Karan, her şeyi Gökdeniz'e anlattıktan sonra hafiflemiş hissediyordu. Yıllardır içinde tuttuğu acı ve eksiklik duygusu, bir nebze geçmiş gibiydi.
Koltukta otururken, bu kez teselli eden taraf Gökdeniz'di. Karan'ın başını omuzuna yaslamış, saçlarını okşuyordu kendinden iri ve büyük adamın.
"Ben hep senin yanındayım." dedi mırıldanarak. Karan, kollarını Gökdeniz'in beline sardı sıkıca.
"Biliyorum. Zaten beni de güçlendiren senin varlığın. Sen geldikten sonra her şey daha güzel. Daha kolay sanki." dedi sakince. Gökdeniz gülümsedi ve Karan'ın bedenini sarmaya çalıştı zayıf kollarıyla.
Yalnız, merak ettiği bir sürü şey vardı. Annesi neredeydi? Yaşıyor muydu? Bugüne kadar hiç haber alabilmiş miydi? Annesi onunla iletişime geçmiş miydi..?
Kafasında bir sürü soru işareti vardı. Karan'a sormak istiyordu yalnız, tekrar üzülmesini istemiyordu. Ama 'şimdi soramazsam bir daha soramam' diye düşünüyordu. Hazır konusu da açılmışken her şeyi öğrenip, bu konuyu tamamen kapatmak istiyordu.
"Şey..." dedi çekinerek. Karan, Gökdeniz'in bir şeyler merak ettiğini ama sormaktan çekindiğini anlayarak, başını kaldırıp, Gökdeniz'in yüzüne baktı.
"Sor hadi. Merak ediyorsun biliyorum. Bana her şeyi sorabilirsin."
Gökdeniz, Karan'ın kendini bu şekilde, adeta kitap okur gibi okumasına şaşırmıştı. Yutkunup, boğazındaki düğümden kurtulmayı başarabildi.
"O... annen yaşıyor mu? Hiç haber aldın mı?" diye sordu. Karan, yaklaşık beş yıl öncesini hatırladı ve kısa bir duraksamanın ardından cevap verdi.
"Evet. Nerede neler yapıyor diye merak ettiğim için, adamlarıma talimat verip arattım. Onlar da bulmuş. İsviçre'de yaşıyormuş. Ben de görmek için gittim bir gün." dedi ve yutkundu. Aklına o anlar doluyordu. "Evlenmiş. Bir de kız çocuğu var." dedi buruk bir şekilde gülümseyerek.
"Yaa... Peki seni görünce ne yaptı? Çok şaşırdı mı?" diye sordu Gökdeniz. Karan, başını iki yana salladı olumsuz bir şekilde.
"Beni görmedi ki." dedi ve derin bir nefes aldı. "Yanlarına gidemedim. Uzaktan izledim sadece. O yeni ailesiyle mutlu. Kendimi göstermek istemedim. İstediğim, onu görmekti ve gördüm. O günden sonra bir daha da görmedim." dedi durgun bir şekilde. Gökdeniz, elini Karan'ın elinin üstüne koydu.
"Özür dilerim. Kötü anılarını hatırlattım." dedi üzgün bir şekilde. Karan'ı böyle durgun görmek, onu daha kötü hissettiriyordu. Karan ise, Gökdeniz'e gülümsedi, iyi olduğunu kanıtlamak ister gibi.
"Özür dileme. İyiyim ben. Zaten zaman zaman hatırlıyordum. Senin suçun yok. Şimdi de geçmişe yolculuk gibi oldu işte." dedi ve ayaklandı. "Hadi yatalım artık. Geç oldu." dedi, elini Gökdeniz'e uzatarak. Gökdeniz'de gülümsedi ve Karan'ın elini tutarak ayaklandı o da. Bir üst kata çıktıklarında Karan'ın odasına girdiler.
"Ben banyoya geçip geliyorum hemen." diyerek banyoya geçti Karan. Gökdeniz, Karan'ın yatağının üstünde duran, kendine ait pijama takımını giydi ve yatağın kenarına oturup, Karan'ı beklemeye başladı. Birkaç dakika içinde Karan geldi.
Az önce içeri gittiğinde, üstünde tişörtü vardı ama şu an üstsüz bir şekilde odaya girmişti. Gökdeniz, sessizce içini çekti Karan'a bakarken. Resmen içi gidiyordu.
Ayağa kalkıp, Karan'a doğru yaklaştı ve tam önünde durdu. Aralarındaki boy farkından dolayı, başını hafifçe kaldırması gerekiyordu, Karan'ın yüzüne bakabilmek için.
"Noldu yavrum?" diye sordu Karan. Gökdeniz, hiçbir şey söylemeden, Karan'ın çıplak bedenine sarıldı. Kollarını Karan'ın beline sarıp, başını da göğsüne yasladı. Karan, bu ani hareketle şaşırarak baktı sevgilisine. Bir yandan da kollarıyla kendinden zayıf bedeni sardı.
"Çok mu özledin?" diye sordu muzip bir sesle Karan. Gökdeniz, başıyla onayladı.
"Çok özledim." dedi mırıldanır gibi. Karan, kolları arasındaki bedeni kucaklayıp, yatağa oturdu. Gökdeniz'de kucağındaydı. Karan, ellerini Gökdeniz'in saçlarına götürüp, önüne düşen saçlarını geri taradı.
"Bütün huzursuzluğum, sıkıntılarım, üzüntülerim gidiyor senin yanında. İyi ki varsın bitanem."
"Sana iyi geliyorum yani. Değil mi?" diye sordu Gökdeniz hevesle. Karan, içten bir şekilde gülümseyerek başını salladı.
"Hem de çok. Hiçbir antidepresan senin yarattığın etkiyi yaratamaz." dediğinde, Gökdeniz gülümsedi.
"Ben sana özelim." dedi ve Karan'ın dudaklarından öptü. "Sadece senin için varım." diyerek bir kez daha öptü. Karan, Gökdeniz'in yanaklarından kavrayarak öpmeye başlayınca, derin bir öpücüğün içine düştüler.
Gökdeniz, Karan'a her şeyi, bütün sıkıntılarını unutturuyordu. Karan ise bundan asla şikayetçi değildi.
Yazmasam olmayacak bir bölümdü o yüzden bu bölüm de böyle oldu 😌
Bu arada, instagram kullananlar, dimpleedangel adlı instagram hesabımı takip edebilir. Karan ve Gökdeniz'in video versiyonlarını orada paylaşıyorumm. Buraya atamıyorum mlsf...
Neyse, yorumlarda buluşalım 🌺

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA VE KÜÇÜK *bxb*
RomanceGökdeniz 19 yaşında, artık yaşamak için nedeni kalmamış bir gençti. Bir gün int/har etmeye karar verdi ve bir uçurumun kenarına gitti. Orada içinden dünyayla son bir kez vedalaşırken, sessizce onu izleyen bedenden habersizdi... 17.05.2024