Bölüm 7-Veda

94 33 2
                                    

1ay sonra.

Gözüme bir gram uyku girmemiş öylece oturuyorum.Yarın gidiyorum.Bu evden de bu kasabadan da gidiyorum.Az bir zaman geçirmiş olsamda burada gayet mutluydum.En basiti buranın havasını özleyecektim.Sıcak insanlarını.Çocuk seslerini.Emre'yi.Emre'yi öyle çok özleyecektim ki böyle kısa zamanda öyle kaynaşmıştık ki.Onunla vedalaşmak aynı Yasemin gibi dokunaklı olacaktı bana.

Bu bir aylık süre zarfında Emre'nin sayesinde bir terzi dükkanında getir götür yaparak boş durmadım.Gülşen abla yani patronum, aslında bana karşı çok iyiydi. Ancak söz konusu kaytarmaksa kendinden asla taviz vermiyordu.Dükkanı ise kendisini idare edecek kadardı küçük ama şirin.Bugün oraya son gidişim olacaktı. Hem vedalaşacak hemde haftalığımı alacaktım.Emre ise gitmemi hiç istemiyordu.Bana çok iyiliği dokunmuştu.Bu bir ayda Yasemin'in yanına ancak 2 kere gidebilmiştim.Tabi gittiğimde ilk başta gelmemişti yanıma.Hanfendi küsmüş bana.Olayları anlattığımda ise hiç yorum yapmamıştı ifadesiz bir şekilde bana bakıp durmuştu.Birde Poyraz'ı unutmamak lazım tabi. Bir ay boyunca bir kez olsun görmemiştim.Görsem de değişen bir şey olmazdı ama görmek istiyordum işte.

Ve bu ev. Dıştan güvenli,huzur verici olsada.İçten bana uzaktı.Hâlâ ısınamamıştım.Bu ilk katı keşfetmiştim ama.Üst kata girmek,ayak basmak,kurcalamak.İçimden gelmiyordu.Emre bu evle ilgili olarak "Önceden bir aile yaşıyormuş. Tek bulabildiğim bu.Sonrada apar topar taşınmışlar zaten.Kimsede görmemiş."demişti.Aklıma öyle şey ler geliyor ki düşünmek istemiyorum.Çünkü biliyorum düşündükçe daha da batıyorum.

Koltukta oturmuş, kafamı tavana dikmiş öylece duruyorum.Boş boş küflü tavanı izliyorum.Çok eğlenceli değil mi ama.Birden koltukta hissettiğim titreşimle ürksemde Emre'nin aradığını anlamak güç değildi.Açmadım konuşasım yoktu. Telefonuma baktım. Her baktığımda içim acıyordu. Şu telefona onca para vermiştim.İlk haftalığımı ve yetimhaneden çıkarken ki paramı birleştirip almıştım.Bana kalsa hiç almazdım bile zaten arayıpta konuşacağım kimim vardı ki.Telefon yine titremeye başlayınca kimin aradığını bakmadan açdım."Alo."dedim."Alo ne ya.İnsan Günaydın yakışıklı arkadaşım diyerek açar. "dedi Emre."Ah. Ben böyle bir hatayı nasıl yaptım.Affetin beni paşam."dedim yapmacık sesimle."Neyse affettim.Gülşen abla seni çağırıyor bayy."dedi ve suratıma kapattı manyak.Üstüme istisnasız giydiğim siyah pantolonumu ve kırmızı bir bady geçirip bu kasvetli evden çıkmak için adımlarımı bahçedeki kapıya attım.Anahtarlarımı alıp kapıyı kilitledikten sonra koşar adımlarla terzi dükkanına doğru ilerlemeye başladım.

Bu sondu taştan yollar,dar sokaklar,ahşap evler.Buralara bir daha gelmeyecektim.Yani gelirim de Emre için tabi.Ben böyle düşünürken ilk iş deneyimimi geçirdiğim dükkanın önüne gelmiştim bile.Basamakları çıktıktan sonra kapıyı açtım. Emre ve Gülşen abla hararetli hararetli,kendilerini kaptırmış bir şekilde konuşuyordu.Kapıyı açmamla ikisinin gözleri beni buldu.Gülümseyerek."Günaydın."dedim."Nerde kaldın ya."dedi sitem dolu sesiyle.Geldim işte uzatma demek gelsede Gülşen ablanın yanında hanımefendi modunda olduğumdan. "Kusura bakma. "Dedim Emre biliyordu bunu benim böyle dememle sinsi sinsi gülmeye başladı.Uyuz."Gel kızım.Otur şöyle."dedi Gülşen abla. Cevap vermeden oturdum bende. "Gülşen abla, Emre beni çağırdığını söyledi.Noldu?"dedim."Bir şey olduğu yok kızım her zaman ki Emre işte."dedi. Emre'ye döndüm beyefendi dinlemiyordu bizi, gözlerini yere dikmiş öylece oraya bakıyordu.

Gülşen abla ile vedalaşıp haftalığımıda zarfın içinde elime tutuşturmuştu."Oo zenginsin Defne. "dedi Emre. Pis pis sırıtırken. "Gel bakalım bir şey ler yiyelim kahvaltı yapmadım ben."dedim.Çekiştirerek eve gelmiştik. "Ben burda yemem. "Dedi Emre."Niyeymiş."dedim bende anında."Neden mi?çünkü canım istemiyor Defne. "dedi. Ay yesinler canını diyecektim de. Neyse uzatmanın alemi yok. "Bahçede yeriz o zaman. "dedim bende bu sefer.Tepsiye iki tane sandviç yapıp yanınada meyve suyu koyup bahçeye çıktım.Emre yine düşünceli şekilde yere bakıyordu. Bugün dükkanlara aynı surat ifadesi vardı. Karmaşık,kararsız gibi sanki.Yanına geçip tepsiyi yere bıraktım. "Çok acıkmışım. "diyerek koca bir ısırık aldım.Emre'de benim gibiydi. "Özleyeceğim."dedi Emre durduk yere.Açıkçası böyle demesi hoşuma gitmişti birilerinin beni hâlâ düşünüyor olma hissi. "Bende özleyeceğim. "dedim gülümseyerek."En iyi anlaştığım kişi sensin burada biliyorsun değilmi Defne?"dedi.Biliyordum bunu anlamak zor değildi çünkü buraya geldiğim günden beri kimseyle yan yana görmemiştim onu.Bazen arada istisnalar oluyordu onun dışında hep benimleydi."Emre böyle yapma ama. Erkenden oraya gidip yurtlara kayıt yaptırmam lazım.Ne kadar erken o kadar iyi. "dedim.O ise yine ciddiyetini koruyarak "Gitmesen, okumasam olmaz mı?"dedi.Şaşırmıştım doğrusu şaka söyler gibi söylese belki takmazdı ama."Emre iyimisin sen. Sabahtan beri bir düşünceli haller. Şimdide okuma. Ne demek istiyorsun."dedim.İki dakikada sinirlendirmişti beni.Okuma ne demektir ya."Düşünceli falan değilim. Sadece canım sıkkın. Bana hiç sordun mu neyin var Emre diye? Ha demedin.Sırf seninle arkadaşlığımı sürdürmek için diğer arkadaşlarıma sırt çevirdim ben.Üniversiteye gidince ne olacak al bana bak kazanamadım neyi kaybettim kimsenin umrunda bile değil.Annemi ben arayıp söyledim kazanamadım diye.Şimdide bana neyin var diyorsun. Çok teşekkür ederim Defne hiç bir şey'im yok!"dedi ve ayağa kalkıp. "Sana yeni hayatında iyi şanslar. Eski arkadaşım."dedi ve kapıyı çarpıp gitti.Şuan ağzım bir karış açık vaziyette olayı çözmeye çalışıyorum.Böyle düşünüyor olması beni kızdırmamıştı ama içime bir öküz oturduğunu hissetmek zor olmasa gerek.Beni kendisiyle bir tutması anlamsızdı. Biz bir değildik olamazdıkta.

~BaşlangıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin