Bölüm 10-Rüya

67 20 0
                                    

Gözlerimi açmamla beni karanlığın ele geçirmesi bir oldu.Karanlık.Siyah.Simsiyah.Gözlerime siyah bant geçirilmiş gibi.Elimi uzatıyorum, lakin hiç bir şey yok.Yere dokunuyorum sadece buz gibi soğuk bir tabaka var.Ve ben her hareket edişimde o soğuk tabakanın içine giriyorum.

Kısık sesle."Kimse var mı?"diye sesleniyorum.Ama etrafta en ufak bir ses kırıntısı yok.

"Bana yardım edin!" ses yok.

Etraf öyle karanlık ki gözlerim açık mı? Yoksa kapalı mı? Onu bile anlayamıyorum.

"Bana...Lütfen. "kısık şekilde ağlıyordum. Elim yüzüme gitti göz yaşı yok. Islaklık yok.

"Kurtarın beni!"

"Üşüyorum.Lütfen beni kurtarın!"

"Neredeyim ben!Kimse yok mu? Konuşun. Ses çıkarın. Lütfen.Yalnız olmak korkutuyor beni."

"16 yıl öncesini hatırlıyormusun Defne?" ama bu Poyraz dı.Abimdi.

"Abi kurtar beni! Batıyorum abi."

"Hadi ama Defne. Burada biz bizeyiz bak, bizden başka kimse yok. O yüzden yalanda yok.Her şeyi anlat bana, hatırladığın her şeyi."

"Hatırlarsam beni kurtaracak mısın? "

"Belkide."

"Yok işte yok.Dünyaya gözlerimi iki yaşında açmışım gibi.Ondan öncesi yok.Abi beni kurtar. Lütfen. Bu şey...İçine çekiyor beni."

"Yalan söylüyorsun Defne.İstersen yaparsın bunu sende biliyorsun ama sen kolaya kaçıyorsun. Korkuyorsun Defne.Sen korkaksın Defne.Geçmişte unuttuğun her şeyi tekrar yaşamak zorundasın.Tekrar. Bunu unutma geçmişteki her şey tekrar karşına çıkacak. İki yaşında bir çocuk olsanda.Çünkü sen mutlu Defne'sin. Güldüğünde gamzeleri olan Defne.Korkak değil!"

***

Sabah kalktığımdan beri rüyanın etkisi hâlâ üzerimdeydi.Etrafa korkarak bakıyordum.Sanki bir yerden biri beni çekecekmiş gibi.Adımlarımı temkinli atıyordum, batacakmış gibi. Şimdiyse salondaydım kızlar kahvaltı masasında hem sohbet edip hem kahvaltı yapıyorlardı.Başımı eğdim, ellerimi şakaklarıma koydum ve gözlerimi kapadım.Ama buda bir çözüm değildi Abimin, Poyraz'ın dedikleri kafamın içinde dönüp dolaşıyorlardı. Ve ben her unutmaya çalıştığımda dahada güçlü şekilde kafamın içini kemiriyorlardı.

Gözlerimi kapattım.Kendimi sıktım. Sıktım, sıktım...Sıktım.Göz kapaklarımdan yaşlar süzülenedek.Gökyüzüne ulaşmam gerekirken ben neden hep dipte oluyordum?

"Defne iyi misin? Kahvaltıda gariptin.Ağzına bir lokma bile almadın. " Kendimle uğraşmaktan yanıma İrem in geldiğini bile fark etmemişim.

"İyiyim."dedim kuru bir sesle.

"Değilsin.Hadi kalk biraz hava alalım."

"Yok sadece başım biraz ağrıyor gerçekten.Uzanırım birazdan geçer."

"İtiraz istemiyorum.Hadi ya. "

"Peki, üzerimi giyinip geliyorum. "

***

"Eveeet, hadi anlat bakalım neyin var?"

İrem ile on dakika yürüdükten sonra deniz kenarına gelmiştik.Bu sayade azda olsa etrafa göz atma şansım olmuştu. Belki bir dahakine yalnız gelirdim.

"Bende bilmiyorum. Ne hissettiğimi, ne yapmam gerektiğini bilmiyorum."

"Zor olmalı. "

"Evet.Umduğunuzdan çok."

~BaşlangıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin