Zamana Yenilmeyen Sevgi

Hayat Devam Ediyor

Sabah olduğunda annem gelip beni uyandırdı ve beş dakika sonra elinde kocaman bir tepsiyle geri geldi.

"bu sabah kahvaltınız size özel bayan Gloria" diyerek gülümsedi.

"teşekkürler anne aşağı da inebilirdim."

"problem değil içimden geldi Gloria yoksa beğenmedin mi?"

"tabii ki beğendim anne olur mu hiç öyle şey" derken zil çaldı. Annem gözlerinde parıltı koşarak gitti. İki dakika içerisinde heyecanlandım ve beklediğim gibi Rick odamın kapısında belirdi. Elinde kocaman bir buket çiçek vardı.

"günaydın tatlı bayan, kahvaltınıza eşlik edebilir miyim?" dedi muhteşem gülümsemesiyle.

"tabii Rick hoş geldin" diyerek kalkmak istedim ama kucağımda kocaman bir tepsi vardı. Durumumu anlayarak yanıma geldi.

"kalkma hayatım geldim" alnımdan öptü "çok güzelsin her dakika her saniye bir başka güzelsin" dedi.

"teşekkür ederim Rick sende her saniye daha yakışıklı oluyorsun galiba ben artık kıskanç bir bayan oluyorum. Baksana ben burada yatarken senin dışarıda olman beni bin bir türlü kıskançlığa düşürüyor." Dedim kıpkırmızı olduğumu bile bile.

"tanrım Gloria ben seni bulduğum günden beri sensiz bir zamanım yok hayatımda." Sakindi. "bak artık ben kızarmıyorum senden çekinmiyorum ama yanına gelirken ki heyecanım aynen duruyor hatta artıyor bile diyebilirim. Bu arada odan çok güzel" Gülümsedi ve kahvaltı yapmaya başladık. Kahvaltımız bittiğinde ona evimizi gezdirdim çok hoşuna gitti. En çok kütüphanede oyalandık o da benim gibi kitap okumayı seviyormuş. Çoğu zevklerimiz aynıydı ikimizde şaşırdık "rüya gibi" dedik ikimizde aynı anda sonra güldük. Tabii hala da ameliyatın etkileriyle başım dönüyordu ve çabuk yoruluyordum. Ama hayat ikinci şansımda bana çok güzel bir aşk hediye etmişti.

Birkaç gün sonra hayatım normale döndü. Her gün Rick'le birlikte okula gidip okuldan dönüyor bazen ödevlerimizi birlikte yapıyorduk. Bir ay sonra şubatın sonlarına doğru bir gün Rick

"bu hafta sonu bize gelirmisin? Dedi. Sevindim ve

"tabii ki gelirim çok sevinirim ve Gloria teyze ile konuşmam gerekiyor yalnız" diye belirttim. Güldü peki tamam dedi. Günler çok hızlı geçiyor gibi geliyordu. Alex'le daha mesafeli bir arkadaşlığımız olmuştu ama gün geçtikçe daha iyiye gidiyordu. Rick daha sinirli olmasına rağmen Alex'e gerçekten iyi davranıyordu ve Alex'te sanırım artık bu iyi niyetin altında kötülük aramaktan vazgeçmişti. Rick cumartesi için annem ve babamdan benim adıma izin aldı, onlarda gayet sakin olur dediler Rick'i ve teyzesini seviyorlardı. Cumartesi günü sabah erkenden uyanıp kahvaltımı yaptım ve güzelce giyinip Rick'i beklemeye başladım. Tam dediği saatte kapı çaldı ve geldi birlikte yola çıktık. Evleri gerçekten kasabanın biraz dışındaydı. Ormanın içinden bir yolla evlerinin önüne vardık. Buna ev demek biraz yanlış olurdu. Bu resmen bir şatoydu ve ben daha önce burada böyle bir şato olduğunu bilmiyordum. Rick şaşkınlığımı görünce gülümsedi.

"sakin ol biliyorum sana şatodan bahsetmedim çünkü benim bir hayalet ya da korkunç bir yaratık olacağımı düşünürsün diye korktum" göz kırptı ve kahkahalarını bastırmak için dudaklarını birbirine kenetledi. Ona baktım çok yakışıklı görünüyordu. Elimi tuttu ve beni kocaman kapının önüne getirdi. Zili çaldı. Ortam korku filmleri gibi değildi ama ben nedense evin büyüklüğünden korkmuştum. Kapıyı çok tatlı elbisesinin içinde, kilolu orta yaşlı şirin bir bayan açtı ve

"Rick hoş geldin. Sizde hoş geldiniz Bayan Gloria sonunda sizi gördüğüme çok memnun oldum" diyerek Rick'e göz kırptı.

"Gloria bu Monica, Monica bu Gloria. Aşkım Monica yıllardır bizimle birlikte çalışır aileden sayılır"