10. Bölüm Direniş

116 11 1
                                    

Kasabalarına yapılan saldırı sonucu Blumelle ve Indigo saldıranların karşısına dikilmiş ve kasabalarını korumak için her şeylerini ortaya koyacaklardı.


Blumelle mızrağı ile birlikte Shungaki'ye saldırmaya başladığı anda Shungaki ani bir hareketle bulunduğu yerden 15 metre sağa doğru hareketlendi. Blumelle hızlı olmasını tahmin etse de bu kadarını beklemiyordu. Blumelle mızrağını savurup savunma pozisyonuna geçti, rakibinin hızına karşı şimdiden bir strateji yapmayı planlıyordu. Ancak Shungaki buna izin vermeden gene hani bir hareketle Blumelle'nin yanına gelip, tek eliyle mızrağını yakaladı ve kendini havaya kaldırdığı anda Blumelle'nin sol omzunun üstüne sert bir tekme attı. Blumelle tekmenin şiddetine karşı koyamadı ve yanındaki marketin duvarına çarparak durdu. İlk tekmesinin şiddetiyle biraz şok olsa'da yerden kalkması uzun sürmedi. Shungaki: "Söylediğim gibi güçsüz değilim, sen diğerlerinden farklı olarak sadece birazcık daha fazla dayanabilirsin ama fazlası için ümitlenme." Dese de Blumelle ne söylediğine cevap verdi ne de bu sözlerin dikkatini dağıtmasına izin vermedi, kısa bir süre düşündükten sonra aklına hızlı olsa da sert bir tekme attığını bunun içinde güç topladığını fark etti. Shungaki hızlı olabilirdi ama çelimsiz olduğundan dolayı rastgele tekmeleri sert olamazdı bunun için vurmadan önce ayağına güç topluyordu. İçi biraz rahatlasa da bunu avantajına nasıl çevireceğini bilmiyordu, mızrağını ona karşı yakın dövüşte kullanmanın yolunu düşünüyordu, keskin nişancı olsa da rakibinin bu hızıyla ne dövüşü uzakta bırakırdı nede kolay bir hedef olurdu. Shungaki: "Sen fazla düşünüyorsun ama!" Dedikten sonra tekrar hızla koşup, yerden eliyle destek alarak Blumelle'ye bir tekme daha attı, bu seferki karnını sağ tarafına gelmişti. Yere düştükten sonra, tekrar peşinden koşup, Blumelle'nin sağında duran evin penceresine tutunarak iki ayağıyla karnına doğru sert bir tekme daha attı.


Blumelle yediği darbelerden sonra tekrar, güçlükle ayağa kalkabildi ancak bir şeyi daha fark etmek üzereydi, Shungaki bir tekme daha atacakken sürekli olarak destek aldığını fark etti. İlk vuruşunda mızraktan, ikincisinde yerden ve üçüncüsünde'de evin penceresinden destek almıştı şimdide omuzlarına tutunup vurmayı deniyordu. Mızrağın sivri tarafıyla vuracak vakti bulamasa da ilk olarak sol koluna, daha sonra sağ koluna mızrakla vurdu tam bitirici hamlesini yaptığı sırada mızrağı yere saplandı, Shungaki daha Blumelle mızrağını kaldırdığı anda yerden kaçmıştı. Bu şekilde ona zarar veremeyeceğini anlayınca bir süre oynamaya karar verdi, uzun süre boyunca yanına yaklaşmasına izin verip saldırıları mızrağı ile savuşturdu sadece 40 dakikanın sonunda düşüncelerinde haklı çıktı. Shungaki her saldırısında hem hız hem fiziksel kuvvet harcadığı için yoruluyor saldırıları yavaşlamaya ve güçsüzleşmeye başlıyordu. Blumelle son bir saldırı yapması için konumunu aldı ve bu kez yerden desteği aldığı sırada etrafında dönerek, Shungakinin arkasına geçti bunun son fırsatı olabileceğini farkındaydı zira hareket etmese de güç harcadığı için ve aldığı bir kaç darbeden dolayı sınırna ulaşmıştı. Shungaki'nin destek aldığı kollarından birisine tekme attıktan sonra mızrağını boğazına dayadı. Shungaki: "Sürtük! Hepsi bir tuzaktı demek." Dedi, Blumelle gözlerine kesin ve sert bir ifade takarak cevap verdi. Blumelle: "Sonunda fark ettin, iyi ki geri zekalıymışsın eğer biraz düşünen birisi olsaydın beni yenebilirdin, ama saldırıların sonuçsuz kalınca öyle hırslanıyorsun ki düşünmüyorsun bile. Bu kadar insanın canını vahşice aldığını bildiğimden birazcık bile vicdanım sızlamıyor, geber!" Der ve mızrağı boğazına saplar.


"Batı Tarafı"

Tekmeyi yedikten sonra aniden toparlanan Shingeki, kılcını eline atar ve kınından çeker.
Indigo: "Demek kılıç ustasısın ha, 5 dakika." Shingeki kaşlarını biraz çatar, söylediklerine anlam veremez.
Shingeki: "Ne diyorsun be! 5 dakika'da ne?" Indigo kısa bir süre tebessüm ettikten sonra kaşlarını tamamen çatar ve elini kılıcının sapına götürür.
Indigo: "Seni yenmem için gereken süre." Shingeki bir anda çok sinirlenir, züppe diye bağırdıktan sonra tüm hışmıyla Indigoya doğru kılıç savurur Indigo ilk ve sonraki saldırısını sorunsuz bir şekilde atlattıktan sonra, kılıcıyla bir hamle yapıp fake atar ve bunu tekmeye dönüştürür.
Indigo: "Kılıç ustalığın benim kadar iyi değil! Ven ben senden farklı olarak, yumruklarımı ve tekmelerimi kullanabiliyorum boyum senin kadar değil ama içi boş değil! Bu yüzden en fazla 5 dakikada yenerim seni."
Shingeki: "Seni pislik! Senin gibi kaç tanesini mezara gönderdim ben biliyor musun?! Burayı da sana mezar yapacağım, iyi tarafından bakarsan kendi kasabanda gebereceksin!" Indigo bir süre boş boş baktıktan sonra, umursamaz bir tavırla.
Indigo: "Allah aşkına kaç tane öldürdün? Sen zavallının tekisin, karşına çıkan en fazla 2 tane iyi rakip vardır onların dışında saldırdığınız yerlerde asıl işi babanın gördüğü herkes tarafından bilinen bir şey." Shingeki iyice tahrik olsa da içinden Indigo'nun haklı olduğunu biliyordu, korkan insanları kesmek dışında en fazla 10 kere dövüşmüştü ve girdikleri her kasabada güçsüz tarafa ya kardeşiyle saldırırdı yada güçsüz taraflara yayılırlardı.

Shingeki biraz öfkelendikten sonra, Indigo'ya daha düzgün ve güçlü saldırılar yapmaya başlar. Bir süre bu şekilde saldırdıktan sonra, dinlenmek için geriye doğru bir adım attı. Biraz soluklandıktan sonra tekrar saldırı pozisyonuna geçti, Indigo rakibinin değişen saldırıları sonrasında sadece savunma yapmaya fırsat bulabiliyordu, Shingeki ise dövüşte iyice sona yaklaştığını fark etmişti. Aradan yarım saat geçtikten sonra her ikisi de güçten düşmüş iyice zayıf eforlar sarf ediyordu. Shingeki üstünlüğün elinde olmasını fırsat bilerek son bir sağlam saldırı yaparak bu işi bitirmeyi hedefliyordu, Indigo'nun ise sadece konuşmayı bilen bir süprüntü olduğunu düşünüyordu. İyice gücüne konsantre olduktan sonra, kuvvetli bir sıçrayış yaparak tüm gücüyle Indigo'nun savuşturamayacağı bir saldırı yapar.

Ancak bu saldırı Indigo'yu sarsmamıştır bile kolaylıkla savuşturur saldırıyı. Bu Shingeki'nin de dikkatinin çeker.
Shingeki: "Şerefsiz! Benimle oyun oynuyordun he, aslında hiç bir zaman güçten düşmedin, istediğin anda üstünlüğü ele geçirirdin, peki neden beni söylediğin süre içinde öldürmedin?" Indigo bitirici saldırısını yapmaya hazırlandıktan sonra.
Indigo: "Çünkü daha zevkli." Dedikten sonra kılıcının sapıyla Shingeki'nin ağzına sert bir şekilde vurarak yere düşürür ve kılıcını boğazına dayar.
Indigo: "Düşündümde, seni 5 dakikada öldürmek havalı olurdu ama kazandığını düşündüğün anda umutlarını yıkıp, böcek gibi ezmek o insanların intikamını az da olsa alırdı. Şimdi, geber." Dedikten sonra kafasını gövdesinden ayırır.

"Şimdi Kasaba Merkezi"

Kavgaları bittikten sonra her ikisi'de hızla şehir merkezine gitmeye çalışırlar ve tam Korisaka öldüğü sırada ancak merkezi görür halde olurlar. Yetişmeye çalıştıkları sırada Blane gelir. Indigo, Blane için ilk defa üzülse de geç kalması yüzünden onu suçlar. Blumelle ise biraz daha mantıklı düşünür ve kendi gözlemlerine göre kasabanın en iyisinin yenemediği birisini nasıl yenecekleri konusunda dehşete kapılır, strateji kurmak için Indigo'nun yanına gidip konuşsa da Indigo kendini beğenmiş bir tavırla, ben hallederim deyip dövüşün ortasına atlayınca Blumelle de peşinden gelir.

Shun: "Demek arkadaşlarında var, sanırım bir kaç dakika daha eğleneceğim." Bir kahkaha daha atar.
Blane: "Şu pis kahkahanı atma! Kötü adamdan çok, ucuz fahişelere benziyor. Ve siz! Bu benim kavgam sakın karışmayın! Ondan intikamımı tek başıma almama izin verin." Indigo itiraz etmek istese de, Blumelle anlayışlı davranır ve Indigo'yu karışmamasına ikna eder.
Indigo: "Peki tamam, ama gebermesen bile ezik gibi dövüşürsen yerini alırım." Blane onaylar ve başını sallar ve ekler.
Blane: "Bu konuda endişelenme, ona karşı kaybedemem bu yüzden yerimi alamayacaksın."
Shun: "Bence, burada oyalanacağınıza doğu ve batıya gidin oraları istila ediyor onları en azından oyalayın." Indigo kılıcını çekerek kanı gösterir.
Indigo: "Oğlun Shungaki'ye ait kafasını koparırken bulaştı." Blumelle ise mızrağının ucunu göstererek gülümser.
Shun: "Oğullarım! Lanet pislikler geberteceğim sizi!" Der ve hızlı bir hareketle Indigoya doğru tekme savurur, tekmesini Blane kendi tekmesiyle savuşturur ve rakibin benim diye işaret yapar.
Shun: "Peki, öyle olsun seni gebertince onları daha önce yapmadığım kadar vahşice öldürürüm."

Will of Fire; Efsaneler LigiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin