Bölüm 18 : Bu bir kabus olmalı...

597 77 135
                                    

Multimedia'da ki Tokio Hotel - in your shadow (live) şarkısıyla birlikte okuyabilirsiniz. (Tek kelimeyle harika)..

"Yaa bıraksana beni Tom. Nereye gidiyoruz ?"

O da bana cevap vermemekte ısrar ediyordu. Zorla kolumu çekip durduğumda sinirle arkasını döndü.

"Sana ne oldu Defne ? Sabahtan beri bi garip davranıyorsun. Neyin var ?"

Sıkılmışçasına ofladım ve bağırmaya başladım

"Sebep sorma ama artık seninle arkadaş olmak, konuşmak istemiyorum. Anladın mı ? Uzak dur benden." diyerek ağlamaya başladım. Yanıma geldi ve sarıldı.

Hayretle irileşmiş gözleriyle bana bakarken beni şaşkına çeviren o sözleri söyledi :

"Ya seni seviyorsam ?"

Ben yanlış duymuş olmalıydım değil mi ? Bu, bu olamazdı. Arkadaşlığımızdan bahsediyor olmalıydı herhalde.

Tom beni sarsarak tekrar bağırmaya başlayınca ağzını kapattım. Delirmiş gibi hareket ediyordu.

"Ya Tom . Bende seni seviyorum çünkü arkadaşımsın. Ama artık değilsin. Yani bir süreliğine. Şimdi beni rahat bırak. Zamanı gelince tekrar seninle konuşacağım." diyerek servise atladım.

Artık Tom'un yerinde de oturmuyordum. Bir hafta önce bir arkadaş servisten ayrılmıştı. Böylece bana da yer açılmıştı.

Arkada Bill şaşkınca bize bakıyordu. Kafamı "Ne var " der gibi salladım. Keko gibi yapmıştım ama olsun. Sinirle yerime oturdum ve telefonumu çıkardım.

Kulaklığımı takmış müzik dinleyecekken yanımda bir hareketlenme oldu. Sola döndüğümde, yanımda oturan arkadaş kaldırılmış yerine Tom oturmuştu.

Telefonumu ve kulaklığımı tekrar çantama koydum ve aynı kekomsu hareketimi Tom'a da yaptım.

Allahım bu neydi böyle. Valla buraya gelince altın gibi değerlenmiştim. Şu sezon bitse de benim de değerim azalsaydı. Tabi buna ne kadar değer denirse.

"Ne oldu da böyle davranmaya başladın ? Anlat."

Ah Daniel. Ah Olinda. Elimden kurtuluşunuz yok sizin.

"Sebebi yok. Durumu daha da zorlaştırma Tom. Artık seninle konuşmak, görüşmek istemiyorum. Anlatabildim mi acaba ?"

Ben sözlerimi bitirince servis durdu. Tam da bizim evin önüne gelmiştik. Çantamı taktım ve Tom'un cevap vermesini beklemeden kalktım. Daha da üzülmek ve üzmek istemiyordum.

*•°*•°*•°*•°*•°*•°*•°*

Kendimi hiç iyi hissetmiyordum. Tom'a fazla kötü davranmıştım. Hem de hiçbir suçu yokken. Arkadaşlığımızı ne kadar bitirmek istemesem de buna mecburdum.

Peki bu ne kadar süre böyle devam edecekti ? Ya Daniel sözünü tutmazsa ne yapacaktım ?

Olinda çok tehlikeli biriydi. Benim peşime bıraksada Tom'un peşini pek bırakacak gibi değildi. Peki Tom ne yapacaktı ? Onun da bunları bilmeye hakkı yok muydu ?

Sorunların bir kısmı hallolurken diğer taraftan yeni sorunlar çıkıyordu. Ben şimdi ne yapacaktım ? Her şeyi Tom'a mı anlatacaktım ?

Anlatırsam iyi şeyler olmazdı. Ama anlatmazsam da iyi şeyler olmayacaktı. Off Allahım ben ne yapacaktım şimdi ?

Tom 'Ya seni seviyorsam ?' derken arkadaşlığımızı kast etmişti değil mi ? Yoksa benden hoşlanıyor muydu ? Ama bu nasıl olurdu ?

Tom beni seviyor olabilir miydi ? Duvarındaki resim, sürekli benim yanımda olması, bana hep destek çıkması ve bunun gibi daha birçok şey beni sevdiği için miydi gerçekten ?

Almanya Sokakları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin