Irmak'ın acı dolu hayatı

292 13 1
                                    

'Melek yüzlüm, hebele hubele

Neden bana mektup yazmıyorsun bu sana Yazdığım kaçıncı mektup bilmiyorum ama hiç birinde bana cevap yazmadın.Bana çok kızgınsın bunun farkındayım ama sen de biliyorsun ki baban öldürüldü.ve küçük kardeşin Damla'ya tek Başıma bakamam o yüzden İzmir'e eski evimize geri döndüm.İlk Başlarda senin gelmeni istemedim çünkü benim yüzümden Eğitim'in Yarıda kalmasın dedim ama görüyorum ki bunu yapmakla çok büyük hata yapmışım.seni çok özledim melek yüzlüm. Bugün kardeşin Damla bir yaşına girdi.umarım sensiz geçirdiği ilk ve son doğum günü olur.

Lütfen İzmir'e benim Yanıma gel

Canım kıZım'

Belkide milyonlarca kez okuduğum mektuplardan beni en çok acıtan mektup bu olmuştu.Çünkü canım kardeşim -Damla-bugün bir yaşına girmiş.onu o kadar çok özlüyorum ki ama anneme olan öfkemden onun yüzünü göremiyorum.Annemi asla affetmicem.Babam bundan bir yıl önce o Saçma sapan polis işi Yüzünden bir kaç adam Tarafından vuruldu.Ve annem onun ölümünden sonra İzmir'e gitti. Ama ben babamı bırakamadım ve asla da bırakmıcaktım .onu o kadar çok özlüyorum ki zaten şu anda onun Mezarının yanında göz yaşlarımı akıtıyorum.Babam beni böyle görseydi kesinlikle o da ağlardı çünkü o benim ağlamalarıma dayanamazdı.

"Babam seni çok özledimmm"

Ağlayarak ve hıçkırarak söylediğim bu kelimeden sonra daha sesli ağlamaya başladım.

"Ba...Baba annem seni unuttu ama ben seni asla unutmayacağım."

Söylediğim bu cümleden o kadar pişman oldum ki çünkü babam beni duyuyordu en azından öyle hissediyordum ve babamın bu söylediğim şey Yüzünden üzülmesini asla istemezdim.Ben babamın kızıydım.çünkü saçlarım onun gibi sarı ve Gözlerim onun gibi masmaviydi.O yüzden ben hep içimden böyle geçirirdim' ben babamın kızıyım' aslında bir çok şey vardı.ben onun gibi merhametli ve duygusaldım mesela

"Şey...iyimisiniz?"

Arkamdan gelen ses ve omuza dokunan el ile bir an da düşüncelerimden sıyrıldım ve sesin sahibine doğru döndüm.Sesi o kadar yumuşak geldi ki ama görünüşü hiç güven uyandırmıyordu.tamamen siyaha bürünmüş bir adam tam Karşımda bana yumuşak gözlerle bakıyordu.

"Iyiyim teşekkür ederim." Dedim o anki heyecanla çünkü tanımadığım bir kişi ile Konuşmak beni hep heyecanlandırır.

"Hımm sevindim yakınınız mı?"

Söylediği bu cümle içimi acıttı. gözlerinde ki hüznü gördüğümde sanki yakınıymış gibi o da mezar taşının yanına geçti ve Öylece mezar taşına baktı.

"E..evet hemde çok yakınım"

Kurduğum bu cümle sayesinde daha yeni Durmuş olan göz yaşlarım tekrar akmaya başladı ve bununla beraber hıçkırıklarımda.

"Şey...ben sizi üzmek istemedim çok affedersiniz."dedi.karşımda bana üzülmüş bir şekilde bakarak.O kahverengi gözleri bana öyle bir BAKIYOR ki biraz daha anlatsam sanki o da benimle beraber ağlıyacak.beni henüz tanımadığı halde bile.

"O...o benim babam."

Diyebildim sadece çünkü artık ağlamaktan sesim kısılmıştı. hemen oturduğum yerden Kalktım ve gözyaşlarımı sildim.

" her neyse ben gibiyim artık."

"Samet Akay senin baban mı?

"Evet de sen neden sordun ki şimdi bu soruyu?

"Peki Irmak sen misin?

"E evet"

"Ben Babanın çalıştığı yerden bir Arkadaşının oğluyum."

"Tamam da senin burada ne işin var."

" öncelikle ben Baran, baban bana o kadar çok yardım etti ki onun sayesinde eğitimime devam ettim.Irmak baban bana senden çok bahsederdi.Ben de seninle çok tanışmak istiyordum."

"Babam benden mi bahsediyordu?"

"Evet "

"O zaman Tanıştığıma memnun oldum." Dedim.Gözyaşlarımı silerken babam bana neden söylememişti acaba çünkü o hep benimle bir çok Şeyini paylaşırdı .

"O zaman tekrar konuşuruz çünkü benim gitmem gerek ."dedim ve ilerlemeye başladım.Mezarlıktan çıktığımda arkamdan bir ses,

"Gideceğin yere kadar bırakabilirim istersen "dedi.Lacivert bir arabayı göstererek.Aslında çok iyi olurdu.çünkü yürümek için güçüm kalmamıştı.

Kafamı sallamakla yetindim ve adımlarımı arabaya doğru ilerlettim.Tam kapıyı açıp binecekken aklıma Mezarlık'ta Unuttuğum mektup geldi ve hemen 'mektup'diye sesli bir şekilde söyleyince Baran bana Şaşkın bir şekilde baktı.Ben de hemen Mezarlığa girdim ve mektubu aldım.Mezarlıktan çıkıp tekrar Arabanın yanına geldiğimde Baran bana baktı ve sadece kafasını sallamakla yetindi.Ama ben anlamıştım bu sallayış 'ne oldu' dediğini gösteriyordu.

Hemen burukça gülümseyip arabaya bindim.Ve Mezarlığa bakıp

"Hoşçakal baba yarın tekrar gelicem." Dedim ve önüme döndüm.tam o Sırada da Baran bindi ve Anahtarı takıp arabayı çalıştırdı.

"Nereye gideceksin?"

"......yurdu biliyor musun?" Dedim

" evet" dedi ve park ettiği yerden kolayca çıkıp arabayı sürmeye başladı. Ben de elimde olduğunu Unuttuğum mektuba baktım ve Damla 'yı hatırlayarak biraz üzüldüm.

Bir kaç dakikadan sonra araba kaldığım yurdun Kapısında durunca teşekkür edip arabadan Aşağıya indim.Ve el sallayarak Arabanın gitmesini bekledim.Araba gittiğinde yurda doğru ilerledim ve odama çıkıp kendimi yatağa attım. Biraz uyumak istiyordum.

"Kız o kimdi?Ayyy çok yakışıklıydı valla buradan bile gayet iyi gözüküyor ."dedi oda arkadaşlarımdan Selen ama hiç aldırış etmeden birAz daha yatağa sokuldum.iki tane oda arkadaşım vardi.Bir tanesi çok geveze ama beni hep güldürmeyi başaran Selen,diğeri ise Selen'e  çok Zıt olan ikizi Selin ama Selin daha çok beni dinleyen taraf olmuştur ve sanki kendi sıkıntısıymış gibi kafasına takan tarafta Selindir.Ama şu anda Selin burada değildi.

Düşüncelerimden sıyrıldıktan sonra yarı açık olan Gözlerimi kapatıp çabucak uykuya dalmayı diledim.

Arkadaşlar yeni kitabımı nasıl buldunuz ?
Yorumlarınızı bekliyorum.

Diğer bölüm babasının nasıl öldürüldüğünü daha açık bir şekilde anlatıcam ve annesinin asıl gidiş nedenini .Irmak gerçeği tam olarak bilmiyor .

HazarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin