33. Bölüm Garip Yöntem Sonsuza Kadar Dost!

58 8 2
                                    

Son dövüş mü olacaktı? Yoksa Phoneix Squad'ın ümitlerinin devamı olan mücadele mi olacaktı? Bunu belirleyecek maç başlamak üzereydi. "Canını sıkma Bruce! Dövüş kaybetmenin kötü bir yanı yok. Sadece kaybetmekten kormayıp denemeye devam edenler gerçekten güçlü olabilirler." Dedi Spike teselli etmeye çalıştığı Bruce'a. Bruce önce bir şey söylemedi ancak biraz rahatlamıştı. "Haklısın, kaybedenler değil vazgeçenler gerçekten kaybederler." Dedi belli belirsiz bir şekilde gülümsedi. İçi biraz daha rahatlamıştı ancak Bruce'u kaybetmek kadar bir an önce çalışmaya başlamak konusundaki heyecanı da rahatsız ediyordu. Bruce son derece disiplinli birisiydi, prensiplerinden ve kurallarından ödün veremezdi. Çalışmak düzeninin en önemli parçasıydı. 4 ilkesi vardı Disiplin, Çalışmak, Ciddiyet ve gizli merhameti sadece çocuklara.

Spike sahaya çıkan her arkadaşına güveniyordu, onlar nasıl onun arkasından bu lige kadar gelecek kadar güvendiyse o'da arkadaşlarına güveniyordu. Kendilerine olan güvenleri veya doğru olduğuna inandıkları şeyden, vazgeçmedikleri sürece güvenmeye de devam edecekti.

Maç başladı. Nagako sırtından kılıcı çekip gözlerini rakibine dikti. Ulic sihirbazların giydiği tarzda bir kapüşonlu bir cübbe giymektedir grup yeleği yerine bu cübbe'de grup simgesi kızıl ejder ve kızıl renkleri bulunuyordu. Yüz hatları belli değildir. Ancak azıcık belli olan bir boşluktan sol yanağı tarafında bir yara olduğu göründü. 34 yaşında 230 cm boylarındaydı. Büyücü değildir ancak bu tarzda giyiniyordur hatta asası bile vardır.

Asayı ne şekilde kullanacağı kapalı kutuydu. Nagako dövüşe kılıcını savurarak başladı ve rakibine doğru hamlesini yapmaya başladı. İlk kılıç darbesini yaptığında Ulic yerinden kıpırdamayıp asasıyla bu saldırıyı savuşturdu. Nagako boyun tarafında bir acı hissetti bunun sebebini bilemeden elini boynunun sağ tarafına baktığında 30-40 civarı kıymık olduğunu fark etti. Bunun asanın gücü olacağını düşündü. Eli boynundayken "Asanın gücü mü? Kılıç darbesini de savurduğuna göre iş var o asada." Dedi. Ulic derin ve tok bir sese sahipti. "Asamın gücünü severim ama kıymıkları benim gücüm sayesinde attı. İğne gücü." Dedi sadece. Nagako bu gücün ne olduğunu bilmiyordu ancak fikir yürütebiliyordu. İğne gücü bir maddenin parçalarını fırlatmaya yarıyor olabilirdi.

Kısmen doğruydu da her şeyi olmasa da element kullanıcısı gücü dahilinde bir maddeye bağlı kalmadan demirden, çelikten, tahtadan veya kendi vücudundan farklı maddeler halinde küçük iğneler fırlatabilirdi. Bu madde güce ve element kontrolüne bağlı olarak herhangi bir şey olabilirdi ateşte, su'da, demirde.

Nagako bu kıymıkları mümkün olduğunca temizledikten sonra tekrar saldırıya geçti ancak Ulic kıvraktı da Saldırıdan sıyrılarak asasına dayanarak iki ayağıyla bir tekme attı. Nagako boşluk anında bu saldırıyı savuramadı ve geriye doğru düştü ancak tam olarak yere düşmeden kurtuldu. Bu kez Ulic'in beklemediği bir anda Nagako saldırdı. Son anda asasını kılıca bloke eden Ulic saldırıdan kolayca kurtuldu asasında bir çizik bile yoktu. Nagako bu duruma çok kızmıştı, saldırısı öldürmek veya ciddi bir yaralanmaya sebebiyet vermek için değildi ancak asaya çizik dahi atamamak da neydi? Ulic'in dediği doğruydu asada kesinlikle bir şeyler vardı.

Nagako tekrar saldırmaya çalışmadan biraz düşüne durdu. Bu asayı geçerek nasıl vurabilirdi Ulic'e? Asayı ustaca kullanıyordu onu ortadan kaldırmadan nasıl vuracağını bulamıyordu. Üstüne gelen Ulic'ten hızlıca kurtulup arkasına geçip açık bulduğunu düşündüğü saniye kılıcını savurdu. Ancak bu kolay zafer olurdu Ulic bundan çok rahat bir şekilde kurtuldu ve asasıyla Nagako'ya net bir vuruş yaptı. Nagako bu darbenin etkisiyle duvarlara kadar girip ufak bir moloz yığını oluştu. Nagako sinirli değildi ancak bu durumu gururuna yedirememişti. İkinci net vuruşuna rağmen asaya çizik dahi atamamıştı. Bu kez asaya yönelmişti kontrolünü kaybetmeye başlamasının ilk adımıydı bu. Üçüncü vuruşu Ulic'e değil asaya yapacaktı. Doğrulup ayağa kalktı ve Ulic'e doğru tekrar harekete geçti bu kez tüm gücünü kullanarak asaya tekrar vurdu ancak değişen bir şey yoktu asada çizik dahi oluşmamıştı üstelik bu kez daha sert bir darbe yemişti. Nagako aptal değildi ancak kendini kaptırmıştı yere düştükçe ayağa kalkıp tekrar tekrar saldırdı asaya ancak sonuç hiç değişmedi. Asada hala çizik dahi yoktu.

Nagako durumun değişmediğini fark etmişti kendini kaybettiğini de. Ancak kafasının daha rahat olması bile sonucu değiştirmeyecekti. Kaybetse bile değişmeyecekti o asayı kesip atacaktı çünkü her şeyi kesebilen bir kılıç ustası olmaya söz vermişti. Hemde aşındırmadan kesecekti 1 kerede. Tekrar hamleye geçti ancak sonuç değişmemişti ve daha önce moloz haline getirdiği duvarın kalan kısmını da moloza çevirmişti. Bu sefer neredeyse ağlayacak kadar gücüne gitmişti durum pes etmeyi bile düşündü ancak bir an aklından geçmişti saçma bir şey olduğu için kendine de kızarak hemen attı bu fikri kafasından.

Bu kez tam konsantre bir şekilde saldırıya geçti ve kılıcı asayada doğru savurdu, Ulic asayı göğüs hizasında tutuyordu. Nagako bu vuruşun farklı olduğunu daha kılıcı savurduğunda anlamıştı. Ve bu darbe asayı kesip Ulic'in göğsüne kadar girdi. Ulic darbeden sonra ayağa kalkmayacak haldeydi ve son derece şaşkındı. Bu asayı nasıl kesebilmişti bu çocuk? Neredeyse (dikkat çekiyorum neredeyse) çelik kadar güçlüydü asanın maddesi. Grup arkadaşları çok sevinçli seyirciler coşmuşken Nagako büyük sevincinin yanında aklına bir soru taktı "Bunu nasıl yaptım." Nagako çok iyi biliyordu, kılıç darbesi asaya bile isabet etmemişti göğsüne kadar nasıl isabet etmişti? Bu Nagako'nun henüz kontrol edemediği ve bilmediği bir güçtü. "Rüzgar Elementi" Diye seslendi Ulic zar zor. Nagako efendim diye baktı ne demeye çalıştığını anlamak istiyordu. "Yaptığın şeyi bilmiyorsun fark ettim, kontrol etmen ne kadar sürer bilmem ama kontrol ettiğinde tam sana uyan bir güç olacak Rüzgar Elementi ve Elektrik Elementi kılıç ustalarına uygun bir elementtir." Dedi Nagako tek kaşını kaldırıp düşündü Ulic'in söyledikleri kafasını en az 3 kat karıştırmıştı.

-Sıradaki Dövüş Son Dövüş olacak ve grup liderleri arasında olacak. Ve maç özel maç olacak ve "Ölümüne" olacak.- Dedi spiker. Spike ve Ruffer klübelerinden kalktığında arkadaşlarını onlara şaşkınlıkla bakıyordu herkes liderlerini durdurmak istiyordu. Ancak Ruffer ve Spike kendilerinden emin bir şekilde sahanın ortasına kadar yürüdüler. "Düşündüğümüz gibi oldu." Dedi Ruffer Spike gülümseyerek "O zaman yapacak tek bir şey var." Dedi Ruffer'da aynı şekilde tebessüm ederek elini cebine götürdü. Ve cebinden bir bozuk para çıkarttı. "Yazı mı tura mı?" Dedi Ruffer, "Tura" Dedi Spike. Ruffer baş parmağıyla paraya vurarak bozuk parayı havalandırdı, yakaladı ve diğer elinin üstüne koyup paranın üstünü kapattı.

"Yazı. Gelmiş." Dedi Ruffer gülerek herkes ne olduğuna anlam verememişti maçın galibini yazı tura atarak mı belirleyeceklerdi? Ruffer sağ elini kaldırdı ve "Çekiliyorum." Dedi.


Will of Fire; Efsaneler LigiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin