Bölüm 6- Senden nefret ediyorum

513 22 0
                                    

1 AY SONRA~



Tanem'in Ağzından;



Elimde ki derginin kaygan sayfalarında parmaklarımı dolaştırarak kahve kupamı kaldırıp dudaklarıma götürdüm. Aptal magazin haberlerinden bunalmıştım ve dergiyi hızla koltuğa atarak derin bir nefes aldım. Elimde ki kupayı sehpaya koyarak ayaklandım. Merdivenlerden çıkarak odama girdim. Ne kadar da acınası değil mi? Bir ay öncesine kadar oda diyordum ama şuan odam demekten çekinmiyorum. Şu zamanlar da kimse bana karşı aşşalayıcı bir söz etmemişti. Şu an evde kimse yoktu ve bunun tadını çıkarabilirdim. Banyoya girip ılık suyu küveti doldurması için açık bıraktım. Üzerimde ki günlük elbiseden kurtulup iç çamaşırlarımı bir kenara koydum. Küvetin yarısına kadar su dolunca musluğu kapatıp şampuanı elime aldım. Biraz suya doldurduktan sonra ellerimi suda gezdirip köpüğün dağılmasına yardımcı oldum. Küvette ki su gitmiş yerine köpük gelince muzipçe gülümseyip suyun içine girdim. Şu an fazlasıyla mutluydum. Şu günlerde eve geç geliyorlardı ve sabah erkenden gidiyorlardı garip bir durumdu ama kimin umurunda? Kurumuş dudaklarımı ıslatıp gözlerimi kapattım. 1 ay Demir bana dokunmamıştı inanabiliyor musunuz? Geceleri ise uykusuzluktan gözlerim hafiften morarmıştı.  Aşağı kattan sesler benim odama kadar geliyordu. Bu sesler Burcu ya aitti. Çığlıkların asıl sebebi şuydu;



'' Demir bana ait! '' 




Kimin umurunda ki? Alayla sırıtıp kapattığım gözlerimi açtım. Karşımda Kıvanç'ı görmemle ağzımdan kısa bir çığlık kaçtı. Kıvanç elini ensesine getirerek kaşıdı. '' Şey, salonda kimseyi göremeyince odana geldim ve oda da olmayınca kaçtığını sandım. Sonra buraya bakmak istedim. Afedersin, '' dedi. Tebessüm edip çıkmasını bekledim. Olduğu yerde durunca anlamsızca ona baktım. Salondan Demir'in sesi gelince gözlerim büyüdü ve hızla sudan çıkıp bornozumu üzerime geçirdim. Kıvanç şaşkınlıktan vücuduma bakınca alt dudağımı dişlemekten harap etmiştim. Tanrım! beni çıplak görmüştü. '' Seni burada görürse iyi şeyler olmaz hemen çık! '' dedim sert tonla. Başıyla onaylayıp hızla dışarı çıktı. Derin bir nefes alıp odaya ilerledim. Kapıyı kilitleyip dolaptan bir havlu aldım. Bornozu üzerimden atıp köpük kalmış olan yerleri silmeye başladım. Başımı suya batırmadığım için neyse ki saçım ıslanmamıştı. İç çamaşırlarımı üzerime geçirdim. Ardından elimi askılıklarımı geçirip bir şeyler aradım. Sonunda gösterişli olmayan kıyafetler bulduğumda askılığı elime alıp kıyafetleri yatağa bıraktım. Siyah taytımı ıslak bacaklarımdan zorda olsa geçirerek üzerime dizime kadar gelen bol bir tişört geçirdim. Kilitli kapıyı açıp merdivenlerden aşşağıya indim. Demir koltukta oturmuş bir şeyler düşünüyordu. İç çektim. Karşısında ki koltuğa oturup ona baktım. Tebessüm edip eliyle gel işareti yaptı. Tuhafça ona bakıp yanına oturdum. Aramıza mesafe bırakmıştım ancak Demir belimi eliyle kavrayıp arada ki mesafeyi kapattı. Başım göğüsüne dayalı olduğu için başımı kaldırıp ona tuhafça baktım. Ellerimi göğüsüne koyup çekmek istesem de buna izin vermiyordu.  




'' Seni özledim, ''




bir şey dememe fırsat vermeden dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Gözlerim şaşkınlıkla açılsa da dudaklarımda hissettiğim acıyla ona karşılık vermek zorunda kaldım. Bacaklarımdan tutup beni kucağına çektiğinde elimi göğüsüne koyup ittirmeye çalıştım. Nefes almak için dudaklarından ayrıldım. '' Kıvanç evde, '' dedim zorlukla. '' Çıktı! '' diye yanıt verdi. Siktir.




Zorla da olsa Demir den kurutulup koşarak merdivenlerden çıktım. Arkamdan, '' Seni sikeceğim Tanem! Kaçma! '' diye bağırdı. Odama girip kapıyı defalarca kilitledim. Derin bir nefes alıp kapının arkasına yaslandım. Demir kapıya vurarak, '' Aç şu kapıyı Tanem! '' diye haykırıyordu. İstemsizce gözyaşlarım çokta akmışlardı. Derin bir nefes alıp pencereye ilerledim. Her zaman ki yerime oturdum ve Demir'in küfürlerini yok saydım. Kapı büyük bir gıcırtıyla yere düştüğünde korkuyla oraya baktım. Öfkeden deniz rengi gözleri koyulaşmıştı. Oturduğum tabureyi alıp ona fırlattım ama bir etki yaratmadı. Dibimde durunca ani bir hareketle banyoya geçecekken belimden yakalayıp bacaklarımı beline sardı. '' Senden nefret ediyorum! '' dedim ve çırpınmaktan vazgeçtim. Beni yatağa fırlattığında anlamsızca ona baktım. Çok kibar. Üzerime ağırlığını verip dizlerini belimin iki yanına koydu. Ve işine devam etti.  




'' Senden nefret ediyorum! '' bu kaçıncı deyişim bilmiyordum ama umurumda değildi. Çarşafı vücuduma sararak ayağa kalktım. Gözyaşlarımın arkasından ona zorlukla bakıyordum. Tiksinç bir bakış atıp banyoya girdim ve kapıyı kilitledim. Aynadan kendime baktım. Çökmüş bir vaziyetteydim. Göz altlarım morarmış ağlamaktan burnum kızarmıştı. Saçlarım dağınıktı. Burunumu çekip kendimi ılık suya bıraktım. 

YAKIŞIKLI HIRSIZ #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin