Will of Fire; Efsaneler Ligi

42. Bölüm Kawazaki Sınırında!

Dövüş Kawazaki ve Mannolia arasında olacak.

Mannolia uzun, kıvırcık mavi saçlı, bal rengi gözlü uzunca bir kadındı. Boyu hemen hemen 1,90'a yakındı dolgun göğüslü, ince belli üzerinde iki parçadan oluşan dekolteli üzerinde manolya desenleri olan sarı bir kıyafet giymekteydi. kıyafetinin üzerinde ise takımının simgesini taşıyan yarım mavi ceket vardı. Elinde ise çift başlı çatal tutmakyadı. Çatalın boyu kendi boyuna yakındı.

Kawazaki dikkatle rakibini inceliyordu. Ne tarz dövüşeceği belliydi ve kesici aletlere Nagako ile yaptığı antrenmanlardan az çok talimliydi fakat bu seferki kılıç değil, çataldı. Rakibinin asıl gücünü fark edemese de güçlü olduğunu kavramıştı.

Mannolia gülümseyerek Kawazaki'ye baktı. "Uzun uzadıya incelemene gerek yok, çocuk. Dövüşmeye başlayınca idrak edersin. Gerçi idrak edecek kadar ayakta kalabileceğinden şüpheliyim!" Bu sözler Kawazaki'yi telaşlandırmamıştı rakibinin gücü hakkında kafası karışmıştı biraz o kadar.

-Dövüş başladı.- Kawazaki epey hızlı bir şekilkde harekete geçer. Mannolia bu hız karşısında hayranlığını gizleyemese de etrafında 360 derece dönerek saldırıyı atlatır. Daha sonra Kawazaki'ye bakar ve "Takdire değer." Der, ardından elindeki çatalı seri darbelerle Kawazaki'ye saplamayı dener. Kawazak sık gelen saldırıları atlatırken çatali ile yaptığı dövüş tarzını öğrendi için içi biraz rahatlar. Çatalının orta kısmına bir tekme attıktan sonra havaya doğru sıçrayarak vücudu öne yatık bir şekilde Mannolia'nın suratını yumruk atar.

Afallayan Mannolia çabuk toparlanır. "Kadınlara vuruyorsun demek?" Der, Kawazaki gülerek "Şaka yapıyorsun herhalde?" Dedikten sonra spiker anonsunu yapar. -Tüm vahşi hayvanlar serbest bırakılsın!- Bu anons ilk vuruştan sonra yapılacaktı ve Kawazaki'nin yumruğu sistemi harekete geçirdi. Bir anda etrafa, 5 Kartal, 3 Kaplan, 5 Kurt, 2 Aslan, 2 Ayı, 3 Çita ve 1 Kimera (Köpek vücutlu -Kedi başlı. Normal bir Kedi ve Dalmatçalı.) Kimera dışında hepsi normal hayvanlarda olsa normal boyutlu halleri bile gayet vahşi olan hayvanlardı. Bunlardan yakayı sıyırmak kolay iş olamazdı. Üstelik dövüş alanı epey engebesizdi kaçıp, saklanmak olanıksızdı.

Dövüş zaten iki kişi arasında geçerken bir anda hayvanlar ve dövüşçüler arasında geçmeye başladı. Kawazaki'nin üzerine gelen hayvanlar çoğunluktaydı, 3 Kartal, 1 Aslan, 1 Ayı, 1 Kaplan, 2 Çita ve Kimera Kawazaki'nin üzerine geliyordu. Kartallar havadan sürekli olarak saldırmaktaydı, onları tekme ve yumruklarla sorun yaşamadan halletse de bir türlü başından da def edemiyordu. Üstelik aslan ona doğru hamlesini yapmıştı bile, acaba ısıracak mıydı? Pençe mi atacaktı? Kawazaki hiç tereddütsüz hayvana doğru sıçrayarak midesine doğru bir tekme attı "Yumuşatıcı Tekme" Aslan yere doğru yığılırken kıpırdamakta zorluk çekerek ayağa kalktı. Üstüne gelen Kimera oldukça güçsüz görünüyordu, Kimera olsa ada içlerinde en az vahşi olanı oydu. Kimera'ya doğru tekme atmaya çalışsada Kimera aniden yer değiştirerek Kawazaki'yi arkasından ısırdı, sıkıca kilitlenen Kimera'dan yumruklarıyla kurtulan Kawazaki kanayan sol omzunu tutuyordu. Diğer tarafa baktığında ise, Mannolia'nın yanında bir yaban domuzu duruyordu Mannolia ise epey keyifli bir biçimde hayvana dayanarak Kawazaki'yi izliyordu. Onun yanındaki hayvanlar ise çoktan yere düşmüştü bile. Çatalı kana bulanıktı aynı zamanda domuzun ağzı ve dişleri de. Yutkunduktan sonra bunu sonraya bırakmaya karar verdi.

İki çita aynı anda hareket ediyordu ancak onlara yapmaya çalıştığı hiç bir saldırı hedefi bulmuyordu, acayip hızlıydılar. Kimera ise beklediğinden kuvvetliydi. Ancak Kimera arkasına bakarak Kimera'yı görüp hırlayarak ona doğru harekete geçti.

Kawazaki iyice odaklanarak üzerine gelen kartallardan birisinin pençelerini tutunup havalandı. Havadayken kartalı bacaklarından tutarak kuvvetlice yere çarptı. Bu onu sadece kartallardan birisinden kurtarmamıştı aynı zaman çitalardan birisinide beklenmedik bir şekilde vurmuştu. Ancak rehavete kapılamazdı önünde hala vahşi hayvan sürüsü vardı. Yere konmadan kaplan üzerine doğru koşmaya başladı. Yere daha düşmemişti ancak kaplanın geldiğini ve düşer düşmez, hatta düşmeden bir şeyler yapması gerektiğini biliyordu. Kawazaki ne kadar andaval olsa da tüm dövüşlerini büyük bir ciddiyetle yapardı.