20. Bölüm Elemeler

83 14 0
                                    

Kawazaki: "İki Galibiyeti alan kazanır mı? Yani ilk maçta rakiplerin ikisini de yenen üst tura mı çıkıyor?" Dedi Spike az önce elemelerin nasıl yapılacağını anlattıktan sonra.

Spike: "Hayır. İki turda galip gelmeliyiz. Yani üçlü maçtan galip çıkan takımına 1 sayı kazandırıyor, beraberlik ise 0.5 puan. Eğer ilk turda berabere kalıp, ikinci turda galip gelirsen işin son maça kalır. Ama illa da 2 puana ulaşmak zorunda değilsin, 2 puan erken galibiyetler için." Diye açıkladı ve bu sefer herkes anlamıştı.


Çok vakit kaybetmeden çalışmaya devam ettiler, önlerindeki 12 saatin yarısını antrenman ile diğer yarısını ise dinlenerek geçireceklerdi. Antrenmanlarda en ağır çalışan Spike oluyordu. Her zaman antrenmana gelmese de geldiğinde en ağır çalışan olurdu. Bruce ve Ricky ise en çok çalışanlardı kuşkusuz, buraya geldiklerinden beri neredeyse durmadan çalışıyorlardı. 
Kawazaki ve Nagako ise birlikte olmalarına rağmen ayrı ayrı çalışıyorlardı. Bir birleriyle pek iyi geçinemeseler de ikiye iki dövüşlerde çok iyi uyum yakalarlardı. Aslında bir birleriyle bir çok defa ikili antrenman yapmışlardı. İyi de uyum sağlıyorlardı fakat, kişisel olarak farklı karakterler olmaları onların kavga etmelerine sebep olabiliyordu. Sadece takımları için yapacakları onları birleştiriyordu, bu sebeple kombineli olmasa da aynı sahada antrenman yapıyorlardı.
Ricky ve Bruce antrenman yaparken, bir ağacın tepesinden ter içinde kalmış Spike onları izliyordu. Bir süre dikkatle izledikten sonra, Ricky'nin yakın dövüşünün epey geliştiğini fark etti. 

Spike: "Güzell. Bu kadar geliştiğini tahmin etmemiştim, Rick." Sesindeki heyecan ve sevinç yüzüne de yansımıştı. Arkadaşının gelişmesine hem, arkadaşı hemde takımı adına çok sevinmişti.
Ricky: "Teşekkürler, Spike-san. Bruce-kun'un yardımları sayesinde geliştirdim kendimi, yakın dövüşte gayet iyi. Ama değnekleriyle beraber ona karşı koymak çok zor." Bruce'un birazda hoşuna giden sözler, onu gülümsetmişti.
Bruce: "İlk zamanlara nazaran gayet iyisin. Birde şu ezilmiş tavrını üstünden atsan." Dedi sürekli ciddiyetini koruyan aynı tavrıyla. 

Spike: "Ahahaha, doğru. Nazik ve kibar birisi olsa da Ricky'nin bu tavırları da biraz fazla. Ama olsun, ikinizde ilerleme kat etmişsiniz, demek ki sadece öğrenci geliştirmiyor kendini." Dedi ve biraz daha sohbetten sonra eğitimine döndü.

Miwa ve Millane ise Spike ile birlikte antrenman yapıyorlardı.

Miwa: "Nerede kaldın?! 1 saattir seni bekliyoruz şurada." Miwa oldukça sinirliydi, Spike'ın eğitim yaptığı zaman sıkı çalıştığını bilse de aklı 5 karış havada birisiydi, küçük aralar veya bir iş için gittiğinde uzun süre olmuyordu.
Millane: "Sürekli bunu yapıyorsun, kısa süreli işler için gidiyorsun ve dalıp saatlerce gelmiyorsun. Kafan çok kolay karışıyor." Spike bilerek bir şey yapmadığı için her seferinde, aynı tepkiyi veriyordu.
Spike: "Eğğhh, özür dilerim öyleyse. Ama çok ilgi çekici şeyler oluyor. Ayrıca sizin de kaytardığınızı bilmiyorum sanmayın." Millane ve Miwa şaşkınlıktan pekte iyi numara yapamıyorlardı. Çünkü Spike ortadan kaybolduğu her sefer kaytarmaya başlıyorlardı ancak bunun bilinmediğini düşünüyorlardı.


--------------------------------------------------------

Sonunda eleme maçı sırası Phoneix Squad'a gelmişti. Rakipleri ise Çekirge Takımı ve Gövde Takımı olacak. Heyecanla beklenen kura sonun ilk dövüşecek isim belli oldu. Gövde Takımından Hichi, Çekirge Takımından Sulley ve Phoneix Squad'dan Ricky arasında yapılacak. Takım Ricky için destek vermiş ve ona inandıklarını söyleseler de Spike ve Bruce dışındakiler emin değildi.

Nagako: "Bu kötü oldu, daha tam olarak gelişmedi ve yakın dövüşte çok eksik." Dedi umutsuz bir sesle.
Kawazaki: "Ona inanmalıyız, takım için elinden geleni yaptığı sürece benim açımdan sorun yok." Dedi arkadaşlarının gücünden çok azimlerine inanıyordu ellerinden geleni yapacaklarına emindi.

Spike: "Sadece izleyin, kendini ne kadar geliştirdiğini göreceksiniz." Dedi kendinden ve Ricky'den emindi.

Ve maç başlasın. Dedi hakem. Ricky'nin rakipleri birbirlerine sert bir şekilde baktıktan sonra Sulley'in bakışları bir anda doğrudan ona yöneldi. Üstüne hızla gelip, kılıcını çektiği anda hızla ortadan kayboldu. Bir anlık kayboluşu sırasında Hichi'de kılıcını çekip. "Beni es geçme." Diyerek saldırdı ancak saldırısı hemen savuşturuldu. Az önce zıplayan Ricky sırtından çektiği oku yaya hızla yerleştirip, Sulley'in bileğine vurdu. 

Bunu fırsat bilen Hichi hemen bitirici darbeyi yapmaya kalksa da Ricky havadan inerken ayağının topuğuyla sert bir darbe indirdi omzuna, hemen ikinci darbeyi ayağının üstüyle yüzüne yaptı. Bir adım geri çekildiğinde sert bir yumruğu Sulley'in suratına geçirdi. Bayılan Sulley saf dışı ilan edildiğinde, arkadaşları memnun değildi fakat bekledikleri bir şeydi, Sulley takımın en zayıfıydı nede olsa. Hichi bunu fırsat bilerek, kendini toparlayıp kılıcını Ricky'nin sırtına savuşturdu ve enlemesine bir kesik attı. Kesiğin etkisiyle dizlerinin üstüne düşen Ricky zor durumda kalmıştı. 

Hichi direkt öldürücü bir darbe yapmayı hedefleyip kalbine nişan alsa da Ricky darbeyi yiyeceği sırada yerde yuvarlanıp, hafif sağ çaprazına geçip yüzüne bütün gücüyle tekme attı. Zorla yürüyüp, arkasından bir ok çıkarttı ve Hichi'nin boğazına dayadı, dövüşler ölümüne değildi ancak, boğaza yakından kesici bir alet veya ölümcül bir darbe ile gard alınması hükmen galibiyet demekti. Hakem bağırdı, "Maçın galibi Ricky! Phoneix Squad'a 2 Puan!" Bruce soğuk tavırlarını korusa da yüzünde bir tebessüm vardı, diğerleri ise sevinçleri net bir şekilde belli ediyorlardı. Seyircilerin bir bölümü Ricky'nin ve takımının adını haykırıyordu. Nagako, Ricky'nin kendisini utandırdığını ve bu durumdan çok memnun olduğunu söyledi.

Evet ikinci kura da çekilmişti, bu kez Çekirde Takımından Chajk, Gövde Takımından Rush ve Phoneix Squad'dan Millane dövüşecek.
Dövüş başladığı gibi, Chajk ve Rush beklemeden Millane'ye saldırdı, kadın olduğu için zayıf olarak görülmüştü. Millane ilk sadırıyı bileğinden tutup çekere savuşturdu ve ikinci saldırıdan üstünden sıçrayarak kurtulmuştu, ikinci saldırıdan kurtulduğu sırada yere düşerken yere gizlice küçük bir maket bıraktı. Bir kaç tur daha ilerleyen saldırlardan sürekli kaçan Millane yorulmaya başlamıştı. Ancak dövüşü bırakmaya niyetli değildi ve Chajk tekrar saldırırken bu kez ona doğru küçük bir maket fırlattı, Chajk bunu fark etse de atlatmak için bir şey yapmaya gerek duymamıştı, bunu zavallıca çaresiz bir hamle olarak görmüştü. Ancak Millane'nin planı farklıydı tam yaklaştığı sırada mührü serbest bıraktı ve maket büyük bir metal parçasına dönüştü ve Chajk'ı saf dışı bıraktı.

Rush böbürlenip biraz da sinirle Chajk'ın geri zekalı olduğunu ancak, kendisini böyle basit bir tuzağa düşmeyeceğini söyledi. Mızrak kalınlığında direk büyüklüğüne olan tahta sopasıyla Millaneye saldırmaya niyetlendiğinde, üzerine gelen maketleri savuşturarak Millaneye bir darbe vurdu. Millane'nin yerden kalkamayacağını düşünse de Millane bunu başarmıştı. Ağzından akan kanı sildikten sonra, ne yaptıysa yapmaya devam etti ve yavaşça Chajk'i dövüşün başında bıraktığı maketin etrafına doğru çekmeye başladı. Chajk savuşturup vuruş yaptıkça kazanma hırsı bürümüştü onu ve duraksız saldırıyordu. Maketin olduğu yere doğru ilk adımını atıyordu ki, Millane'nin mührü serbest bırakmasıyla bir kapan açıldı ve Chajk'i sağ bacağından kaptı. Hızla Chajck'e koşup, direğinden bir parça kırıp suratına vurduktan sonra aynı parçayı boğazına dayadı. Hakem büyük bir coşku ile, "Kazanan Millane. Ve Phoneix Squad ilk elemeleri geride bırakıyor!"

Arkadaşlarının yanına geldiğinde, ilk tepkiyi Miwa verdi.

Miwa: Afferim kız!" Diye haykırdı.
Spike: "Biliyordum! Size güvenebileceğimi ve turnuvayı kazanacağımızı biliyordum!" Diye heyecanla Spike'da haykırsa da kardeşi onu uyardı.
Nagako: "O kadar heyecanlanma ağabey. Henüz ilk turdu bu kolay rakip gelmesine çok şaşırma. Turnuva ilerledikçe zorlaşacaktır dövüşler. Ayrıca şansımıza iki grubunda liderleri dövüşmedi ve baktığımızda tek dişe dokunur rakipte Chacjk'ti. Bende seviniyorum. Ama gevşeyemeyiz." Diye ciddi ve hakim bir şekilde konuştu.

Bruce: "Hakkı var. Daha çok çok erken." Dedi ve yerinden kalkıp, çıkışa doğru yöneldi.

Will of Fire; Efsaneler LigiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin