Hayır bu olamazdı benim hayatımı karartamazlardı. Buna izin veremezdim. Ben küçük yaşta evlenipte anne olamazdım.
Hayallerim var benim avukat olucaktım ben. Buralarda küçük
yaşta zorla evlendirilen kızların
hayatlarını çalmalarına izin vermiyecektim. Ben töreye karşı
boyun eğmiyecektim.Töre benden korkmalıydı ben ondan değil.Bir hışımla odadan çıkıp aşiretin
toplandığı odaya gitmiştim. Benim odaya paldır küldür girmemle tüm gözler bana çevrilmişti. Ben etrafa göz gezdirirken gözlerim sadece bir yerde takılı kalmıştı o da bana sırıtarak bakan selim de . Şerefsiz bu durumdan çok memnun galiba ben ona tüm nefretimle bakarken selim ayağa kalkıp bana doğru gelmeye
başlamıştı. Napmaya çalışıyor bu
niye karşı çıkmıyor bu evliliğe o bir ağa istese berdeli reddederdi
ama şimdi sanki ikimiz de birbirimizi severek evleniyormuşuz gibi davranıyor.
Selim ellerini cebine koymuş gözlerini benden bir saniye olsun
bile ayırmamıştı. Selim yüzüme doğru bakarak konuşmaya başladı.Selim: nikah iki gün sonra hiçbir
itiraz istemiyorum . Ne nikahı
ya ben onunla evlenmek istemiyordum ki eğer şimdi burada itiraz etmezsem bir daha
asla konuşamıycaktım. Bende Selim ' in yüzüne bakarak konuşmaya başladım.Mira : bu evlilik asla olmuycak
anladınız mı beni ben konuşurken göz yaşlarım zaten akmaya başlamıştı. Selim ' e baktığım da bana piç bir şekilde
sırıtarak bakıyordu.Selim : sana soran olmadı ki gün sonra bu dùğün yapılacak deyip odayı terk etti. Tabi arkasında da
şaşkın bir mira bırakarak.Allahım ne diyor bu manyak. Ben daha 16 yaşındayım . Ben daha küçük bir kız çocuğuyum .
Ne anlarım evlilikten. Kolumu birinin tutup apar topar bulunduğum odadan dışarı çıkarmasıyla afallamıştım . Karşımda sinirinden köpek gibi kuduracak bir şekilde duran botan vardı . Kolumun acısınamı
abimin sinirli halinemi yansam bilemedim.Botan : bana bak mira çabuk anamı al defol eve git. Yarın usulüne yakışır olsun diye seni istemeye gelecekler. Ha bu arada yaptıklarının cezasını da ödeyeceksin . Şimdi yürü git beni
daha çok sinirlendirmeden .Abimin dediğini yaparak oradan
ayrıldım. Kadınların odasına doğru yürümeye başladım. Belki onlar benim evleneceğimi düşünüyorlar ama hepsi yanılıyor. Buralardan kaçıp gidicem ama abim peki onlar .
Tabi ya ben olmazssam başka bir
kızla berdel yapılır. Evet işte hemen eve gidip eşyalarımı toparlayıp istanbula gitmem lazım. Belki ben kurtulup buralardan gidebilirdim ama başkalarını da ateşe atıyordum.
Buralarda benim gibi bir sürü madur kız var. Benim gibi daha 14 ya da 16 yaşında zorla evlendirilen kızlar. Ama ben yapamam abimin yaptığı hatanın bedelini ödemek istemiyorum . Hayallerimden vazgeçmek istemiyorum. Başımı
yastığa koyduğumda geceleri avukat olma hayaliyle sabaha merhaba demek istedim hep.Ben böyle kendi kafamda derin düşüncelerle boğuşurken kadınların bulunduğu odaya gelmiştim bile. Odaya göz gezdirdiğim de herkezin yüzünde eksik olmayan gülümsemesi vardı. Hele berfin ve anasını anlatamam bile. Tabi
berfin sevdiği adamla evlenecek
peki ya ben ukala kendini beğenmiş hayatım boyunca nefret edeceğim bir adamla evleneceğim. Kim mirayı düşünür ki ama maalesef canlarım bu mutluluğunuz kısa sürecek çünkü sonsuza dek hem sizden hem de o kendini beğenmiş hayvandan kurtulucam. Daha fazla bu münasebetsiz insanların yüzünü görmek istemediğimden anneme seslenmeye karar verdim gerçi annemin de diğerlerinden farkı yoktu ama hadi neyse.Mira : anne haydi botan abim eve gitmemiz gerektiğini söyledi.
Benim konuşmamla tüm gözler bana çevrilmişti. Annem söylediğim şey üzerine ayaklanıp
herkezle vedalaştıktan sonra aşağıya inip bize dışarıda bekleyen araca binerek eve doğru yol aldık .