Zamana Yenilmeyen Sevgi

Heyecan

"Gloria iyi misin? Ne oldu? Rick'le ne yaptınız?" diye sordu Stella bana yardımcı olmaya beni kendime getirmeye çalışıyordu. Bugüne kadar anlamamıştım ama bende tıpkı diğer kızlar gibi Rick'e âşıktım hem de deli gibi bunu şimdi anlayabiliyordum.

"bilmiyorum, Rick bana benden hoşlandığını söyledi ve uzun süredir benimle konuşmak için fırsat beklediğini" hepsi ağızları açık ve kocaman gözlerle yüzüme bakıyorlardı.

Elen;

"bu mükemmel tebrik ederim çok şanslısın canım"

"katılıyorum şaşılacak şey hiç belli etmemişti ama çok güzel umarım her şey güzel olur" dedi Cathy ellerini kavuşturarak.

"bu tüm kızların canını sıksa da umarım bizi fark etmelerine de yardımcı olur" dedi sonsuz sevinçle Austin, Cathy'ye göz kırparak.

Stella hala yüzüme bakıyordu

"Gloria lütfen iyi olduğunu söyle" dedi.

"iyiyim fakat şaşkınım" dedim.

"kendine gel ve bu anın tadını çıkart arkadaşım eğer sende Rick'i beğeniyorsan dünyanın en mutlu insanı olman gerekmez mi?" diye ekledi Stella sıcak gülümsemesiyle.

"evet" dedim "sanırım bende ondan hoşlanıyorum, teşekkürler" "Alex niye kızgın?" dedim şaşkın şaşkın kafam çok karışıktı son 1,5 saattir yaşadıklarım beni yormuştu.

Austin;

"üzülerek söylemem gerek Gloria biz hepimiz fark ettik ama sen anlamadın sanırım Alex de senden hoşlanıyor"

"ooo hayır olamaz bunu düşündüm ama hayır dedim olmaz dedim kendimi bu düşüncelerden uzaklaştırdım hep"

"ama hissettiklerin doğruymuş" dedi Elen üzgündü.

"onunla konuşmam gerek" dedim ve güçlükle ayağa kalktım "kızmazsanız yalnız görüşmem daha iyi olur sanırım" dedim.

Hepsi anlayışla karşıladı. Hızlı bir şekilde bahçeye çıktım ve sağanak yağmur başlamıştı Alex okul binasının bir çıkıntısının altında durmuş öylece uzaklara bakıyordu. Koşarak yanına gittim tabii bu benim ıslanmama yetmişti. Yanına vardığımda irkildi ve sonra kızgın gözlerle yüzüme baktı

"ne oldu? Ne işin var burada ıslanmışsın" dedi kayıtsızca.

"Alex asıl sana ne oldu? Neden bu yağmurda buradasın? Neden bana kızgınsın?" dedim üzülerek. Gözlerim dolmuştu ama onun görmesini istemiyordum başımı onun baktığı yöne çevirdim. Çenemden tutup yüzümü kendisine doğru çevirdi

"kıskandım" dedi soluk bir sesle.

"Beni mi? Ne? Neden?"

"Senden çok hoşlanıyorum Gloria sen ilk gördüğüm günden beri benim için özelsin." Bir günde duyduğum ikinci aşk itirafıydı. " o çocuk senin yanına oturarak sonra seni dışarı çıkararak ne yaptı?" "neler dedi sana Gloria?"

"şey sadece konuştuk biraz, benim yine başım dönmüştü yardımcı oldu sadece"

"bende yardım edebilirdim ama o çok daha yakışıklı değil mi?"

"Alex tanrı aşkına ne oluyor sana nedir bu konuşmalar? Rick'le ben sadece konuştuk yardım et-"

"İşte bunu anlamalıydım yardım etmeye çalışır gibi yapıp, senden hoşlandığını söyledi sana değil mi?"diye bağırdı.

Korkmaya başlamıştım bu nasıl bir sevgiydi veya kıskançlık?

"Ben seni ilk gördüğüm günden beri seviyorum Gloria ve seni incitmemek için söyleyemedim arkadaşlığını da kaybedersem mahvolurum" dedi ümitsizce. Kafam iyice karışmıştı Alex'in duyguları gerçekti ama ya benim duygularım?

"ben kıskandığım için özür dilerim seçim senin Gloria, artık gerçeği biliyorsun" ellerini elmacık kemiklerimin üzerinde gezdirdi irkildim "şuan o kadar güzelsin ki?" dedi ve gitti. Olduğum yerde kalakalmıştım. Dünkü his kaplamıştı her yanımı heyecan dolmuştu içime bu moral bozukluğu içinde nasıl olurda böyle heyecanlana bilirdim? Birden omzumda bir el hissettim, yağmurdan ıslanmış saçları pırıl pırıldı, derin mavi gözleri düşünceliydi.

"neden burada yalnız başına duruyorsun?" onu görünce o kadar aptallaşıyordum ki ne diyeceğimi bilemedim.

"bak ne diyeceğim? Ben öğleni bekleyemeyeceğim hadi gel bugün dersleri kıralım? Tabii istersen" dedi. Bir anda Alex'in konuşmaları sabahtan beri yaşadığım olaylar "olur" dedim büyülenmiş gibi.

Nasıl oluyordu da ona bu kadar güvenebiliyordum? Daha ilk defa konuşuyorduk kimdi? Nerde yaşıyordu? İyi biriymiş gibi görünüyordu ama tereddüt vardı içimde ve huzursuzluğumu hissetmiş gibi

"sakin ol burada rahat değilim, bir canavarda değilim sadece utangacım derslerden diğer öğrencilerden uzakta daha iyi konuşabiliriz bu çevrede oluruz söz veriyorum"

"sana güveniyorum tuhaf bir şekilde" diyebildim. Gülümsedi gülmek ona çok yakışıyordu mavi gözleri derin anlam taşıyordu.

"bu arada yalnız bugün okulu kırabiliriz, bu bir daha tekrarlanmaz" diye garanti verdi. Ben sadece sınıfa girip paltomu ve çantamı aldım. Hızlı bir şekilde Alex'le olanları Stella'ya anlatıp Alex sınıfa gelmeden çıktım.

"sorun etme atlatır sen kendi kalbinin istediği yerde ol, onunla biz ilgileniriz şey bir de dikkatli ol bu çocuğu pek tanımıyoruz" diyerek beni yolladı Stella. Onu seviyordum anlayışlı ve saygılı bir arkadaştı.

Okuldan çıktığımda kapının dibinde beni bekliyordu.

"Sende şemsiye vardır diye düşünmüştüm" dedi ben yok anlamında başımı salladım.

"Peki, o zaman şu ilerdeki cafelerin olduğu yere kadar biraz ıslanacağız idare edebilir misin?" "evet, edebilirim" dedim. Koşar adımlarla yürümeye başladık. Birden yağmur o kadar güzel hızlanmaya başladı ki kendimi tutamadım ve yağmurun altına bıraktım yüzümü gökyüzüne döndüm saçlarımı açtım, etrafta bulunan ağaçların ve yeşilliklerin kokusunu içime çektim, bu benim en sevdiğim olaydı, yağmurda yürümek. Tam gözümü açtım Rick karşımda durmuş bana bakıyordu. "çok güzelsin" dedi. Utandım "sende gel" dedim büyük bir cesaretle eline uzandım onu tutup yanıma çektim ve onunda yüzünü gökyüzüne çevirmesini izledim. İnanılmazdı çok yakışıklıydı. "harika" dedi. Elimi tuttu ve ağaçların altından içeri girebileceğimiz bir cafe bakmaya başladık, çünkü yağmurdan dolayı herkes buralara sığınmış gibiydi. En sonunda bir yer bulduk. "hadi içeri girelim çok ıslandık" dedi ve içeri girdik. Paltomu çıkarttım sadece saçlarım ve pantolonumun paçaları ıslaktı. Oturmadan önce arkama geçti saçlarımı topladı ve "toka var mı saçını toplasak iyi olacak çok ıslanmış" dedi. "evet, var" ona tokayı uzattım ve toplamasını bekledim. Nefesim kesildi sandım. Her şey rüya gibiydi. Rick yanımdaydı beraberdik. Biran da sanki yıllardır tanışıyormuşuz gibi samimi olmuştuk. İkimizde deli gibi gülümsüyorduk.