2. Bölüm

59 9 0
                                    

Selam. Kitap yeni olduğu için hemen 2. Bölümüde yayınlıyorum ama inşallah kitap beğenilirse herkes gibi sınır getireceğim tabi. Neyse iyi okumalar öpüldünüz :*

O dediğim benim eski sevgilim. Adı Demir ismi batsın domuzun. Sınıfa göz gezdirdi ve bana doğru yürüdü çantasını yan tarafıma attı bense çantamı alıp Demir'den sonra içeriye giren en yakın arkadaşım Ada'nın yanına geçtim konuşmama izin vermeden lafa atıldı
"Hadi kantine gidelim" kafamla onaylayıp ayağa kalktık ve karidora çıkarak yürümeye başladık
"Yine nerde sabahladın?"
"Off evde uyuya kalmışım duyanda beni her sabah başka biyerde sabahlıyorum sanır" kıkırdayıp elimi omzuna attım ve kantine geldiğimizi farkettim Ada boş masa ararken ben sıraya girdim ve sıram gelince 2 tost 2 meyve suyu alıp masaya oturdum tabi Ada kıtlıktan çıkmış gibi saldırdı
"Az yavaş ye kızım boğulcan"
"Bono boşoy olmoz" gözlerimi devirip bende tostumu yemeye başladım Ada tekrar konuşmaya başladı
"Okulda ki dedikoduyu duydun mu?"
"Hayır"
" Yağmur az sosyal ol lan ben bile yeni geldim, haberim var."
"Ben sosyal olamıyorum. Neyse neymiş o haber?"
"Bizim Kaan varya"
"Evet?"
"Onun kuzenini bu okula kayıt ettirceklermiş" suratına bön bön baktım ve birden kahkahayı bastım. Ada bana uzaylı gören masum köylü gibi bakıyordu
"Neye güldüğünü söylede beraber gülelim" klasik öğretmen cümlesi.
"E napalım kayıt ettirceklerse, ettirsinler kırmızı halı falan mı sermemizi bekliyorlar?"
"Ya ondan değil çocuk çok yakışıklıymış yani filmlerden fırlamış gibi çocuk daha gelmeden adını duyurdu, sevgiliside varmış ama o buraya gelemiyormuş"
"Ada yemin ederim ayaklı gazete gibisin ne ara kimden duydun bunları?" Sırıttı
"Meslek sırrı" bende güldüğümde zil çaldı çöpleri attıktan sonra sınıfa gittik. Bugün çok sıkıcıydı ayrıca sınıfta aynı havayı bile solumak istemediğim biri olunca derslerin çabuk bitmesini diledim.
★★★★★★★★★★★★★★★★
Sonunda ders bittiğinde çantamı kapıp kendimi dışarı attım
"Yağmur, insan bi arkadaşını bekler"
"Napıyım Ada sende çok yavaş yürüyorsun"
"Onu bunu bırakta akşam gidiyoruz deme?" Suratına bön bön baktım
"Nereye?"
"Ebemin nikahına, kızım salak mısın? Kaan sınıfta bu akşam kuzenimle birlikte evimizde parti veriyoruz istiyen herkes gelebilir diye duyuru yaptı ya" kafamı kaşıdım
"Ben o sıra uyumakla meşguldüm canım"
"Dilde papuç gibi maşallah şimdi eve git dıkın bişeyler yap akşam 8:30'a doğru insan gibi bişeyler giy bak farkettiysen "insan gibi" diyorum hazır ol bekle ben seni çaldırdığımda aşşağa in"
"Bi dakika bi dakika ben "insan gibi" giyinmiyo muyum hanımefendi?" masumca gülümseyip eliyle birazcık işareti yaptı. Dayanamayıp yanağına öpücük kondurdum.
"İyi ama gelip gelmeyeceğime annem karar verir."
"Sen bişeyler uydur işte olmadı ikinci annem, Ferhan sultanımla ben konuşurum"
"Pis yavşak" diyip arkamı dönüp yürümeye başladım çok geçmeden arkamdan bağırdı
"Bende seni seviyorum canım" arkama dönmeden gülerek barış işareti yaptım. Karşı kaldırıma geçtiğimde ne giysem diye düşünüyordum.
★★★★★★★★★★★★★★★★
Eve girdiğimde çantamı bi tarafa fırlatıp mutfaktan atıştırmalık bişeyler aldım içeri TV'nin karşısına oturup kanalları gezmeye başladım. Evlendirme programını görünce durdum bu programlar beni hep güldürürdü. Seda Sayan öve öve bitiremediği adam sahneye çıkınca beni gülme tuttu adam ahiretten izine gelmiş heralde tövbe tövbe.
"Hoşgeldin Ahmet amca"
"Hoşbulduk Seda Kızım, sen çok konuşmada talibimi çağır" adam kudurmuş. Bide buna talip olan mı varmış? Ben neden yalnızım? Benim o amcadan neyim eksik ya? derken amcaya gelen talibi görünce "tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş" atasözünün ne kadar doğru olduğunu anladım.
"Hoşgeldin Hatice teyzem"
"Hoşbulduk kızım"
"Bak Ahmet amca yanında"
"Evet o yüzden çok heyecanlıyım Ahmet beyi televizyonda görür görmez talip oldum inşallah birlikte uzun bi ömür geçirmek istiyorum" teyze bi git 2 sene yaşıyacağınızın garantisi yok uzun bi ömür geçirmek istiyorum diyosun. Amca resmen Azrail'e fake atıyor. Hem Rihanna'nın dövüldüğü bu Dünya'da seni fena harcarlar Hatçeeee. Kendi kendime güldüm kumandayı alıp kanalları değistirdim ve bi kaç saat daha oyanladım. Şimdi asıl önemli olan annemi ikna etmekti. Telefonumu bulup annemi aradım birkaç çalıştan sonra açtı
"Selam olsun annelerin en güzeline, en muhteşemine, seni çok seviyorum ya kafanı gözünü yerim"
"Kafamı gözümü yermisin bilmiyorum ama ömrümü yedin Yağmur gene ne istiyosun?" "Şeyy annecim biz bugün okulda Ada, ben ve bizim sınıfın ineği Asena oturuyorduk işte bizim Asena'yı biliyosun çok dışlıyorlar bizde konuşurken aramıza katılmasına izin verdik neyse uzatmıyım bizi evine davet etti gelin beraber takılalım siz beni dışlamadınız falan kız nasıl ısrar etti ama anne bizde Ada'yla dayanamayıp kabul ettik." Annem biraz sessiz kaldıktan sonra konuştu
"Tamam ama aradığımda bi açma eve gel dediğimde bi gelme senin kemiklerini kırarım ona göre"
"Biliyorum biliyorum kırarsın annecim kocaman öptüm seni işinden almıyım hadi bay bay" diyip kapattım. Valla Oscar'lık insanım düşünmeden sıraladım yalanları baya iyi oyuncuyum ha. Birazcık pişmanlık duyarak saate baktım saatin yaklaştığını anlayınca odama gidip dolabımı açtım içinden siyah dizimin 9-10 cm üstünde , kolları dantelli ve kapri olan elbisemi aldım. Giydikten sonra aynanın karşısına geçtim saçlarım doğal kıvırcıktı ama ben düz olmasını isterdim herkes kendisinde olmayını ister değil mi? Düzleştiriciyi prize taktım o ısınırken rimel ve dudağıma parlatıcı sürdüm fazla abartıya gerek yoktu. Düzleştirici ısındığında saçlarımı düzleştirmeye başladım. İşim bittiğinde prizden çıkarıp masanın üzerine koydum saatin geldiğini anlayınca siyah topuklu ayakkabılarımı giyip siyah çantamın içine telefon, cüzdan vb. ihtiyaçlarımı kattıktan sonra anahtarımı alıp evden çıktım kapıyı kitledikten sonra aşağıya indim. Bu arada evet moda anlayışım siyah, siyah herşeye uyar. 5 dakika sonra önümde bi taksi durdu ve Ada kafasını dışarı çıkarıp konuştu
"Pardon ben arkadaşım Yağmur'u aramıştım şu apartmanda 5. katta oturuyor." Gözlerimi devirdim.
"Ha-ha-ha çok komik" diyip kapıyı açtım ve kendimi koltuğa attım Ada şöföre adresi verdiğinde ağzım açık kaldı
"Kızım orası çok uzak pardon da taksi parası götüne girecek biliyosun deme?"
"Hah hemen bana kakala zaten taksi parasını"
"Zengin olan sensin canım" gülümsedi "şaka yaptım zaten." Bende ona karşı gülümsedikten sonra Ada'yı süzdüm. Herzaman ki tarzı, oda elbise giymişti toz pembe olduğu için çok tatlı duruyordu ama elbise birazcık kısaydı. Ama onun fiziği güzel olduğu için yakışmıştı. Onun mavi gözlerini çok kıskanıyordum ne tonu ne açıktı ne koyu tam yerindeydi. Siyah saçları çok uzun değildi. Bense kahverengi gözlü ve saçlarım kumraldı, saçlarımın boyu belimden 7-8 cm kısaydı. Düşüncelerimi kafamdan atıp konuştum
"Çok güzel olmuşsun" kafasını bana çevirip sıcak bi gülümseme attı
"Sende öyle laf olsun diye söylemiyorum ama fiziğin acayip güzel kızım benim böyle fiziğim olucak çıplak gezerim" kahkahamız arabada yankılandı bende utançla kafamı eğdim, ben olması gerekenden daha utangaç bi insanım hatta baya baya çok. Ama hiç bi utangaç anımda yanaklarım kızarmadı, kızarmasınıda istemem zaten. Kafamı çevirip dışarıyı izlemeye başladım inşallah parti kazasız belasız biter.

2 BROKENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin