Mafya Kızı

BÖLÜM:1

"Beriiiil, hadi yarım saattir bekliyorum burda bir türlü hazirlanamadin" diye bağıran benim kankam Buse. "Tamam öpücüğüm geldim." Öpücük ne alaka diye sorabilirsiniz çok normal ama şöyle açıklıyım Buse'nin anlamı öpücük olduğu için ben kısaca öpücük diyorum.

Bu nasıl kısalık amk Buse daha kısa?
Sen sus iç ses sen anlamazsin.

Iç sesimlede kavgamız yaptığıma göre hazırım.

1gün sonra okul var. Ahh lanet olsun okul ne yaa? Aslında bide şöyle bisey var ben böyle diyorum ama zekiyim yani notlarim orta veya kötü değil baya iyi sonra okulda herkez beni çok sever, peşimde dolasan abaza hiç eksik olmaz ama ben yinede sevmiyom. Neyse...
Bizde Buse'yle alışverişe çıkcaz ama benim kartim babamda kalmış. Bizde önce babamın yanına bara sonrada alışverişe gidicez ve ben yeni hazirlandim. Odamdan çıktım ve " Buseeeğgg" diye bağırdım. Gerçi buna bağırmak denmez bildigin hönkürdüm. "Burdayıımmm" " Orası neresii??" "Saloooonn" ahh biz ve malligimiz yine açık.
Salona gectigimde Buse'yi şöyle bir süzdüm çok das olmuş. "Waaawww ortalığı yakiyorsun mandafonum" dedim. Oda egosunu gökyüzüne çıkartarak "hahah biliyorum herzamanki ben.. sende idare edersin" dediğinde bozulmustum ama hic takmadan "offff hadi çıkalım saten geç kaldık." Offf bunu yapmaya bayılıyorum önce bişey yap sonra onu kardeşinin üstüne it mesela birbirini bozmak veya onu utandirmak falan ama saten kardeşlik bu değilmi??

Buse de hiç bitmeyen bir öz güvenle "Aa kimin yüzünden acaba?" Dedi. Bende "blmm" dedim en masum halimle.

Biz bunları konuşurken çoktan garaja geldik ve Buse'nin arabasına binip doğruca babamın mekanına gittik. Evet neden Buse'nin varda Beril'in arabası yok demeyin ben daha 17 yaşındayım ama 18ime çok az kaldı yani 2 hafta sonra bende 18 olacağım. Aslında araba kullanmasını biliyorum fakat ehliyet almadan babam bana araba almayacakmış. Neyse konumuza dönelim.

Yaklaşık 15-20 dk lık yolun sonunda cafeye geldik. Buse arabayı park etti ve bizde indik. Cafenin kapısına geldiğimizde güvenlik bizi içeri almadı ''heeyy içeri geçemezsniz açık deiliz'' ''sana içeri geçebilirmiyiz diye soran olmadı'' dedim bilmiş bi şekilde ama nafile adam beni tanımadı '' pardon hanfendi ama siz ne hakla içeri geçmeye çalışırsınız?'' hah şimdi yedim seni keltooşş ''hahahah'' diye güldüm sinir bi şekilde ve devam ettim '' ben yanlışmı duydum babamın mekanına izin isteyerekmi giricem?'' ''ben böyle oyunları yemem hadi ikileyin'' allaahh sinir pover diyerek adamı ittirdim ve içeri geçtim busede arkamdan geliyodu. Adam şoku atlatınca yanımıza geldi ve ''eee yetti artık patronuma hesap verirsiniz'' diyerek hem benim hemde busenin kolunu sıkıca kavrayıp babamın odasına sürüklemeye başladı.

Sonunda babamın odasına geldik adamda Busenin kolunu bırakıp kapıyı çaldı ve tekrar kolunu tuttu. 5-10 saniye sonra içeriden babam ''geeel'' deyince adam kapıyı açtı ve bizi içeri attı doğru duydunuz bildiğin attı ve oda içeri girip kapıyı kapattı. bende odada göz gezdirirken 3 tane yakışıklı vardı. Onlarda bize garip ve birazda küçümseyen bakışlar atarken babam konuşmaya başladı '' Orhan noluyo burda?'' dedi ve yanıma geldi. '' efendim bu iki kendini beğenmiş kızlar hem yalan söylüyolar hemde içeri zorla girmeye çalışıyolardı bende kollarından tuttuğum gibi buraya getirdim'' adam bunları kendinden emin bişekilde söylerken babam kaşlarını çattı ve '' ne yalanı dedi bana sinirle bakarken ''neymiş şu siyah saçlı olan sizin kızınışmışda'' babam bunun üzerine ufak bi kahkaha attı ve ''sen buna yalanmı diyosun?'' dedi 3 yakışılı anlamayan gözlerle bize bakarken buseyle ikimiz adamın durumuna kahkaha atmamak için kendimizi zor tutuyoduk. ''evetr efendim sizin kızınız olsaydı ben bil-'' diyecektiki babam sözünü kesti '' Beril benim kızım'' ''ama efendim bu de-'' adam devam ediceği kelimeyi biliyodu bana deli diyecekti ve ben bana bu kelmenin denmesini sevmiyorum çünkü bi zamanlar yani annemin ölümünden sonra ben psikoloğa gitmiştim ve o zmn arkadaşlarımın bana deli demesine sebeb oluyoduki bu hiç de hoş bişey değildi bende bunu takıntı haline getirdim bana deli dendiği zaman krize giriyodum ama sonraan toparladım yani sadece sinirleniyorum iki biyer kırıyorum sonra geçiyo yani eskiden olanlara karşı bu hiç bişey deil. Neyse çok uzattım konuya dönelim.

Ben adamın dediklerine sus pus kafamı yere eğerek sinirimi alt etmeye çalışırken babam '' ORHAN ÇIK DIŞARII!!'' diye bağırdı ama adamın susmaya niyeti yok karı gibi maşşallah çene düşük. '' ama efen-'' bu adamın sözüde hep yarım kalıyo amk. '' ÇIK DEDİM'' diye sonkez bağırdı babam ve adamda dışarı çıktı. Babamda bana döndü ve gelip sarılarak destek vermeye çalıştı.

Sonunda babamdan kartımı aldım ve buseyle alışeriş merkezine doğru yola çıktık.

MERHABA ARKADAŞLAR HİKAYEMİ NASIL BULDUNUZ ? YORUM VE VOTELERİNİZİ BEKLİYORUM. :)