Bölüm 13 : Disiplin Kurulu

668 82 39
                                    


Multimedia'da Bay Richard..

Passenger - Let her go ya da Tiffany Alvord - Titanium şarkısıyla birlikte okuyabilirsiniz ..

Gözyaşlarım artık yerinde durmuyordu. Tamamen suçlu durumuna düşmüştüm. Kendimi adam akıllı savunamamıştım bile. Oysa bu yazılıya ne kadar çalışmıştım. Ve yüz alacağımdan da emindim. Şu an ise ne durumdaydım. Cezam ne olacaktı acaba ? Ya aileme ne diyecektim ?

Hoca tekrar kağıtlara baktı ve "Kızım bunlar senin notların. Senin konuların. O zaman bunların burda ne işi var ? Ayrıca arkadaşın seni görmüş kopya çekerken. Bu konuda ne diyeceksin ?" diye sordu.

"Be-ben sadece zil çalmadan önce notlara çalışmıştım. Ama.." lafımı bitirmeden sevgili gözcü ama gözcülük yapamayan öğretmenim konuştu :

"Kalk. Açıklamanı disiplin kuruluna yaparsın."

Duyduğum şeyle kendime gelemezken ağzım açık etrafa bakıyordum. Herkes bana acıyor gibi bakıyordu. Böyle bakmalarına, bana acımalarına dayanamıyordum. Bu sinirlerimi daha da bozuyordu.

Daniel'e döndüğümde bana bakarek sırıtıyordu. Şu an onu öldürmemem için tek bir sebep dahi yoktu. Bu yaptıklarının hesabını verecekti. Burnundan fitil fitil getirecektim hepsini.

Hocanın tekrar seslenmesiyle eşyalarımı topladım ve dolu gözlerimle ayağa kalktım. Daniel'in ayağına sertçe bastım ve hocayla birlikte kapıya doğru ilerledim.

Bekleme odasına girince şaşırdım. Hoca bana dönerek "Biraz beklememiz lazım. Disiplin kurulundaki öğretmenlere haber verdim. Onlar gelince geçeriz." dedi.

Kafamı sallamakla yetindim ve etrafı incelemeye başladım. Bu okula ilk geldiğim günde bura da beklemiş ve müdürle konuşmuştuk.

Tekrar gözlerim dolarken umarım büyük bir ceza almam diye geçiriyordum içimden. Yaklaşık beş dakika sonra dört öğretmen içeri girdi.

Hiçbirini de tanımıyordum. Benim derslerime girmemişti hiçbiri de. Beni de tanımadıklarına göre kesin kopya çektiğimi sanacaklardı.

Disiplin kurulu yazan kapının önüne gelince derin bir nefes alarak, öğretmenlerle birlikte içeri girdim. Gayet büyük ve boş bir sınıftı. Her yerde yazılar vardı. Öğretmenler sırayla yerlerine oturdu. Ama sandalyenin biri boştu. Demekki bir kişi daha gelecekti.

Kapı açılınca "Kusura bakmayın geciktim." diyerek sevgili Resim dersi öğretmenim Bay Richard girdi içeri. Buna sevinsem mi üzülsem mi bilememiştim. Beni tanıyan ama kafayı bana takmış bir öğretmendi sonuçta kendisi. Bay Richard da yerine geçti ve şaşkın gözlerle bana bakmaya başladı.

En başta oturan orta yaşlı hoca konuşmaya başladı :

"Evet Bay Kevin. Bizi buraya toplama nedeniniz nedir ?" Gerçekten sert ve otoriter bir sesi vardı. Allahım sen bana yardım et.

Bay Kevin elindeki notlarımı gösterek konuştu :

"Bu öğrencimizin kopya çektiği iddia ediliyor."

"Peki buna deliliniz nedir ?" diye sordu bu seferde ortada oturan hoca. Bay Richard ise yüzünü buruşturmuş olanları izliyordu. Benim ise elim ayağım boşalmıştı iyice. Resmen mahkemedeydik. Konuşmalar çok resmîydi. O kadar korkuyordum ki ağır bir ceza almaktan.

Almanya Sokakları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin