Bölüm 15 : Küsleri barıştırmak sevaptır..

647 80 58
                                    

Multimedia'da Sophi..

Arkadaşlar dün bu hikayeyi yayınlayalı tam 2 ay oldu ve okunma 3.24 K olmuş. Vote de 1.04 K olmuş. Hepinize çok teşekkür ederim

**

Nerdeyse tüm aletlere binmiş ve doyasıya eğlenmiştik. Bizim kutlamamızda böyleydi işte. Çılgın çocuklar gibi lunaparkta gezmek.

Ayrıca çokça fotoğraf çekinmiştik. Ama bugün fark ettiğim en önemli şey ise Bill'in de normal bir insan olduğu ama bunu çok gün yüzüne çıkartmadığıydı.

*•°*•°*•°*•°*•°*•°*•°*

Sophi ile kantine çıktık ve bir şeyler aldık. Masaya oturur oturmaz Sophi "Ee dünkü kutlamanız nasıl geçti ?" diye sordu.

Gülümseyerek "Gayet güzeldi. Keşke sende gelseydin." dedim. Salak ayağına yatarak "Sen neden gelmedin ?" diye sordum.

"Çünkü Tom vardı yanınızda." Birden söylememesi gereken bir şey söylemiş gibi ağzını kapattı. "Tom ile aranda geçenleri biliyorum Sophi. Sakin ol." dedim.

Ağzı bir karış açılmış şaşkınca bana bakıyordu. "Ne gibi ?"

"Bak Sophi. Hiçbir şey göründüğü gibi değil. Tom kötü biri değil."

Ufak bir kahkaha attı ve "Ne kadar da iyi tanımışşın sen Tom'u. Aynen öyle. Hiçbir şey göründüğü gibi değil. Olayları tam bilmiyorsun."

"Bence sen tam bilmiyorsun Sophi. Yeter artık. Ben ikinizle de beraber oturmak beraber eğlenmek istiyorum. Sizin küs kalmanızı istemiyorum. Şimdi ağzını hiç açmadan beni iyi dinle. Tamam mı ?"

Korkmuş bir şekilde bana bakıyordu. Korkmakta haklıydı. Sinirlenmiştim ve sinirlenince ben, ben değildim. Açken sen, sen değilsin gibi bir şeydi benimkisi de.

Kafasını tamam der gibi salladı ve bana bakmaya başladı. Derin bir nefes aldım ve bildiğim herşeyi anlatmaya başladım.

*•°*•°*•°*•°*•°*•°*•°*

Sophi şaşkınca bana bakarken "Yani Olinda ile sırf hastalığı yüzünden sevgili oldu. O fotoğraflar da Olinda'nın oyunuydu. Salak kafam. O kadar peşimden koştu anlatmak için. Ben ise onu dinlemek yerine her seferinde azarlayıp tokat attım. Ve Max ile arasını bozdum. Tom ise bana yine bir kabalık yapmadı. Ne kadar aptalım ya. Mutlaka özür dilemeliyim. Tom gerçekten iyi biri. Onunla hâla konuşabilmek, eskisi gibi arkadaş olmak isterim. Ama o benim gibi biriyle arkadaşlığını devam ettirmek ister mi bilmiyorum." diyerek suratını astı.

Sevgili olup ayrılınca tekrar arkaşlığına devam eden insanları hiç anlamazdım. Hatta kızardım öyle yapanlara. Ama bu sefer farklıydı. Yani artık birbirlerini sevmiyorlardı. Ne kadar saçma bulsam da onların barışmasını çok istiyordum.

"Tom özrünü kabul edecektir. Şüphen olmasın da birde şu Max olayı ne Sophi ?"

"Ben çok sinirlenmiştim yani o zamanlar. Tom'u üzmek istedim beni üzdüğü gibi. Max tam aradığım kişiydi bunun için. Kısa bir süre çıktık. Yani aslında çıktık sayılmaz. Max de Tom'un bana yaptıklarına sinirlendi ve o da bana hak verdi. Birlikte ufak bir oyun oynadık diyelim. Ama kısa bir süre sonra biz oyunu sonlandırdık ve Max ile Tom'un arası düzeldi. Sanırım Max'de gerçekleri öğrendi." diyerek pofladı.

Bunlar ne garip şeylerdi. O ona oyun oynuyor, o ona kızıyor, diğeri geliyor acıdığı için çıkıyor, yok biri intikam alıyor felan. Bu ne lan böyle. İyice Brezilya dizisine dönmüş her şey.

"Anladım. Herneyse olan olmuş. Herkes geçmişi unutsun ve şu ana bakıp hayatın tadını çıkarsın. Okul çıkışında Tom ile konuşuruz." diyerek ayağa kalktım.

Kafasını olumlu anlamda sallayarak yanıma geldi. Aniden sarılınca şaşırdım. Hiç düşünmeden bende ona sarıldım. Uzun bir sarılıştan sonra zil çaldı. Birlikte sınıfa doğru ilerledik.

*•°*•°*•°*•°*•°*•°*•°*

Zil çalınca eşyalarımı topladım ve ayaklandım. Sophi kolumu tutarak Tom'u gösterdi. Sophi'ye göz kırparak Tom'un yanına gittim.

"Tom. Müsait misin ? Biraz beklesek okulda. Önemli bir konu var. Sonra beraber gideriz eve."

"Önemli mi ? Tamam sorun yok. Gideriz beraber. Konu neydi ?"

"Hemen kızıp kaçma. Sophi ve senle ilgili. Bu iş çok uzadı. Artık barışma vakti. Gel benimle." diyerek kolundan tuttum ve konuşmasına bile fırsat vermeden peşimden sürüklemeye başladım.

Tom, Bill'e gecikeceğini ve onu beklememesi gerektiğini söyleyerek oturduğumuz sıranın önünde durdu. Sophi ise yüzümüze dahi bakmıyordu. Utangaç arkadaşım benim.

Bahçeye çıkınca onları banka oturttum ve ben de ayağa kalktım.
"Eveett. Tom üzgünüm ama Sophi'ye her şeyi anlattım. Artık yeter. Bıktım. Ben ikinizi de çok seviyorum ve ikinizle de aynı anda konuşup, gezmek, eğlenmek istiyorum. Eminim ki sizde bu durumdan memnun değilsiniz. Bakın sevgili olup ayrılınca tekrar arkadaş olanlardan nefret ederim. Ama sizin tekrar arkadaş olmanızı istiyorum. Bakın söz veriyorum sizden nefret etmeyeceğim." diyerek gülümsedim.

Tom ve Sophi pür dikkat beni dinliyordu. Derin bir nefes aldım ve devam ettim :

"Tom. Sophi çok üzgün ve yaptıklarından dolayı çok pişman. Onu affet lütfen. Geçmiş mazide kaldı artık. Her insan hata yapar."

Sophi'nin gözünün içine baktım. Ne demek istediğimi anlamış olacakki Tom'a dönerek :

"Ben her şey için çok üzgünüm Tom. Beni affet ki eskisi gibi arkadaş olalım." dedi mahcup bir ifadeyle.

Destek olurcasına göz kırptım ve gülümsedim. Fark ettim de ben ne çok gülümsüyordum öyle.

Tom biraz düşündükten sonra :

"Peki tamam. Bende özür dilerim. Sana önceden söylemem gerekirdi. Ama Defne'nin de dediği gibi. Geçmiş mazide kaldı. Bunları unutalım." diyerek gülümsedi ve Sophi'ye elini uzattı.
Sophi şaşkınca bir Tom'a bir eline baktıktan sonra hiç düşünmeden elini sıktı ve böylece barışmış oldular. Uzun bir oh çektim ve onlara sarıldım. Küsleri de barıştırmıştım. Artık hep birlikteydik..

İyice saçmaladım -_- Çok üzgünüm. Hem geciktirdim hem kısa yazdım. Kafam zaten allak bullak. O yüzden sonu daha da saçma ve berbat oldu. Umarım affedersiniz beni :(












Almanya Sokakları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin