Sessizlik...
Midemi yakan o delici bakışlarına karşılık verebildiğim tek cevap, sessizlik.
Nefesimi tuttuğumu fark ederken, bırakmama cesaret veren tek şey , sessizlik."Gece Madra?" Dudaklarımın arasından kayıp giden bu iki sözcük tekrar nefesimi keserken gözlerine odaklandım.
Zaten koyu olan fakat her göz kırpışımda daha fazla koyulaşan gözlerine, baktım...
Güzellerdi.
Çoğu erkekte olan kahverengi göz, onda çoğu erkekte olduğu gibi değildi.
Farklılıklardı.İsmimi hastanede odama gelip hesap sormak için öğrendiğini biliyordum. En azından öyle tahmin ediyordum.
Son hastane işlemimi halletmeye gittigimizde onun fotoğraflı raporuna denk gelmiş bende onun ismini öğrenmiştim."İsmimi nerden biliyorsun?" Sesinde ki imalı tona dudağının yukarı doğru hafifçe kıvrılması da eklenmişti.
Güzel bir gülümseyişi olduğuna emindim."Tesadüf." Fısıltı olarak çıkan sesime karşılık gülümsemeye çalıştım.
Ve bazı tesadüfler...
Çalan zil, bakışlarını gözlerimden çekmesine sebep olurken sınıfın kapısının açılmasıyla Gece ayağa kalkmıştı.
Ağır adımlarla kapıya doğru ilerlerken onu izlemeye devam ediyordum. Siyah tişörtünü her an üzerinden düşecekmiş gibi duran siyah dar pantolonu tamamlıyordu.
Zayıf olmasına rağmen oldukça güçlü gözüküyordu.Aralanan dudaklarım kapıdan çıkıp gitmesiyle kapandı.
"Merhaba!"
Kafamı çevirdiğimde yanımda oturan kıza odaklandım.
Sarı saçlı, uzun boylu, güzel bir kızdı.
"Merhaba." Sürekli gülümsüyor ve bu benimde gülümsememe sebep oluyordu."Ben Ceylin. Az önce ders takip listesine baktım. Bütün derslerde aynı sınıftayiz. Sanırım yeni geldin?"
Tekrar gülümsemiştim. Gerçekten güzel bir kızdı.
"Evet yeni geldim. Ayrıca öyle bir sistem olduğunu bilmiyordum."
Çantasından çıkardığı kağıdı bana uzatarak konuştu,
"Bu program, nasılsa ikimizinkide aynı. Kaybederim diye iki tane almıştım. Sende kalsın."Gülümseyip teşekkür ettikten sonra eşyalarımı toplayıp kalktım.
Ceylinle bütün derslerimiz aynı dersliklerdeydi. Ama Gece'yle öyle değildi. Sadece iki dersimiz ortaktı.
Edebiyat ve Coğrafya ...Son iki ders Coğrafyaydı ama derse girmemişti.
Ceylin okul hakkında konuşurken okulun sahibinin Gece'nin babası olduğunu öğrenmiştim.
"Eve gidince mutlaka yaz!" Gülümseyip "tamam!" diye seslenirken el sallamayı da ihmal etmemiştim. İlk günden harika bir arkadaş edinmek herkesin sahip olabileceği bir şans değildi. Ama o gerçekten harika bir kızdı.
Bir gün içinde ne kadar açık sözlü biri olduğunu öğrenmiştim mesela.
Benim utangaç tavrımdan onda eser yoktu.
En önemlisi doğaldı.."Neyi bekliyorsun?" O sesi duyduğumda midemde uçuşmaya başlayan kelebeklere durmalarını emretsemde, durmadılar ...
***
Gece'den...
Son sigarayı söndürürken
"Git artık." Emrini verdim."Bir daha, ne zaman?" Bu aptalca soru karşısında sinirden koyulaşan gözlerimi üzerine diktiğimde hızla yerde ki kıyafetlerini alıp banyoya ilerledi.
Bir dahasının olmayacağını biliyorlardı. Buna rağmen soruyor olmaları tam da böyle kızlara yakışır bir tavırdı.
Değerinin sıfır bile etmediği, yüzsüz kızlar.
Babam annemi ilk kez aldatıp birde üzerine dövdüğünde kendime yemin etmiştim.
Hayatımda değer verdiğim tek kadın annem olacaktı.
Annem babama aşıktı. Ben asla aşık olmayacaktım.
Aşk aptallıktı. Aşk körü körüne acıya sürüklenmekti.
Kapıdan aceleyle çıkan kızı izledim. Esmerdi, fiziği güzeldi ve siyah dalgalı saçları vardı.
Zaten bu yüzden yatağımdaydi.
Güzel olduğu için.
Arabama binip okula doğru yol alırken annemin aramasına cevap verdim;"Yaptın mı?" Nefesimi dışarı bırakırken öfkeyle konuştum;
"Bu ilk ve son anne. Gidiyorum."
Konuşmayı sonlandırıp yola devam ettim.
Şirket işleri bana göre değildi. Okula gidip evrakları imzalamakta bana göre değildi.
Bu hayat bana göre değildi.Evrakları imzalayıp okuldan çıktığım sırada orada durmuş kendi kendine sırıtıyordu.
"Neyi bekliyorsun?" Sesim yine sert çıkmıştı. Fakat o gülümseyiş hâlâ yüzündeydi.
"Şey.."
"Ney?"
Gözlerini gözlerime diktiğinde aramızda ki yaklaşık 15 cm i fark ettim. Bu yüzden bana bakmak için hafifçe başını kaldırıyor olması fazla normaldi.
"Annem gelecek. Onu bekliyorum."
Anne konusunda her ne kadar hassas olsamda neredeyse 18 yaşında olan birini okuldan annesinin alması komikti.
"Tamam." Arkamı döndüğüm sırada telefonunun çaldığını duydum.Sesi cılız çıkarken, karşısında ki kişiye sitem ediyordu.
Sitem ederken bile sakin kalabilen bir kızdı. Tuhaf bir kızdı ..."Gece?"
Arkamı döndüğümde bana bakıyordu.
"Söyle." Verdiğim cevap karşısında biraz afallasa da tanırdı. Nasıl bir pislik olduğumu anlardı.
Zamanla...
"Taksi çağırmama.." Gözlerim koyulaşırken bir emir daha fırlattım.
"Arabaya bin." Bir süre bana öylece baktıktan sonra dudakları aralandı;
"İyide biz tam olarak nerde...""Çıkmazdayız, Arya."
DEĞER VERİP OKUDUĞUNUZ HER SATIRA MİNNETTARIM.
BİR BÖLÜMÜ DAHA YAZMAMA CESARET VERDİĞİNİZ İÇİN SONSUZ TEŞEKKÜRLER.
İYİKİLERİM... PASAKLI BELALARIM...
IŞIK PERİLERİM...
BİR DAHA Kİ BÖLÜMDE BULUŞMAK DİLEĞİYLE.
(MEDYA DA ARYA, GECE VE CEYLİN VAR!)-Aleyna Çelik

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İLK KARANLIK
Novela Juvenil"Gözlerim kapanırken, sağır edici o sessizliği iliklerime kadar hissettim. Kırılan kemiklerimin acısı beynimi uyuşturuyor, bilincimi yıkıp geçiyordu. Ölmek için kıvranıyor ama başaramıyordum. Sessizlik yerini ambulansın siren sesine bıraktığında kul...