Bölüm 1-Çekmece

452 115 17
                                    

''Ne demek bir hafta içinde kendime kalacak bir yer bulayım.Feride Hanım ben burada büyüdüm. Ben buradan başka bir yere ayak basmamışken siz bana kendine kalacak yer bulun diyorsunuz. "

Yüzüme baktı Feride Hanım şaşırmış olacak ki benden bu denli bir çıkış beklemiyordu. Ama haklıyım ben.

"Bak Defne" bakıyorum zaten dedim içimden. Doğru cümleyi bulmaya çalışıyor gibiydi. "Sen benim elimde büyüdün sayılır. Buradaki en terbiyeli,çalışkan,sakin kızımız sensin ama biliyorsun ki kurallar. Bunun dışına çıkamam benimde bir hayatım var ne kadar seni-" cümlesini bitirmeden kalktığım gibi kapının kolunu kavradım ve kendimi dışarıya attım.

Hepsi yalandı cümlesini bitirmesini beklemedim çünkü 'Seni severim'bilirsin. Gibi şeyler diyecekti ama bunlar yalan eğer beni sevseydi annem ve babam severdi.Ben şuan burada bu durumda olmazdım hayatımı bu çıkmazdan çıkarmaya çalışmazdım.

Düşüncelerimi bölen Yasemin'in her zamanki kahkaha sesleriydi. Merdivenden inerken bile alımlı vücudu ben burdayım diyordu. Sanki üzerine giydiği beyaz elbisesi çok tatlı masum kılıyordu onu. Sanırım yine kıyafet bağışı yapılmış ki herkes gülümsüyordu ben dışında. Cidden sadece ben mi bu kadar çok önemsiyorum annemin babamın olmayışını,ve bir hafta sonra doğum günüm olduğu için burdan gideceğimi.

"Pişt" Yaseminin sesiyle ona döndüm göz göze geldiğimizde telaşla yanıma geldi. Sana noldu, böyle der gibi bakıyordu. "Yasemin iyiyim hadi yemeğe gidelim acıktım. "dedim. Ama tabiki inanmadı ve merdivenlerden inerken beni merak sorularına boğmuştu.Yemekhaneye gelmiştik bile önümüzde 5-6 kişi vardı onlar da zaten çabuk gelip geçmişti.

Tepsilerimizi aldığımız gibi en arka masaya yerleştik. Aslında buradan bakınca herkes mutlu ve normalmiş gibi gözüküyordu.Ben 16 yıl boyunca bu durumu hazmedememişken Yasemin takmazdı bile. "Yasemin bir şey soracağım ama kızmak yok" dedim. "Dinliyorum "dedi. "Gerçekten mutlu musun burada, anneni ve babanı merak etmiyor musun?"dedim bir çırpıda. Bana baktı kaşığını tepsiye yerleştirdi ve "Defne, anlamıyorum neden bu kadar kafana takıyorsun. Şuraya baksana " dedi eliyle yemek yiyen kızları gösterdi. "Onların da mı umrunda sanıyorsun. Hepsi numaracı bunların o Feride kokuşmuşunun bile.Kim napsın kızım bizi anamız babamız bile bakmamış bize. Kaldı ki bide buradaki insanların acıyarak bana bakmasına mı katlanayım."

Aslında haklıydı kim ne yapsın bizi. Yasemin yüzümün düştüğünü anlamış olacak ki elimi tuttu.Ama lafa ondan önce ben daldım "Yasemin, Feride demişken " etrafımıza baktım bizi dinleyen var mı diye ve kaldığım yerden devam ettim. "Feride Hanım sanki bir şeyler saklıyor gibi,farkında mısın ben odasına ne zaman girsem eliyle masasındaki çekmeceye dokunuyor. Belki bilinçli yapmıyor olabilir ama dikkatimi çekiyor. "dedim. "Emin misin? " dedi." Bilmiyorum, belkide değilimdir ama aklımı kurcalıyor sürekli" dedim. Dememe kalmadan sinsi sinsi gülmeye başladı.

"Hayır, Yasemin bak sakın aklından geçirme bile. Etrafta kameralar var ayrıca ya yakalanırsak delirdin mi sen?" Hay ben şu şom ağzımı napayım ya bu Yasemine denir miydi ki macera arayan Yasemine vesile oldum iyi mi. "Gece bizi eğlence bekliyor "dedi o sinsi gülüşü yüzüne iyice yayılırken.

Aslında uzun zamandır farkına vardığım bir şeydi mesela Yasemini odasına çağırdığında kapıdan izlerdim ve onda öyle bir şey olmazdı. Ama ben ne zaman girsem sanki o çekmeceyi eliyle yoklardı. Bu his içimde pekte güzel şeyler olacağını söylemese de içimdeki merak duygusu susacaktı. Yemeğimizi yiyip odalarımıza dağıldık.

Yurdumuz lüks bir yurttu. Kütüphemiz de her çeşit kitaplar, bilgisayarlarımız son model, yüzme salonumuz, spor salonumuz bile vardı mesela ama en güzel kısmı ise kendimize özel odalarımızdı. Aslında oda dediysem kutu gibiydi dolap, çalışma odası ve yatak bundan ibaretti odalarımız.Ama olsun sadece bana özeldi sonuçta.Yasemin'e iyi geceler öpücüğü verip, gece 2'de söz verdiğimiz gibi yemekhanede buluşacaktık. Odama girdim ve biraz etrafı süzdüm ben burada 16 yılımı geçirmiştim cidden ayrılmak zor olacaktı. Yatağa uzandım ve her zamanki gibi tavana bakarken uyuya kaldım.

Uykumun en güzel yerinde içine edilmesi kadar berbat bir şey yok sanırım, ama sonra aklıma Feride Hanım'ın odasına girmek gelince düşüncelerimi yok ettim. Yaseminin isteği üzerine siyahlara bürünecektik.Siyah t-shirt, siyah pantolon her şeyin üstesinden gelir diyerek odadan çıktım. Adımlarımı hızlandırarak yemekhaneye ilerlerken sabırsızlıkla Yasemini gördüm şaşırmadım zaten hep aynı olur birazdan bana bir ton laf yapacak.

"Kızım sen nerdesin ya" dedi "Hadi hadi fazla dırdır yok, hatta ağzını açmak yok" dedim. Sesim ne kadar itiraz istemem gibi çıksa da o bunu takmazdı. Sessizce hem etrafta birileri var mı yok mu diyerek bakarken hemde sessiz sessiz yürürken Feride Hanımın odasının kapısı açmaya çalışırken bulduk kendimizi" Defne tel toka " Saçlarımın arasından çıkardığım tel tokayı Yasemine verdikten sonra birkaç kez denedikten sonra kapı açıldı Yasemin sevinçle yüzüme bakarken ben hâlâ içimdeki huzursuzlukla girip girmemek konusunda kararsızdım. Ama tabiki düşüncelerime yenik düşüp odaya girdik.Ben direk masadaki çekmeceye doğru yürürken Yasemin etrafı kolaçan ediyordu. Elimi çekmecenin kulpuna indirdim ve çok güzel açılmıyor, çünkü kilitli "Yasemin"diye kısık sesle seslendim. "Çekmece, kilitli"dedim onaylarcasına kafasını salladı ve az önceki tel tokayı verdi elime. Bir tel tokaya baktım birde yasemine "Kızım mal mısın nasıl açayım bununla ben ".dedim. Gözlerini devirdi ve yanıma geldi "Ver şunu beceriksiz "dedi.Aldı, tel tokanın ucunu kilidin içine sokup, çıkardı ve kendiliğinden açıldı. Yasemin bana zaferli bakışlarını atarken elim istemsizce çekmecenin içine daldırdım. Ben bir şey bulamazken Yasemin yine beni itekleyip çekmecenin içinden bir dosya çıkardı bana doğru uzattı."Beceriksiz olduğun kadar da körsün "dedi sitem dolu sözüyle ama umrumda değildi çünkü dosyanın başında Sayın;Defne Yılmaz'a yazısı benim donup kalmam için sanırım yeterli bir nedendi.

~BaşlangıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin