SELİM ' İN AĞZINDAN
Miran ' nın söylediği son sözlerden sonra kendimi kaybetmiştim. Zaten sinir problemlerim vardı. Sinirlendiğim zaman karşımda
ki babam olsa bile kimse beni durduramazdı. Mirayı bir hışımla kollarından tutup duvara doğru fırlattım. Fırlatmamla kafasını duvara doğru çarpıp acı dolu inlemes
bir oldu. Mira ' nın çığlıklarını
aldırış etmeden saçlarından tutup odanın ortasına doğru gelip onu yere fırlattım ve ardı ardına kesilmeyen tokatlarını yüzüne indirdim. Bir hışımla tekrar saçlarına yapıştım ve yüzüne doğru konuşarak kükremeye başladım.
Selim : konuş lan pis sürtük kimle yedin bu haltı seni de onu da diri diri toprağa gömücem deyip tekrar suratına okkalı bir tokat indirdim ve kollarından sertçe
tutup yatağa fırlattım. Ben miranın üzerine doğru yürürken o ise geri geri gidiyordu. Sonunda yatağın başlığına çarpınca kaçıcak yerinin olmadığını anladı ve ağlayarak yüzüme bakmaya başladı. Mira ' nın kulağına doğru eğilip
Selim : milletin oğlanlarını nasıl tatmin ettiysen biraz da bizi et bakalım deyip mirayı altıma aldım. Mira ' nın yalvarışlarını duymuyordum çünkü kendimden geçmiştim. Mira altımda debelenip duruyordu ama ben hiç oralı bile değildim. Mira ' nın içine girmemle odada sadece onun acı dolu çığlığı duyuldu.
İşimi bitirdikten sonra kendimi yatağın diğer tarafına
attım. Ben miranın üzerinden kalkar kalkmaz da onun da kendisini çarşafa dolayıp banyoya atması bir oldu. Yataktan kalkıp yatakta ki çarşafa baktığım da gördüğüm şeyle şok olmuştum. KAN. Yoksa bu kız aman allahım bakire miydi yani nasıl olur bana olmadığını söylemişti. Tabi ya ona dokunmamam için
yalan söylemişti. Aptal kız nasıl böyle bir yalan söylemeye cürret eder bu aşiret tarafından duyulursa ölüm hükmü verilirdi. Zaten ona istemese de dokunmuyacaktım ki. Banyodan gelen su sesiyle duş aldığını anladım fakat arada sırada hıçkırık sesleri de geliyordu ağlıyordu hem de benim yüzünden. Artık daha fazla bu odada kalamayacağımı anladığımdan
hemen kıyafetlerimi gelişi güzel bir şekilde üzerime geçirdim ve kendimi odadan dışarı attım. Atmamla beraber temiz havayı içime çektim. Konakta ben ve mira hariç kimse yoktu ilk gecemiz olduğundan konakta yalnız bırakılmıştık. Avluda bulunan koltuğa kendimi attım ve bugün yaşananları unutabilmek adına gözlerimi kapattım.
MİRA ' NIN AĞZINDAN
İşini bitirdikten sonra yanıma uzanmıştı bense çarşafı belime
dolayıp doğruca banyoya gidip
kapıyı kilitledim. Su başımdan
aşağı akmaya başlayınca boşaltmak istediğim gözyaşlarımı serbest bıraktım. Gözyaşlarım suyla karışıp sessizce akarken bana yaptığı
iğrençlik aklıma gelince bağırarak ağlamaya başladım.
Ellerim ile bedenimi sarmalarken çığlıklarım kendi
kulağımı sağır etmişti. Boğazım yırtılana kadar bağırdım ben tek hayali okumak olan kızdım. Ruhumu örten kalabalık beni öldürmek
için çabalıyordu sanki. Nefes alamıyor duyamıyor göremiyordum. Ruhum çekiliyordu. Ayakta duracak gücüm kalmamıştı. Nasıl olabilirdi ki bu güç bende. Benliğimle birlikte gücümü de çaldı hayvan herif.
Biliyordum bu iş istesem de istemesem de olacaktı. Ama ben böyle olmasını istememiştim. Zorla benliğimi çalan biriyle evlenmek istememiştim. Ondan biraz zaman isteyecektim ama artık
ona bile gerek yoktu. Ben artık
bir kız değil kadın olmuştum onun kadını.
Devam ediyordu gözyaşlarım hala akmaya devam ediyordu durduramıyordum. Suyu kapatıp bornozu üzerime geçirdim banyo kapısını biraz araladım hala odada mı diye bakmak için neyse ki allahın cezası ortalarda yoktu. Hemen
banyodan çıkıp dolaptan temiz
iç çamaşırı pjama takımlarından birini çıkarıp hızlıca giyinmeye başladım ne olur ne olmaz çat kapı gelir bizim hayvan herif beni çıplak
görmesi hayatta en son isteyeceğim şeydi zaten gördü de. Gözlerim tek bir yerde takılı kaldı. Oda odada bulunan yatakta. Çarşafı bir hışımla elime alıp odadan dışarı çıktım. Etrafı gözlerimle
taradığım da avluda ki koltuklardan birinde uyuduğunu gördüm. Koşar adımlarla merdivenlerden inip
yanına ulaştım. Ne kadar da rahattı. Çarşafı yüzüne doğru fırlattım zaten benim fırlatmamla onun gözlerinin açılması bir oldu. Gözleri beni bulduğunda koltukta oturur pozisyonuna geçti
Mira : mutlu musun benliğimi çaldığın için senin olduğum için mutlu musun yanağımda hisettiğim ıslaklıkla ağladığımı
anlamam geç olmadı selim ayağa kalkarak yüzüme doğru bağırarak konuşmaya başladı
Selim : ne bekliyorsun he ne bekliyorsum ilk gecemizde bana bakire olmadığnı söylüyorsun kim olsa aynı tepkiyi verir
Mira : tamam belki yaptığım ya da şöyle mi demeliyim söylediğim yalan büyük bir hataydı ama ya sen ya senin bana yaptığım bana zorla sahip
olman
Selim : kes sesini bana bak kızım beni daha fazla sinirlendirme sinirlenince neler yaptığımı biliyordun
Mira : evet bunu bugün yaptığın iğrençlikle gösterdin senden nefret ediyorum
Selim : emin ol benim kadar nefret edemezssin
Mira : ölene kadar aklıma bu yaptığın pislik gelicek ve bende
senden ölene kadar nefret edeceğim deyip hızla adımlarla
geldiğim merdivenlerden tekrar yukarı çıkıp kendimi sırt üstü yatağa atıp düşünmeye başladım bu arada da kendi kendime konuşuyordum.
Mira : tamam haklı belki söylediğim yalan büyük bir hataydı ama onun öyle bir tepki vermesi haydi ama mira salak mısın sen olsan sen de aynısını yapardın zaten bir aya
kalmaz aşiret çocuk çocuk diye
tuttururdu ama benim adımda
miraysa ben bunun intikamını
almasını bilirim seni kendime
deliler gibi aşık edicem selim ağa görürsün sen artık gözyaşlarım kapanmak için benimle bir savaş içersindeydi
bende bu savaşa yenilip kendimi uykunun huzurlu kollarına teslim ettim.
( ... )
Sabah uyandığım da koltukta bir adet iki büklüm yatan selimle karşılaşmam bir oldu ne yani en son avluda ki koltuklardan birinde ah tabi ya bugün ailesi gelicekti. Ben hala öylece selimi izlerken onunda gözlerini açmasıyla hemen bakışlarımı başka yere çevirdim hemen odada bulunan dolaba yönelip kendim için dizlerime kadar uzanan beyaz bir elbise çıkardım beyaz elbise giymemin sebebi ise buralarda adettir evlenen kız evlendiği ikinci günde beyaz giyerdi. Selime bile bakmadan hemen banyoya girdim ama onun gözlerinin bende olduğuna yemin edebilirdim yaptığım her hareketi dikkatlice izliyordu.
Banyodan çıktığım da hemen ardımdan da yüzüme bile bakmadan o girdi. Bende hemen yattığım yatağa doğru ilerleyip toparlamaya başladım. Acaba çarşafı ne yapmıştı birazdan behiye hanım gelip çarşafı görmek isteyecekti. Ben bunları düşünürken selimin bana seslenmesiyle kendime geldim.
Selim : mira bana giyebileceğim bir takım ayarla
Mira : başka emrin
Selim : şimdilik yok
Allahım sen sabır ver yarabbi
hemen dolaba yönelere siyah
takım bir elbise çıkardım.
Çok geçmeden de kendisi belinde havluyla dışarı çıktı tabi buda benim çığlığı basıp arkama dönmem bir oldu
Mira : bu odada senden başka biri daha yaşıyor arkam dönük
olsa da sesini duyabiliyordum
Selim : biliyorum
Mira : e o zaman
Selim : ben böyleyim senin içinde vazgeçecek değilim artık
alışssan iyi olur yoksa ev ahalini başımıza toplayacaksın
giyindim dön
Tekrar o tarafa döndüğümde gömleğinin düğmelerini iliklediğini gördüm.
Selim : çarşaf banyoda getir yatağa ser demek banyoya koymuştu onun daha fazla konuşmasına izin vermeden banyoya girip çarşafı hızla alıp
yatağın üzerine gelişi güzel serdim
Selim : haydi çıkalım anamlar
gelir şimdi deyip kapıyı açıp
birlikte odadan dışarı çıktık.
Herkez sofradaydı tabiki behiye hanım ve nujin ana hariç ama ben şuan ikinci şokumu yaşıyordum hayır bana bunu yapmış olamazdı masada oturan kişiyi görmemle elim ayağım birbirine dolaşmıştı selime dönüp baktığım da onun da benden aşşağı kalır yanı yoktu
ikimizde aynı suratta takılı kalmıştık...
ARKADAŞLAR YORUM VE BEĞENİLERİNİZİ BEKLİYORUM...
