Bölüm 28 : Hiçbir yere gidemezsin

299 30 12
                                    

Harika gitarımı sırtıma takarak yola çıktım ve yavaş adımlarla okulun yolunu tuttum. Günlerden cumartesiydi ve okul yoktu aslında ama öğrenciler için düşünülmüş gayet güzel bir uygulama olan kurslar vardı. Ve ben tabiki gitar kursuna gitmeyi istemiştim.

Dün de koyu bordo bir gitar satın almıştım babamla ve dünden bugüne gitarla aşk yaşıyorduk resmen. Tom'dan sonra gitar daha güzel bir tercihti bence. En azından sapık değildi.

Aklıma yine o resimler gelince sinirlenmeden edemedim. Olduğum yerde durdum ve elimi yumruk yaparak sıkmaya başladım. Gözlerimi kapatarak derin bir nefes aldım. Sakin olmalıydım. Ve gördüklerimi unutmalıydım. Zaten dün beni tekrar hiç aramamıştı.

Her sabah günaydın mesajı atan çocuk ne hikmetse bugün onu da yapmamıştı. Bu Emma ile hâla konuşuyor olma ihtimallerini artıyordu benim için. Ve bu ayrılmak için gayet mantıklı bir sebepti. Sonuçta Emma, Tom'dan yüz bulmasaydı o iğrenç resimleri de atamazdı.

Ama ikisine de ne yapacağımı iyi biliyordum ben. Sadece sakin ve umursamaz olmalıydım. Evet sakin ve umursamaz. Yumruk yaptığım ellerimi serbest bırakarak yürümeye devam ettim. Tek dileğim Tom'un gitar kursuna yazılmamış olmasıydı.

On dakika sonra okula vardığımda gülümseyerek içeri girdim. 2.kata çıkarak gitar kursu yazan sınıfa girdiğimdeyse fazla kalabalık sayılmayacak kadar öğrenci vardı. Ve birkaç kız dışında geneli erkek öğrencilerden oluşuyordu. Umursamadan boş bir sıraya geçtim ve gitarımı sandalyenin üstüne koyarak sınıftan çıktım. Sophi'ye mesaj atarak 2.kata gelmesini söyledim.

Merdivenlerden inen Sophi'yi görmemle gülümseyerek üstüne atlamam bir oldu.

"Günaydın canım."

"Günaydın Def."

Sophi benim aksime keman kursuna yazılmıştı. Çünkü onun da kemanlara karşı ayrı bir zaafı vardı.

"Tom aramadı mı hâla ?"

"Hayır." dedim göz devirerek.

"Peki sen o fotoğraflardan bahsettin mi hiç ?"

"Hayır henüz değil."

"Sakin ol tamam mı ? Tom'un mantıklı bir açıklaması vardır illaki." Mantıklı bir açıklama mı ? Bu olayın neresinde mantık vardı ki.

Karşıdan gelen öğretmenin bizim gitar kursu hocası olduğunu fark edince Sophi ile vedalaştım ve içeri girdim.

iki kişilik sıraların hepsi dolmuştu benim yanım hariç."Günaydın gençler" diyerek kapıyı kapatan hocanın hemen ardından kapı çaldı. Herkes kapıya döndüğünde bense yere eğilmiş gitarımı kılıfından çıkarmaya çalışıyordum.

Yanıma birinin oturduğunu fark ettiğimde gitarımı kılıfından çıkarmayı başarabilmiştim.

"Günaydın."

"Günaydın." diyerek yanıma oturan kişiye döndüğümde Daniel'le karşılaşmayı beklemiyordum tabiki. Ne tepki vereceğimi bilemezken o gözlerimin içine içine bakıyordu.

"Genç aşıkların bakışması bittiyse ilk dersimize başlayabiliriz arkadaşlar."

Duyduğum şeyle ağzım açık kalırken hemen önüme döndüm. Tabi bu sırada tüm sınıf da bize dönmüştü. Ve ben ağzımı açıp cevap bile verememiştim.

"Hadi arkadaşlar buraya bakın. Gitarlarınızı da kılıfından çıkarın."

Ara ara gülüşmeler ve fısıltılar devam etse de sonunda odak noktası biz değildik ve ders başlamıştı. Göz ucuyla Daniel'in çıkardığı gitarına baktım. Koyu lacivert, gayet güzel bir gitarı vardı.

Almanya Sokakları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin