. Ne var ne yoksa kapının önüne koydum ve arkama dönüp yatakta oturup sırıtarak beni izleyen erkeği gördüm. Siktir. 


SABAH~


Ayna da uzun süre kendime baktım. Her şey yolunda görünüyordu. Ama sadece görünüyordu. Biriken gözyaşlarımın akmaması için gözlerimi tavana diktim. Kısa bir süre sonra toparlanıp aşağıya indim. Kahvaltı masasında her zaman ki kişiler vardı. Sandalyeme oturup tabağıma bir kaç şey koydum. Derin bir nefes alıp son peynirimi ağzıma atıp çiğnedim ardından yerimden doğrularak Demir'e döndüm. '' Hava almak istiyorum! '' dedim en sert tonda. Başını olumsuz anlamda sallayıp deniz rengi gözlerini çimen gözlerimden ayırdı. '' Bak, iki gündür kapalı bir yerde duruyorum. Hava almaya ihtiyacım var! '' dedim dişlerimin arasından. Omuzunu silkti. Derin bir nefes alıp ayağa kalktım. '' Hava alacağım! '' dedim. Demir alayla bana dönüp, '' Artık bizimlesin! '' dedi. Gülümseyerek, '' Babam beni ne yapar ne eder parayı verip beni kurtarır! '' dedim. '' Kurtarsaydı şu ana kadar kurtarırdı, odana çık! '' tek kaşımı kaldırıp konuşmaya başladım. '' Çıkmayacağım! '' dedim ve mutfağa ilerleyip bir bardak su aldım. Bardağı dudaklarım arasına getirecekken Demir içeri girip, '' Hemen odana çık ve beni bekle! '' dedi. Bardağı alayla masaya bırakıp ona baktım. '' Gitmeyeceğim. '' dedim.



'' Tanem! hemen dediğimi yapmazsan kötü şeyler olur! '' dedi. Öfkelendiği açık ve netti. Onu biraz daha kızdırmak için ellerimi havada sallayıp dalga amaçlı konuşmaya başladım. '' Hah! ne yaparsın? öldürür müsün? '' dedim. Demir aniden kolumdan tutup içeriye sürükledi beni. Kolumu ondan çekmeye çalışsam da bu imkansızın ötesindeydi. Salondakiler bize hayretle bakarken Demir onlara döndü.


'' Eğer çığlıklar yüzünden odaya gelmeye kalkışırsanız kötü şeyler olur! ''


***



'' S-saçmala! '' dedim geri geri giderken, o ise sırıtarak bana doğru geliyordu. Sırtım soğuk duvarla buluşunca yüzümü buruşturdum. Kapıya yöneleceğim sırada kolumdan tutup beni kendine çevirdi ve bir şey dememe fırsat vermeden dudaklarını dudaklarıma bastırdı.


Kendinden geçmiş görünmesini fırsat bilerek kaçmaya yeltendim ki bacaklarımı tutup kendi beline sardı. Elleri ile bacaklarımı tutuyor ve en kötüsüde okşuyordu. Dudaklarımı çekip kaçmak için çaba göstersem de bu imkansızın ötesinde gibi görünüyordu. Kucağında olduğumdan ve direndiğim den elbisem daha fazla açılıyordu ve bu onu daha da tahrik ediyordu. Beni bir andan yatağa atıp dizlerini belimin yanına koydu. Yüzünü iyice yüzüme dayayıp nefesini yüzüme üfledi. Sanırım beni baştan çıkartmaya çalışıyordu ama korkum bunu engelliyordu. Tam konuşacağım sırada elbisemi çıkardı ve ben hıçkırıklara boğuldum. Kulağıma eğilip baştan çıkarıcı sesi ile konuşmaya başladı.


'' Şşş! Tanem sakin ol. Henüz bir şey yapmadım. '' 

YAKIŞIKLI HIRSIZ #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin