Yalan ve sır. Bu iki kelime hayatımızı çoğu zaman değiştirir. Bazen iyi yönde bazen kötü yönde. Bazen ise öyle bir şey olur ki hiçbir etki etmez. Hayatına etki etmez. Aslında iyi olur.
18 yaşındayım. 18 yıl içine o kadar yalan ve sır girdi ki hepsi bana etki yaptı. Genellikle kötü bir etkiydi hepsi. Kötü etkiler olduğu zaman insanın yanında olması gereken kişiler lazım. Anne, baba, kardeş, arkadaş. En çok anne ile baba olması gerekir. Çünkü onlar çocuklarının güven kaynaklarıdır. Bende arkadaşlar ve kardeş vardı. Benim tek kardeşim Cemdi. Cem de oz değil zaten. Arkadaşlarım Can Doruk Kaan dı. Ama anne ve baba yoktu. Ali abi vardı. Onların yerine.
Babam ünlü bir iş adamı annem ise ünlü bir avukat. Şimdi diyeceksiniz ünlü ise sen neden bilinmiyosun ? Benim neden bilinmedigim tam bir muamma. Aslında Ben 6 yasimdan öncesini hatırlamıyorum. Sanki hafızamı kaybettim. Bunu annem ve babama sorduğumda bana "Biz de hatırlamıyorum Gece insan unutabilir" dedi.
Suanki durumuma gelirsek. Kapı dibinde Geray ve babasına bakıyorum. Yalan ve sır hayatımdan hiç çıkmadıkları gibi şimdide baş göstermişti. İkisi aynı anda olunca ne tür olursa olsun insan şaşırıyor. Yıllardır tanıdığım adamla iki gündür tanıdığım adam arasindaki sır. Yıllardır tanıdığım adamın yalanı. Güvenimi zedelemek için iyi bir neden.
Ali abi yani babam dediğim adam Gerayin babası.
Düşüncelere bozulmuştum ki bisey duyamıyorum. Yüzümde bir ifade yoktu hem de mimik oynaması bile. Sadece baktım.
Kafamı silkeledim. Gözlerimi yeni uyanmış çocuklar gibi kırpıştırdım. Ve beni farketmeleri icin öksurdum. İkiside aynı anda bana baktılar. Geray ve Ali Abi şaşkınlıkla bana baktılar.
"Oo baba oğul toplantısı" dedim alayla. Picimsi bir sırıtış yerlestirmistim yüzüme.
"Ne diyosun Gece?" Dedi Ali abi. Yüzünde anlamaz bir ifade vardı.
"Ne mi diyorum Ali Abi daha demin Geray Bey sana BABA dedi." Dedim. Sesim gayet soğuktu. Yüzüm ise ifadesiz. Ali abi bana gülümseyerek ve keyifle baktı. Geray ise kahkaha atmaya başladı.
Noluyo bunlara ya hepsi kafayı mı sıyırdı.
"Sen yan ahahaha yanlış anlamışsın ?" Dedi kahkaha atarak Geray. Ali abi de kahkaha atmaya başladı.
Sinir dalgaları vücudumu ele geçirdi. Manyak gibi tepinmeye başladım. Havalandım aniden pat diye çığlık attım zaten sinirliyim. Tepinmeye başladım.
Kıymetlim yumuşak bir yere değince. Beni kucağına alan da yanıma oturdu. Bi baktım Geray diğer yanıma baktım Ali abi. Gülmeyi bırakmışlardı. Artık bakisiyoduk. Onlara ifadesiz bi sekilde bakiyodum. Biz cidden çok dengesizdik.
"Gecem Siyahım Güzelim... Geray benim oğlum değil. Benim senden başka evladım yok. Sen her zaman teksin. Geray benim yeğenim yani babası kardeşim. Amcası oluyorum ben Gerayin. Geray küçükken babası sürekli bi yerlerdeydi ondan dolayı bana baba der. Sana bir yeğenim ve kardeşim olduğunu söylemiştim. Hatırlamıyor musun kızım ?"
Evet hatırlamıştım. Ama geray olduğundan bahsetmemisti ki. Hem Cemi bilmiyo muydu o ?
"Ama bana Geray olduğunu söylememiştin. Hem sen Cemi bilmiyo muydun ?"
"Cemi bilmiyodum. O zamanlar kardeşimle aram kötüydü haberdar değildim o yüzden. Geray olduğunu neden soylemedigimi cidden bilmiyorum."
Tamam bisey demiyorum daha.
"Geray bize izin verir misin ?" Dedi babam. Yumuşaktık bugünlere ikimizde. Geray geldi geleli bi yumuşaklık olmuştu. Geray tamam anlamında başını sallayıp. Yavaş yavaş kalkıp odadan çıktı. Babam beni yanına çekti ve sarıldı. Bende ona sarildim.
Genellikle sarılan bir baba-kız değildik. Duygusallığı aşağı çok olmuştu.
"Güneş" dedi babam. Adımı biliyodu.
"Efendim baba" dedim babama.
"Sen çok büyüdün biliyosun dimi ?" Dedi babam. Evet büyümüştüm.
"Evet büyüdüm baba da ne alâka bu şimdi." Dedim babama.
"Sen büyüdün ben ise yaşlandım. Benim ne iş yaptığımı da biliyosun. Ve yaşlandığımı da biliyosun görüyosun. Yorgunluğumu gozlerimden bile görüyosun." Dedi babam bana saçımı okşayarak. Öpücükler koydu saçlarıma.
Evet yaşlanmıştı. Saçları artık beyazlamaya başlamıştı. İlk tanıdığım zamanlarda simsiyah saçlı beyaz tenli ve masmavi gözlüydü. Şimdi ise saçları beyazlamisti beyaz teni biraz daha beyazlamis ve solgunlasmisti. Hayla çok yakışıklı bi adam da neyse.
"Evet de baba ne oldu sen yaşlılığa pek takmazdın ?" Diye söyledim babama. Babam takmazdı dış görünüşe. Belkide iç görünüşe takdigi için evlenmemişti. Yoksa Damon gibi adam vallaha. Hem babam Can' a da çok benziyo. Sanki oğlu.
"Evet koalam. Takmazdım. Ama şöyleki işler yüzünden takmaya başladım. Hele ki son zamanlarda. Gece işleri devretmem gerek. Senden başka kimsem yok. Geray daha toy. O daha hazırlanma aşamasında. Senden şunu istiyorum hem islerimi devral hem de Gerayi geliştir. Hem yanına adamın olarak alırsın. İnan bana buna ihtiyacım var kızım." Dedi babam. Sesi sonlara doğru fısıltı gibi çıkmıştı.
Babam bana koalam derdi. Nedeni ise tanıştığımız zaman beni yanına almıştı. Bende o zamanlar çok fazla korkuyodum. O yüzden babamla yatiyodum. Maşallah adama koala ağaca sarılır uyur misali sarılarak uyuyodum.
Bu devretme işini anlamadım. Hem Geray nasıl gelişecek anlamadım. Ben beceremezdim ki.
Hem İzmirde nasıl halledicem bunları.
"Baba şuan anlamıyorum seni. Neden bırakıyorsun devresiyorsun ? Hem Geray niye bizim işleri öğreniyo ?" Dedim babama. Soru sorarcasina. Anlamiyodum. Bir haftadır her bok olmuştu zaten hayatımda. Şimdi ise iş meselesi çıktı.
"Gece olmuyo kuzum olmuyo. İnan bana olmuyo. Artık yaşlandım görmüyor musun ? Ben ortadan kaybolmicam. Her zaman baban olucam. Bi yere gitmicem. Sadece işi sana bırakıcam. Hem sana yardım edicem. Geray konusuna gelirsek. Ben seni nasıl yetistirdiysem sen de Gerayi öyle yetistireceksin. Hem bedensel hem de ruhsal. Sana üç yıl boyunca ne öğrettiysem onu öğreteceksin. Acıyı göstereceksin. İnan bana Geray bu işi çok iyi becerir. Çok zeki bir çocuk. Hem Merti bulmanız da kolaylaşır. Şu ikizleri de beraber halledeceksiniz zaten. İzmirde size yer ayarladım." Dedi babam. Değişik bir ses tonuyla. Çözemiyorum artık bisey bunu anladım.
"Tamam baba" dedim babama.
"Gece" dedi benden ayrılarak yüzüme bakmaya başladı.
"Efendim baba" dedim babama.
"Sana masal anlatmamı ister misin ?" Dedi gülerek bana.
Çok severdim masalları eskiden. İlk tanıştığımız zaman bana hem sarılır hem de masal anlatır öyle uyurdum. Onun yanında güvendeydim. Hem bir mafyanın yanındaydım. Kapina 100' e yakın koruma vardı. Neyse ya çok uzattım.
"Olabilir Yaşlı Adam" dedim babama gülerek o da bana yüzünü buruşturdu.
Yaşlı adam kelimesinden pek hoşlanmaz kendileri.
"O zaman küçük hanım uçuş vakti." Dedi babam.
Dediği an yüzümü buruşturdum. Küçük hanım lafından hoşlanmıyorum.
Uçuş vakti ise güzel bir vakit. Çünkü kucakta yatağa gitme vakti demektir.
Küçük bir çocuk gibi sevindim.
"Olleyy" diyerek gülmeye başladım.
Babamda gülmeye başladı. Beni kucağına aldı. Bende sıkıca ona sarıldım. Sonra "Yihuuu" diye bağırmaya başladım.
Babam da kahkaha atmaya başladı bende.
Babam merdivenleri yavaş yavaş çıktı. Ben ise hayla bağırmaya devam ediyorum.
Sonunda odama vardık. Kapıyı açtı içeri girdi ve kapıyı kapattı. Sonra yatağıma doğru yürümeye başladı. Yatağa beni bıraktı. Sonrada yanıma yattı. Takim elbisesiyle. Ama neyseki ceketini çıkardı. Yanıma uzanınca bana sarıldı bende ona.
"Başlıyorum" dedi babam. Aslında şuan başlamasın.
"Dur başlama" dedim babama.
Tamam anlamıyla başını salladı ama kaşınıda kaldırdı.
"Gerayida çağıralım Yaşlı Adam" dedim gülerek. O ise yine yüzünü buruşturdu. Ama yinede tamam anlamında kafasını salladı.
"GERAY KALK GEL BABAM MASAL ANLATICAK BİZE KOŞ KOŞ" diyerek bağırdım. Bağırdıktan sonra babamla kahkaha atmaya başladık.
Aradan 5 dakika geçtikten sonra kapı açıldı. Açıldı ama açılmaz olaydı. Geray uyku sarhoşu. Şöyleki ; saçları aşırı dağınık, mavi gözleri uyku mahmuru ve tek gözü açık, bir eli ensesini kaşıyo bir eli ise tişörtünün altındaki kas mıdır karın mıdır nedir onu kaşıyor, üstünde beyaz bir tişört altında mavi bir eşofman var. Çok tatlı bir sey bu ya yerim yer--. Noluyo Gece sana o kardeş kardeş Cem gibi bir kardeş. Kardeş o kardeş. Kardeş...
Geray kapıyı yavaşça kapattıktan sonra yavaşça yanıma geldi. Ve yan tarafıma uzandı. Sonra beni oyuncak ayıcık gibi kendine çekti. Sarıldı. Ben de ona sarildim. Arkadaş benden uzun olduğundan dolayı ben kafamı onun o kaslı göğsüne yasladım. Oh oh mis. Hazır mis demişken aklıma Şokta satılan mis yoğurt geldi. Neyse konu bayaa bir dağıldı.
"Yaşlı Adam hadi başla uykum geldi" dedi Geray babama.
Babam yine yüzünü buruşturdu. Bi de üstüne hep sen öğretiyosun bu çocuğa bunları bakışı attı. Artık nasıl attı anlamadım.
"Başlıyorum küçük çocuklarım" dedi sinsi bir gülüşle. Gerayla birbirimize bakıp yüzümüze buruşturduk. Küçük çocuklar gibi aynı anda "ıyy baba çok iyyençsin" dedik. Babam başladı kahkaha atmaya. Ona bizde katılınca yaklaşık 10 dakika boyunca babam güldü. Biz o arada Gerayla uyumuşuz. Nereden anladınız diye sorarsanız. Babam benle Gerayi öptü ve "Benim Mavim ve Siyahım iyi geceler yavrularım. Masal bi dahaki sefere" dedi. Tam gözümü açacaktım ki babam "şşttt uyu bakalım Güzelim" dedi babam bende zaten uyudum.
Telefonun çalmasıyla uyandım. Sanırım alarmdi. Gerayi uyandirmamaya dikkat ederek yavaşça telefonumu aldım elime. Geray da beni daha sıkı sardi sağolsun kollarıyla. Bi baktım alarm değil. Oha kuzenim arıyor. Kuzen kim diye sorarsanız. Kuzenim Ali. Telefonu sonunda açtım.
"Alo" dedi Alicik.
"Efendim Ali" dedim.
"Oo kuzi" dedi şaşkın bir sesle mal. Ulan gerizekalı sen aradın niye şaşırıyon.
"Ali sen aradın niye bu kadar şaşırıyorsun ?" Dedim sert sesimle. Sinirlenmeye başladım elimde olmadan.
"Kuzen tamam sinirlenme ya. Şey dicektim." Dedi çekinir bir sesle. Acaba yine ne saçmalıcak.
"De hadi de" dedim sıkkın bir tonda.
"Tamam söylüyorum. Aile yemeği var ve senin Ali abinin ve Gerayında gelmesi gerekmiş." Dedi hızlı bir şekilde. Aile yemekleri olur ayda bir. Saçma yemeklerdir. Ama bu seferki biraz erken oldu. Hem babam ve Geray ne alaka ? Hem Gerayı nerden biliyorlar ?
"Ali peki babamla Geray niye geliyo hadi beni anladım ?" Dedim ifadesiz bir sesle.
"Ben tam olarak bilmi----"
Evet telefon kapandı. Ben Aliciğin yüzüne kapattım. Bu işin aslını öğrenmem gerek.
Geraya dikkat ederek yataktan hızla kalktım ve odadan çıktım. Merdivenleri hızla inerek salona ulaştım. Salonda koltuğa oturdum. Bu arada saat kaç ? Telefon yanımda olduğu için bakmam kolay oldu. Saat 06:15. Yuh Ali bu saatte aranır mı? Hem biz daha izmire gidicez. Ey gidim ey.
Su yemek isini halledim Aliyle de gorusucez.
Telefonu elime aldım. Ekran kilidini açarak rehbere girdim. Orhan Engin'i buldum. Orhan Engin kim diye sorarsanız ? Orhan Engin benim babam ve bende Gece Engin. Neyse ismi bulduktan sonra ara tuşuna bastım.
Çalıyor çalıyor çalıyor... Sonunda açtı.
"Orhan Bey" dedim resmi bir sesle.
"Efendim Gece" dedi anlamadığım bi ses tonuyla.
"Aile yemeği varmış ?" Dedim yine resmiyete dikkat ederek.
"Evet bu sefer erken oldu." Dedi yine anlamadığım bi ses tonuyla.
"Aklından ne geçiyor?" Diye alayla sordum.
"Bir sey geçtiği yok Gece. Yemek var bu akşam sende geliyorsun bu yemeğe." Dedi kendinden emin sesiyle.
"Gelmiyorum Ulan ! İşim gücüm var benim. Lan hadi geldim. Babamla Gerayin ne alakası var. O soytarı aileni onlarada mı göstericeksin ?" Diye sert bir çıkış yaptım.
"Hayır Küçük Hanım geliyorsunuz. Baba dediğin o adamda geliyo o mavi gözlü de geliyo. İşini gücünü bırakıyorsun bi akşamlığına." Dedi o da sert bir sesle.
"Bak Orhan Bey babama ve arkadaşıma laf etme. İnan bana bi lafımla hayatını bitirebilirim. Bu akşam geliyorum. Bakalım yine neler ceviriyorsun. Evinden bi kaç bir şey alicam. Haberin olsun." Dedim soğuk ve ölüm kokan sesimle.
Bisey demesine izin vermiyerek telefonu kapattım.
Ayağa hızla kalktım. Duvara ardı ardına yumruk attım. Yaklaşık 15 dakika yumruk attım. Sonunda yoruldum ve duvarın dibine çöküp oturdum.
Nefret ediyorum bu adamdan nefret. Allah bilir ne planlıyor aklınca. Ailece evde olacakları için iyi şeyler olmayabilir bu aksam. Ama benim için güzel olucak.
Babama haber vermeliyim.
Ayağa kalkıp koltuğun üstündeki telefonumu elime aldım. Ekran kilidini açtım ve rehbere girdim. Babam kişisini bulunca. Hemen ara tuşuna bastım.
Çalıyor çalıyor çalıyor çalıyor.... Ve sonunda açtı.
"Baba" dedim.
"Efendim kızım" dedi.
"Sevgili Orhan Bey aile yemeğine çağırıyor; seni beni ve Gerayi." Dedim alayla.
"Öz baban olduğunu unutma onun. Hem seni anladım da biz ne alakayız ?" Dedi uyarıcı ve meraklı bir sesle.
"Bende bilmiyorum. Kesin aklından bir şey geçiyordur bu piçin." Sinirle tıslayarak.
"Gece o senin öz baban. Düzgün konuş o yüzden. Bu akşam gideriz bakalım. Sizde yarın gidersiniz izmire." Dedi.
"Tamam o zaman kapatıyorum" dedim.
"Tamam" dedi.
Telefonu kapattım. Ayağa kalktım ve koltuğa doğru yürüdüm. Ve koltuğa yattım. Yavaş yavaş gözlerim kapandı ve uyudum.
Yüzümde bi soğukluk hissederek uyandım.
Bi baktım bakmaz olaydım. Çünkü....Canlarım uzun zamandır bölüm gelmediğini biliyorum. Ve sizden çok ama çok özür dilerim. İnanın dağların arasında internet çok zor çekiyo. Hatta telefon bile doğru düzgün çekmiyo. Dağlar dediğim Giresundayim ve burada her tarafta dağ var. Çok ürkütücü bir yer. Eğer bunu okuyorsanız bölümü okumuş olursunuz. Ve sizden istediğim yorum ve vote verin. Lütfen size yalvarıyorum.
Yorum yaparsanız size süprizler yapabilirim ;) Bu arada kapak yapabilen arkadaşınız varda lütfen bana mesaj atsın. Sizleri seviyorum. Aslında benle tanışmak isteyenler varsa da özelden mesaj atabilir. Arkadaş canlısı bir insanımdır. Neyse çok uzattım görüşürüz. Haa bu arada Yabancı ' ya inşallah yeni bölüm gelecekmiş Kafes adında olacakmış. Bir Meran olarak çok sevindim. Neyse uzatmim. Hoşçakalın. Yorum ve voteyi unutmayın. Görüşürüz ;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lacivert ★
RomanceLacivert ne sizce ? Bir renk mi sadece ? Yoksa daha farklı bir şey mi ? İlk başta herkes için renktir. Geray ve Gece içinde bir renkti ilk başta. Ama içine anlamlar katınca renkten daha fazlası oldu. "Mavi Siyaha Aşık Olur. Zamanla Siyahın İçinde Ka...